bugün

Bir hevesti gençlik, geldi geçti!!! bunu siz bilemezsiniz ama ben çok iyi bilirim.
din ile prim yapana diyorum hasiktir.
ateistin duasıyla yağan yağmur asittir.
mutlu olmak için kusana kadar mutsuz olmalısın.
insanı aşksızlık değil, aşsızlık öldürür.
hayatta gözlerimizi yumduran ve yumduracak; tek yaşanılan ve yaşanacak aşktır.
gözlerimizi açtığımızda sevgili yoktur artık; ayrılık vardır.
her göz yaşı kopar gider senden
sevmez seni ki gider
unutma bazen sevdiklerin bırakır gider seni
ne kadar seveceğini bilmek hayatı bilmektir.
hayal, ihtimal veya bedenleri birbirine bağlamak yerine ritimleri bağlayınca sonunun güzel olma ihtimali %118 artıyo isvicleri bilimcilere sokayım.
Bir şey eksikmiş gibi, yoldan beklediğim biri gelmemiş gibi, bir türlü gün o sabaha doğamamış gibi, hep yanlış adrese çıkıyormuş gibi öyle bir his benimkisi... Belki de seninkisi. Peki ne? Benim, senin, onun derdi ne? Yetinemediğimiz ne? Hadi bana doğru söyle; yüzde yüz kesiyor mu hayat seni? Her şey en iyide durduğunda bile tamam mısın? Mesela hep istediğin aşka kavuştun, rahat mısın? Yıllarca dü...şlediğin başarılara imza attın da mutlu musun? Derinlerde bir yerlerde sen de hep özlüyor musun? Sen de hep adını koyamadıklarınla kavga ediyor musun? Sen de hep başka ihtimallerin çok daha iyi olabileceğine mi inanıyorsun? Ya da başkalarının hayatlarına prim vere vere kendininkini mi kemiriyorsun? Diyelim başka bir zamanda, geçmiş bir dönemde, başka bir ülkede yaşasan hikayen bambaşka olacak gibi mi geliyor sana? Ahhh kader ah mı? Yanılıyorsun. Memnuniyetsizliğinle yaşamını düğümlüyorsun...
ahlak bu ülkede sadece bir seçim ve "ekmek parası" her puştluğun bahanesi olduğu sürece değişen bir şey olmayacak...

ss birimleri ve gestapo da ekmek parası için yapıyordu işini...
"her akşam aynı vakit hep o eski yırtık paltoyla, her zaman yorgun ve çaresiz ve de hep hiçlik duygusuyla işten eve dönmek mağlubiyetini her defasında yüzüne vuruyorsa; paltonu çıkar kenara fırlat, biraz dinlen ve dünya'yı değiştirip hiçlik duygusunu yok et. zira bu hiçliği fark ettisysen bunu yapabilecek gücün vardır."
bana güvenmiyorsun diyen kişinin "acaba bana güvenmemesini gerektirecek bir şey yapmış olabilir miyim?" diye sorması gerekmez mi kendi kendine?
yalan söylediğinizde muhatabınız inanmış tepkiler veriyorsa bu durumun nedeni belki de hayatı boyunca "sen mi osurdun" cümlesini hiç kuramamış birine denk gelmenizdir. hani yüzüne vurmayım hesabı. ondan buna güvenip her fırsatta yalana başvurmayınız.

afili anlatım isteyenler için de ayrıca aktarıyorum:

herkesin an itibariyle hiç yalan söylemeyeceği bir kişisi olsa, derinine sakladığı ve hiç kirletmeyeceği tek kişisi...

hadi saatlerimizi ayarlayalım.
20 kb internet hızıyla hd film izlemeye çalışmak gibiydi sana ulaşmak
ve seni yaşamak... *
huzuru olmayanın mutluluğu geçici olur.
eğer bir insanı tanımak istiyorsanız ona iki bira içirin. dili kişiliğini yansıtacak kıvama gelecektir.
saçma dahi olsa sırf fikir koymak için söylenen sözler kişi tarafından sırf kendisi söyledi diye tüm mantıksızlığına rağmen destekleniyorsa o kişi ya karaktersiz ya da akılsızdır. ortaya bir fikir atıyorsan çok düşüneceksin ve objektif olacaksın, çünkü insanlar senin egolarına göre şekillenemezler.
hayatınızda eğer ki karşınızda inandığınız, güvendiğiniz, sevdiğiniz ve sizi seven bir insan çıktıysa onu asla bırakmayın.
ölüm var.
bu sabah tam karşımdaydı.
konuştum onunla, uğraştım ama olmadı.
yaşlı kadını aldı ve gitti.
geri gelecek...
kadını yanında olmayan erkeğin Allah belasını vermiş demektir.
"hapşırırken kırılan kaburganın muhasebesi yapılmaz."
insan kendini hep kandırır.
en derin yaralarla başlar, en derin gülücükler.
en yüksek uçurumlardan düşerken, öğrenirsin uçmayı.
en derin denizlerde boğula boğula becerirsin, tek bir nefesle yaşamayı…
sabrım selametimse intikamım felaketimdir.
duydukların dörtte birine, gördüklerininse yarısına inan.
yaptığımız her şey ölümü beklerken zaman geçirmekten ibaret.
küresel bir hayvanat bahçesinde yaşıyoruz, yaşatılıyoruz ki sözümüz gerçek hayvanlardan dışarı.