bugün

bir öğrencinin bütün sınıfa rezil olmasına sebebiyet veren hadisedir.

normalde alakası olmasa bile gayet saf duygularla derse katılmak isteyen öğrencinin utanç dolu dakikalar yaşamasına sebep verir. hani nilüfer'in "dokunsalar ağlarım" diye bir şarkısı var ya, işte o hesap. aslında sanane lan, bırak onca insan bağırıyor, bilip bilmeden lapin gibi ne atlıyorsun.

- evet arkadaşlar. bu alışverişten sonra ahmet kâr mı eder, zarar mı?
bütün sınıf: zaraaaaaaaaaaar
aralarından bir sıyırma: kâaarrr (aha herkes zarar diyor, kıvırayım) kâaaarrrr arrrrrrrrrr karar.

o ne lan öyle? karar ne? yaptın bir sazanlık, daha fazla batma bari.

bu kulağına küpe olsun işte, bundan sonra katılmazsın. deftere desen mi çizersin, kafayı sıraya koyup uyur musun bilemem.
büyük risk almaktır, eğer sınıfın verdiği cevap yanlış çıkarsa işte o zaman zil takıp oynanasıdır.
yanlış cevapta tüm sınıf ama tüm sınıf aynı anda size öyle bir bakar ki, zannedersiniz o çocukların hepsi bir superman olmuş da gözlerden çıkan lazer ışınlarıyla kemiklerinizi buharlaştırıp, x-ray ile bilmemne köyündeki ebenizi tespit edip, saniyelik operasyonu tamamlayıp, oradan buradan dumanlar tütmek suretiyle karşınızda oturmaktalar.

cevabın doğru olması durumunda ise mideden göğüse doğru bir pırpırlanma yükselir, omuzlarda koltuklarda bir kabarma vuku bulur ki o an istemsiz olarak kafa önce öne eğilir sonra hemen tahtaya doğru bulanık bir bakış atılır ve deftere birşeyler yazılır, poponuz birkaç kilo hafiflemiş, arkanızdaki öğrencilerin tahtayı göremeyecekleri seviyeye yükselmiştir.
sonunda herkesin size uzaylıymışsınız gibi baktığı olaydır. sürü psikolojisinden niye kurtuluyorsun kardeşim derler içinden.
ingilizce kurslarında sık gorulen durum .
eğer sizin cevabınız doğruysa "olm hiçbiriniz bilemedi, ben bildim bi tek" havalarına girersiniz. yok, yanlış cevapsa da rezil olursunuz bütün sınıfa.
eğer herkesin söylediği cevap yanlışsa ve siz de bundan eminseniz en arka sıradan çok kuğul bir şekilde doğru cevabı söyleyip silvester stallone gülüşü atarsınız ve yeniden köşenize çekilirsiniz.*
ingilizce dersinde çok yapardım. Mesela hoca "what's your name?" derdi ; bende o soruya Im name diye cevap verirdim. hoca tokat atıp gülerdi.
(bkz: risk budur)
gözler bir anda senin üzerinde toplanır.
(bkz: ego)
eğer söylediğiniz şeyin doğru olabileceğine ihtimal veriyorsanız tereddüt etmeden herkesten farklı cevap veriniz
unutmayınız ki gelişimin tek çaresi değişimdir ve şu anda doğru kabul edilen hiçbir şeyin ilelebet doğru kalacağına dair
geçerlilik, teminat yoktur.
ayrıca fikirler çarpışmadıkça gerçek ortaya çıkamaz.ne fikrimizin yanlış olabileceğinden korkalım, ne de fikrimizi insanların anlamayacağı gibi bir ön yargı ile bir çekince duyalım.
ek olarak olay bir sınıfta geçiyorsa, öğrenmek bir şeyin neden olduğunu bilmek kadar neden olmadığını da bilmektir diyerekten
eğer sınıfta bir kişi bile tatmin olmadan konu geçiliyorsa öğreticilik layıkılyla yerine getirilemiyor demektir.
özgüveninin sana verdiği cesarettir.
"ben buradayım" demenin inka dilinde söylenmiş şeklidir. inkaca böyle birşey var mı?
insanları güldürmeye yönelik bir hareket olarak sayılabilir. örn. : istanbulu kim fethetti? cevap: kenan gomtan!
Verilen cevabin akabinde vezir de olabilir insan rezil de.
iki saniye sonra sınıfta bütün sesin kesilip orta yerde bir başına kala kalmaktır. Dünyada kendini en yalnız hissettiğin anlardan biridir. Cevap doğru olsa bile suçluluk hissettiren bir psikoloji yavaş yavaş çöker insana.
insani vezir de eder, rezil de. lutfen denemeyiniz.