bugün

küstah timsahların söyleyeceği türden bir cümle. yazık! timsah gözyaşı bile dökemiyorlar.
(bkz: ağzından köpükler saçan dinci)
insanlığı unutanlara insanlığı hatırlatmak için, balık hafızalılığın dibine vurmuş bir topluma bari bunu unutmayın demek için çaba gösteren insanların çabasını küçümsemek için dile getirilen iddia.
utanma yoksunu, sanal alem maymunlarının ağızlarındaki cümle.

yanan insanların ruhlarından bir parça kendilerine üflenmiş olsaydı keşke. ya da cehennem diye kodladıkları ve ne olduğunu bilmedikleri bir yerden korkmak yerine dünya üzerinde hem de kendi memleketlerinde cehennemi yaşayanlara biraz saygıları olsaydı. ama var işte bazıları. sistemin uşağı hatta daha beteri köpeği olmayı içine sindirmiş, sikik bir internet aleminin bitik kahramanı olmayı kendisine yol bellemiş.

aynen devam. bill gates amcanız byte byte sevecek hepinizi. aynen böyle.
tanım: putlaştırma operasyonu.
+: sen hiç katliam gördün mü la?
-: hayır ben dördüncü nesilim.
+: o zaman niye putlaştırıyosun olayı?
-: ne pis insanmışsın sen be..
hümanizm denen nanenin gereksizliğini gösterir.

birileri çıkıp, yakılarak öldürülen insanlar hakkında bu kadar saçmalayabilecek, bu kadar mide bulandırabilecek, ondan sonra ben bu insanlığı sevicem, öyle mi?

sokayım ben bu insanlığa.
planlanmış ve yönetilmiş bir katliamdır, sıradan bir "olay" değil. bu yüzden putlaştırılmıyor, gözü kapalı olanların aksine bilinci yerinde olanlar ve sadece görme değil analiz etme ve anlama yeteneğine de sahip olanlar tarafından her yıl kınanmaktadır.
ayrıca bizzat başında olduğu iddia edilenlerin donarak öldüğünü de gördük. belki de ilahi adalet masumun dünyada cehennemi yaşamasına karşın zalimin sefa sürmesine razı gelememiştir de ibret olsun istemiştir, kim bilir?
şimdi soru şu, ateş mi daha çok yakmıştır, buz mu? buz olduğunu umarım...
37 canı'ın diri diri yakılması. unutulmayacak bir olaydır. bu insanlık dışı olayı anmayı putlaştırılmak olarak algılayan insanların, insanlığından şüpheye düşülür. yakın, öldürün, sonra da unutun, unutturun.
(bkz: aşılması gereken olaylar)
Putlaştırılıyorsa putlaştırılsın. Tek bir insanı dahi ölü olarak görmeyen insanların 37 kişinin ölümünü nasıl bu denli basitleştirdiklerini benim ve birçok kişinin zavallı insan mantığı algılamıyor. Din bunu mu emretti? Kim verdi bu yetkiyi o insanlara ve bugün de o acıları unutturulma çabaları neden? Sivas olayları kim ne kadar çabalarsa çabalasın unutulmayacaktır. insanların canlı canlı yakılarak ya da boğularak öldürülmesi kelimelerle anlatılacak bir vahşet değildir. O günü de çok net hatırlıyorum. Haber bültenlerinde takip edememiştim, çünkü bir otelde çalışıyordum. izinli olarak geldiğim izmir'de gazete başlıklarını görünce inanamamıştım. Nasıl böyle bir şey yapılırdı. Zaten 1993 yılı Türkiye için çok uğursuz bir yıldı. BAşta Uğur Mumcu olmak üzere öldürülen kilit isimler.
Eşref Bitlis, Turgut Özal gibi. Ardından bu olay. Eylül ayına kadar 2 günü boş olan otelimizde birdenbire eylül ayına kadar 4 rezervasyon kalmıştı. Okula dönünce hocamız bize bunun sebebini de gösterdi. Hollanda da basılan Yunanlılara ait bir gazete Sivas'ı Antalya'nın yanında gibi göstermiş ve Türkiye'ye turist gönderen turizm acentalarını uyarmıştı sözüm ona. Öger tour bile rezervasyonlarını başka ülkelere kaydırmıştı. Adamlar bu fırsatı kaçırmamıştı yani. Bizimle birlikte kaç otel daha battı bilmiyorum. Tabi bu işin ekonomik tarafı sadece. Yoksa Ülkemiz böyle bir utancı nasıl sindirir bilinmez.
sadece birkaç kişinin yaptığı bir iş olmasından değil, kameraların, yüzlerce kişinin gözleri önünde, tekbir nidaları eşliğinde yapılmış bir katliam olmasındandır belki.
BÖYLE BiR BAŞLIĞI AÇANIN iNSAN SEVGiSiNDEN MAHRUM OLDUĞU AŞiKARDIR.
KENDiLERiNE SEVGiLERiMi VE ACiL ŞiFALAR DiLEĞiMi iLETiYORUM.
iNSANLIĞI SEVGi KURTARIR,BUNU KiMSE UNUTMASIN.
put/putlaştırmak gibi kelimelerden başka ayar verme yöntemi bilmeyen nohut beyinli yobazların bok yemesidir. kubilay'ın gırtlağını keserken din iman diye bağıran bu insana çok benzeyen canlılar besin zincirindeki yerlerini bir türlü tam olarak bulamazlar.
insanlık anlayışı kıt olanların olduğunu sandığı şey.

