bugün

fırınında pişen kurabiyelerden aşırırken elini üst kısmına couzt diye yapıştırıp bir daha yapmaması gerektiğini öğrenen çocuktur.
aile sıcaklığını her manada yakalamış olma ihitimali daha yüksek çocuktur.
kaloriferin bağımsızlaştıcı etkisinden uzak, sobanın tek odada bir araya getirici, bütünleştirici etkisini bilen insandır.
hele soğuk bir şehirde büyüdüyse, soba hep bir özlem olarak kalacaktır.
soğuk kış sabahlarında, bakır güğüm içinde sobanın üzerine konarak ısıtılan suyla yüzünü yıkayan çocuktur. kestanenin tadına varan çocuklar işte bu çocuklar. yere yatak atıldıktan sonra ışıkların sönmesiyle birlikte yorganın altına girip tavanda dans eden alevi izlemek ve sobanın çıtırtılarını dinlemek en güzel çocukluk anılarındandır. bir de ege'de melki dedikleri bir çeşit mantar toplayıp onu da sarmısaklı şekilde soba üzerinde pişirmek vardır ki onu da sonra anlatırım. evet.
kavrulmuş kestanedir,fındıktır.sobanın kenarına kıvrılmış uyurken elini kolunu yakmış çocuktur. ama güzeldir.o güzelliği hala yaşayabilmektir.
ateşe çok yaklaşmamayı acı tecrübelerle öğrenmiş insandır.
ayrıca; çağrışım olarak
(bkz: sopalı evde büyüyen çocuk)
adaletin kömürlük partisinden önce kömürlük görmüş çocuktur. babaları kendi alınteri ile yazdan aldıkları kömürleri oraya koyar ve kömürün satın alınan birşey olup, insanın satılmayacağı mesajını evladına yansıtır.
kaloriferi tadınca asla o günleri tekrar yaşamak istemeyen çocuktur.
buz gibi klozete oturmanın verdiği işkenceyi bir tek o bilir.
tuvaleti geldiğinde dakikalarca düşünen çocuktur. çünkü tuvalet yolu zorlu ve bir o kadar soğuktur. sıcacık odadan çıkılacak, soğuk hava dalgasına göğüs gerilecek ve en önemlisi o kadar hızlı iş görülecektir ki popo donma noktasına ulaşmasın.
Her ne kadar sobanın getirdiği ufak tefek sıkıntılar olsa da gerçek sıcaklığı tatmış çocuktur o çocuk.

Sobanın bir çok özelliği vardı. Kestanesiydi, çayı-çorbasıydı, çamaşur kurutmasıydı. Yeri geldi mi mandalina kabuklarının konması. Herşeye rağmen güzeldi.

(bkz: Ey gidi günler)
kürt çocuğudur. zavallı doğalgazı rüyasında anca görebilir.
mahalleden doğalgaz hattının geçmesiyle üşüyecek çocuktur. sobanın olduğu odanın kapısını kapatıp, ailece bir arada oturduğu günleri yeni doğalgazla ısınan petekli soğuk odasında battaniye altında otururken üzüntüyle anar.
soba olan odadan mutfağa su içmek için giderken daha yolun başında ürperen çocuktur.
yalnızca bir odaya mahkum kalmış,
banyo yapmaktan soğuyan lakin kokmaya ramak kalan,
annesinin yemek öncesi sobanın üzerine koyduğu ekmekle ilgilenmesi gerekirken, ekmeği yakan(!) azar işiten,
vücudunun biryerinde muhakkak bir yanık bulunan,
kestane vs. şeyleri farklı kızartma boyutu kazanan,
tv açık olan ve tek sıcak olan odada ders çalışmaya mahkum kalan(küçük yaşta dersten soğuyan),

başka bir deyişle; artık doğalgaz kullanıp ''sobalı evde büyüyen çocuk'' başlığına entry giren, anılarını hatırlayan genç. *
kışın sobalı evlerde oturan yakınlarına misafir olmaya bayılır.
(bkz: ben).sobanın yanında ödevlerini yapan, karnı acıktığında sobanın üstünde ekmek kızartıp yağlı ekmek yiyen çocuktur.
kestane keyfini evde yaşayabilen çocuktur.
benim o.
sobanın çevresinde ders çalışmak için oturur o çıtırtılı seslerin, sobanın sıcaklığının mahmurluğu ile sürekli uyuya kalırdım, üzerinde ekmek kızartıp yağ sürerek yerdik ve her daim üzerinde kaynatılan suyumuz vardı.
heyy gidi bak içlendim şimdi.
Sobanın üzerine su damladığında o su damlalarının dans edişini hayretle izleyen çocuktur.
sobaninustundekiportakalkabugunu koyan çocuktur.
Sabahları sobanın üstünde kızaran ekmeğin üzerine tereyağ sürüp yiyerek, pazar akşamları banyo yaptıktan sonra sobanın arkasına geçip ısınarak, kömür alınacağı zaman dışarıda kömür kamyonunu bekleyerek büyüyen çocuktur.
benim. o soba gittiğinden beri, bir daha hiç eskisi gibi ısınmadım.
banyodan çıktından sonra kıçının, bacağının kenarını yakan çocuktur. daha da sıcak olması için yanaşır da yanaşır. sonra cıszzzt diye bir ses ve bir acıyla kendine gelir.
klozetle hiç büyümemiş çocukla eşdeğerdir,nasıl sifonu çekeceğini bilemezse kaloriferin ne ayak olduğunu çözemeyecektir.
çocukluğunu hiç unutamatayacak çocuktur. soba kenarında uyumanın nasıl bir tat olduğunu unutamayacak olan çocuktur.
buz gibi tuvalete gitmek için defalarca düşünen çocuktur.Çişi gelir tutar b.ku gelinceye kadarki ikisini bir halletsin.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar