bugün

keşke öyle olsa.

bazen hayatınıza bazı insanlar girer. siz isteseniz de istemeseniz de hayatınıza zorla girmek isterler. ümit vermezsiniz, güzelce anlatırsınız ama o ne beklediğini bilmediğim süreçte bir ümit bekler. ben sevmiyorum arkadaş onu, ben seni sevmiyorum diyorsam, onurlu bir şekilde çek git. en azından ya şöyle birisi vardı, onuruyla gitti diyebileyim. ama yok sen illa benim olacaksın moduna getirdiğin zaman, hele ki bi bayan olarak olay yalvarma meselesine girdiğinde artık zerre kadar değerin kalmışsa, onu da sıfırlamışsın demektir. hele ki bunun en son adımı olarak, bir bayan kadınlığını kullanarak seni elde etmeye çalışıyorsa, işte o zaman hayatınız boyunca "karaktersiz" olarak hatırlayacağınız insan listesine yazacağınız yeni birisi ile karşı karşıyasınız demektir.

seviyorsan söylersin bunun kadını erkeği yoktur. ama karşı taraf "sevmiyorum veya istemiyorum" dedikten sonra yapılacak en ufak bir ısrar sizi karşı tarafın gözünde "black list"e sokacaktır. lütfen yapmayın.
sevgi dedigimiz sey karsilikli olan bir sey degildir.
açıkçası biraz umursamıyormuş gibi yaparak aklını karıştırabiliyorsunuz.
fakat şu da bir gerçek ki ne kadar vazgeçseniz de Unutamazsınız. denemeyin boşuna onunla az buçuk telepatik iletişim yaptıysanız ve onun en son size bakışını hatırlarsanız sevginiz anka kuşu gibi küllerinden doğar.

eski sevdiğim kız da öyleydi; güzel ve esmerdi, ayrıca egoist ve kaba konuşan hiç hanımefendi olamayan biriydi. daha sonra ondan güzelini ve kibar hanımefendilerini buldum ama yine de unutamadım.

başlığa ancak katılabileceğim tek bir nokta var. o da şudur ki eğer sevdiğiniz kıza (çiçek, çikolata, hediye vs) alacak kadar yakınlık kurmadıysanız ancak öyle uzaktan uzaktan hiç konuşmadan bağlandıysanız ona aşık olarak da baksanız, rahatsız olur. evet

ama birlikteliğin olduğu bir sevginiz olduysa, onun küllerini harlayacak bir barut yeterli olacaktır. zaten siz kıvılcımı her an için çakmaya hazırsınız.
en başta çok koşarsınız peşinden fakat sonra anlarsınız değmeyeceğini. iş işten geçmiştir. kalbiniz kırık olarak bir boşluktasınızdır. dünyanın en kötü hislerinden biri olmaya adaydır.
Bunu net olarak anladığın zaman zaten çekip gidiyosun.zamanına,emeğine,sevgine yazık oluyor ama sonunda gördüldüğü gibi bir ders alıp bir daha sevilmediğini bile bile kalmıyorsun orda.
Çok doğru bunun gibi sevmediğiniz birinide sırf sizi seviyor diye sevmek için zorlamayın kendinizi sevgi böyle bir şey değil ki manyaklık bunlar hep.
(bkz: öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler)
Ediyorsanız da enayi yerine konursunuz.
Eğer sizi sevmediğini biliyorsanız ilk baştaki sevginiz gibi bir sevgi olması mümkün değildir.
beni sevmeyeni ben hiç sevmem. burası özgür bir ülke, herkes işine gider.

(bkz: nedir yani)
edebilirsiniz...
Sevilmediğinizi fark ettiğinizde içinizde oluşan kırgınlık ve kızgınlık sevginize leke sürer.
Sevmeye devam edebilirsiniz ama eskisi kadar temiz olmaz.
Zaten biraz gururlu olmakta fayda var. istenmediğiniz yerde durursanız kendinize saygınız azalır. Yapmayın.
karşısındaki kişi bilmiyorsa olabilir. kişi çıkarsız seviyorsa sever ama çıkar bekliyorsa sevmeyebilir.
sevmeye devam edemezsiniz hiç bir ilişki tek taraflı yürümez.
Bu kuralı siz koyamazsınız. Çünkü hormonlarınız,kalbiniz ve beyninizin belli bir kısmı buna engel olur.
evet. insan hiçbir duygunun karşılığını alamadığı yerde uzun süre dayanamaz.