"siz katliam görmemişsiniz" gibi bir laf edilir bi de. sizin yüzünüzebile tükürülmez lan. olum bir ölüm olayında kaç canın öldüğü önemli midir lan? can kaybı olmuştur orada, hayatlar sönmüştür! böyle bir yaklaşım şerefsizlik, saygısızlıktır. lan kaç kişinin öldüğü ömemli mi! sonuçta nice canlar ölmüş lan!

tabii sizin için önemli değil, varsa yosa turan, kuran gibi tarım toplumlarına hitabe eden putlaştırılmış şeyler...
önermeyi yapan kim? yaşı kaç? neye hizmet eder?
hangi kitapta yazar elleri kolları bağlıyı yakmak?
yiğitlik midir emanet cana kıymak?

inandığın, uğruna 37 can katlettiğin dinin bunları mı öğretti sana eyy başlık açan adam...?
kandan, vahşetten, katliamlardan ve bilimum korkunç olaylardan beslenmek siyasi bir gelenektir.
çoook eski bir gelenek hemde...
bu tip olaylardan beslenen siyasal hareketlerin çekirdek kadrosu ve çekirdeğin etrafına toplanan kalabıkları olur.
kalabalıklar açısından meselenin tatmin edici tarafları olduğu için rağbet görür. holigan piskozu bir nevi.
çekirdek kadro sistemli olarak körükler.
kim yaptı?
neden yaptı?
nasıl gelişti?
gibi sorulara verilecek cevapların hiç bir önemi yoktur.
önemli olan nefret birliği geliştirmektir.
dikkat edin, bu nefret birliğini oluşturanlar, kitlesel komplekslerinden dolayı 'isan sevgisini' sakız gibi kullanırlar.
iş toplanmaya gelince, sevgiye dayalı bir oluşum yerine nefrete ve saldırıya dayalı fikirerin etrafında bir araya gelirler.
önemli olan cepheler açabilmektir. lakin bu sistemler cephlerin varlığından beslenir.

esas olan insanı sevmek, hatta bir adım daha ileri gibip abartarak insanı mihrap kabul etmek kulağa çok güzel gelir.
ortaçağdan beri devam eden çift taraflı kitlesel harekettir aslında.
ağzılarda insan sevgisi, ellerde savaş meşaleleri.

basit.. bir kesimi düşman ilan etmek gerekiyor.
acilen bir katliam organizasyonu yapılır.
başlaşın savaş... seviyoruz be insanı. hemde sadece insan olduğu için dimi?

