bugün

Televizyonun kumandası elimdeyken evin içinde kumandayı dakikalarca arıyor olmam bu dalgınlıklara örnektir.
az önce makinaya çamaşır atıp deterjan koymadan yıkamak.
deli gibi gözlük arayıp yakamdan çıkması.
Elektriklerin olmadığını unutup , ütü yapmaya çalşmak. Yetmezmiş gibi bu ütü bozuk mu triplerine girmek.
telefon elindeyken her yerde onu aramak.
alışveriş merkezinde yanlışlıkla kızlar tuvaletine girip o yetmezmiş gibi içerdeki kızlara "sizin burda ne işiniz var ya"demek. Bir nevi sıcıp sıvamak.
kirli çamaşır sepeti diye, yanındaki klozetin kapağını açıp içine çorap atmak. (benziyolardı ama sifonu çekmedim.)
diş fırçasına, diş macunu yerine tüy dökücü krem sürmek.. bu lekeyi temizlemek kolay olmadı.
Elektrikli ocağın fişini takmadan düğmesini açmak, televizyon karşısında ha yemek ısınacak ha şimdi ısınacak derken açlıktan uyuyakalmak.
El frenini indirmeden araba sürmeye çalışmak.
sabah işe gitmeden önce diş macunu yerine, diş fırçasına corega diş protezi yapıştırıcısını sıkıp diş fırçalamaya çalışmak.
eldeki telefonu kaybettim sanıp elimde olduğunu fark etmemek. bununla da kalmayıp eldeki telefonla yine aynı telefonu bulmak için telefonu çaldırmaya çalışmak, arama başarısız olunca ancak kendine gelmek.
Yine salaklığım üstümde, geçen yıl da böyle olmuştu sürekli yanlışlıkla birilerini arıyorum whatsapptan, işin kötüsü görüntülü arıyorum bir gün bi tanesi hop açacak o zaman göreceğim.
telefonla konuşurken buzdolabına yiyecek bir şeyler için bakıyordum. Sonrasında evin her yerinde telefonumu aradım ve telefon buzdolabından çıktı. Bu dalgınlığın kaçıncı seviyesi acaba.