bugün

müslümanlığın farz kıldığı davranış ve/veya ibadetleri yapmayan sözde müslümanlardır.
peşin not: kimi kastettiğim belli ama anlamayan bazı arkadaşlara açık açık söyleyim. kemalistler, aleviler , ve diğer sözde müslümanlar..

şimdi sayayım size müslümanlığın gereklerini ve bu sözde müslümanların özelliklerini kısaca ve ayrıntıya inmeden..

+ 5 vakit namaz kılmazz.. kılana da saygı duymaz .
+oruç tutmaz, tutana da saygı duymaz..
+son peygamber hz. muhammed(s.a.v.) i peygamer kabul etmez yerine hz. ali yi peygamber kabul ederler. (alevi).. (şirk)
+hacca gitmez.. gidene saygı duymaz .
+zekat vermez..
+bazı liderlerini putlaştırırlar(kemalistler) bu allah a şirk koşmaktır.
+açıp kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim i bir kere okumazlar. ( bu daha büyük kesim için)

-günah kısmına hiç girmiyorum . yapılabilecek bütün günahları yaparlar.
içkisinden tut .. zinasına kadar hiç utanmadan bunları yapar ve sonra bu yaptığıyla övünür.
-bide gerçek müslümanlar ile alay ederler.

-lan daha milli olamadın mı... ???
-lan daha hiç ağzına içki vurmadınmı.. ?
bla bla... uzuyor gidiyor .

arkadaşlar tüm bu çok önemli gerekleri yapmıyorsunuz bari müslümanım demeyin. ya da dışarıda hem bu icraatları yaparken müslüman ım demeyin.

+müslüman diyoruz ne yazıkki bu utanmazlara çünkü kelime i şahadet getirmiş oluyor.

evet müslüman oluyorlar...acaba ???
dinine bağlı olanlarla da alay eder bu sözde müslümanlar. yiyecek-içecek uzatılan arkadaş "ben oruçluyum" dedi miydi ortamda dalga geçilir bu oruçlu kişiyle. islamın şartlarını yerine getirmemeni geçtim, dindarlara küfür edip onları aşağılarsan, kuran ayetlerini kafana göre yorumlarsan müslüman falan olamazsın sözde müslüman kardeşim.

din hakkında bilgi verene de "şirk koşuyor la bu" derler.
müslüman adamın aklında yer etmeyecek sorudur.
başına zaten "sözde" kelimesi eklenmiş. onlar "sözde" müslümanlar.
herkes kendi kafasında kurduğu, kendince olması gereken islamı yaşıyor bu ülkede.
Kelimede müslümanlar müslüman mı sorunsalına yakın bir sorunsaldır.
bu devirde en ufak bir iddiadan bile ispat istendiğini göz önünde bulundurursak müslümanlık gibi mühim bir iddianın istediği ispatın da mühim olduğunu görürüz.

zira islamın kelime anlamı teslimiyyet ile aynıdır. islam, allah'a kayıtsız, şartsız teslim olmak demektir. Kelime-i Şehadet bu teslimiyet sözleşmesine atılan imzadır.
müslümandırlar ama günahkardırlar.
aleviliğin ne olduğunu bilmeden alevilere, atatürk sevgisini anlayamadan atatürk'ü sevenlere bok atma çabası sonucu varmış gibi görünen sorunsaldır.

sırayla bakacak olursak da:
1)kişi namaz kılmıyorsa bu takdir'ini allah'ın bileceği bir iştir. kendi adıma kuran'da yazmayan hiçbir şeyi dikkate almam. bütün hadisleri din zararlısı ve kuran'ın mükemmelliğine hakaret olarak görürüm. allah'a istendiği şekilde ibadet etmeyi kabul ediyor fakat şu an genel kabul gören şekilde namaz kılmanın şart olduğuna inanmıyorum. iyi niyetiyle yapanın sevaba gireceğini düşünürken, bunun üzerine çok tartışacak insanları dine zarar veren canlılar olarak görüyorum.

2)yine allah'la kendisi arasındadır. ölünce "şartlarını yerine getirmedin müslüman değilsin" diyebilecek tek varlık allahtır. saygı duymamaya gelince de kimisi önünde yemek yenmesini saygısızlık olarak görebiliyor, bana kalırsa bu tamamen baskıcı bir düşünce tarzıdır ve özellikle canın çeksin diye yapılmıyorsa (ki kimse çizgi filmlerdeki kötü adam kafasıyla yaşamıyor) saygısızlık falan da değildir.

3)ülke'de bu kadar zor durumda insan varken elin araplarına para kazandırmak için hacca gitmek bence doğru değildir. örneğini "hacı amca" nicki ile anılan, kendi işçisini karın tokluğuna çalıştırıp zenginlik içinde yaşayan bir çok patron'da görebiliriz.

4)zekat vermeme konusunda eleştiride bulunamayacağım, elinde fazlası olanı pek görmedim ama var ise mantıklı bir şekilde yapılan yardım emredilmiş olmanın yanı sıra insanlığın gereğidir.

5)atatürk'ü putlaştırmak demek ona tapmak, onun aracılığı ile tanrılara dua etmek demektir. böyle bir durum yoktur. atatürk yaratılmış en mükemmel canlılardan birisi olmaktan öte, milletimize en çok faydası dokunan kişilerin en güncelidir, bu nedenle düşünceleri hala geçerliliğini korumaktadır. ona saygı duymak bir borç, düşüncelerini takip etmek ise aklını kullanmaktır.

6)en doğru ve en önemli önerme. kuran okunmalı.