eline, diline, beline sahip olcakasın. gırtlak dokuz bığum, sekiz yutup bir konuşacaksın.
şeytan ayetleri kitabını yayınladı diye bu olayların fitilini yakan Aziz Nesin ise danimarka'daki karikatür krizinde aklınız neredeydi diye sormak isterim. Gidip danimarka konsolosluklarının önünde yapılmış böylesine ateşli (!) bir eylem göremiyorum. Demek ki dinini savunma davasına düşmüş insanlarımızın gücü binlerce kiş toplanarak ancak 80 yaşındaki bir adamı ve beraberindekileri yakmaya yetiyor. Böyle iddialara gülmek isterdim ama ortada canını yitirmiş nice insan var. Tebessüm etmek bile imkansız. Bu ülkede insanların dinlerine ya da dinsizliklerine neden bu kadar karışılıyor ve geren ne insanları. Eğer Aziz nesin'in inancı ise sadece rahatsız eden bu insanın kurduğu vakıfta kaç tane öğrenciyi, kaç ihtiyaç sahibi çocuğu da sokaklardan alıp kurtardığı göz önüne alınmalı. Karısının burun ameliyatlarını devlete ödetenlerin, çocuklarına gemicikler yaptıranların, kendi ticari faaliyetleri için kanun çıkaranların, devlet arazilerini peşkeş çekenlerin dini inançları sorgulanmıyorda Aziz nesin'in inancı sorgulanıyor. Ama aynı adamın askerlik yaptığı zamanda devleti zarara uğratmamak adına yazıcılık yaptığı halde cebinden kağıt ve mürekkep alarak şahsi yazışmalarını yaptığı gözardı ediliyor. Bırakınız efendim dinini, inancını. Her şey ben müslümanım demekle çözülüyor mu yani ? Sizce inandığımız, taptığımız, namaza durduğumuz, kiliselerde ya da sinagoglarda dualar ettiğimiz, öncesi ve sonu olmayan ve herşeyi yarattığına inandığımız varlığı bu kadar kolay kandırabilir miyiz? 37 insan öldürdükten sonra , hem de kendini savunma imkanı bile olmayan bu insanları... Eğer inancınız gerçekten varsa öbür tarafa gittikten sonra korkun... Bu insanların acısı bu eylemi yapanlara ya da savunanlara sorulacaktır. Yazıktır, günahtır yahu. 37 insan... Çoğu hayatının baharında pırıl pırıl gençler. Bizi Aziz Nesin kışkırttı deyip işin içinden sıyrılabileceklerini sanmıyorum. Allah'a şirk koşmak niyetinde değilim asla; zira en büyük günahın inancıma göre bu olduğuna inanırım. Kimse kendini Allah'ın yerine koyup insanları yargılamamalı, hele hele cezelandırmamalı. bugün içimi biraz olsun rahatlatan bir şey varsa bu eyleme katılanların, bu insanların canlarına kast edenlerin benzerleri gibi öldükten sonra cezalandırılacağına olan inancımdır.
camileri, kuran-ı kerimi dini sembolleri putlaştırdığınız gibi mi? sivas katliamını unutmayacağız...kahrolsun karayobazlar!!!
başbağlar katiamı pkk eylemidir.buna gereken tepkiyi herkes vermiştir zaten ölenler bizim insanımızdır.size böyle bi katliam yok diyen mi olduda hemen gocunuyosunuz!
bu başlığı açanın marjinal olma çabası.farklısın yani herkesten aferin sana marjinal çocuk hep böyle ol...
"katliam denilen olay" değil bariz katliamdır. putlaştıracak bir durum da yok, varlığıyla alınlarda bir lekeyken bari daha da düşmeyelim...
mesele, bu olaydan ziyade, olaydaki maktul tarafgirlerince maktullerin yüceltilmesi olsa gerek ki bu durumu hiç kimse yadırgama hakkına sahip değildir. ancak bu olaydan hareketle bazıları, cambaza bakıp da dini karalama gayreti içine girdiği zaman insanı dinden imandan çıkaracak raddeye getiriyor.
bu, putlaştırma ise, filistin de yaşananlara verilen tepkiler de bir putlaştırmanın sonucudur. burada, sevgili arkadaşım, müslim - gayri müslim noktasından hareketle, gayri müslimlerin katledilmelerinin meşru, gerekli, ve zorunlu olduğunu söylemek istemiş. yok mu alkış
bak basit bir cümleyle anlatacağım: "bırakın putlaştıralım(!) da bir daha böyle insanlıkdışı bir şey yaşanmasın!"

şimdi çarpım tablosuna geçiyorsun. 4'lerde kalmıştın yavrucum.
bu zihniyet camilere allahın evi diyerek camileride putlaştırır.allah yaratıcıysa heryer allahın evi değilmidir?
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar