bugün

aykırı olan insan modeli. öyledir ki, hemen hemen hiçbir ortama kendisini uyduramaz. kendi bildiğini okur. karşıdaki arkadaşını, burcuna göre karakterlendiren insan modelciklerinin, modellendirme arzularını boğazlarında bırakacak derecede farklı insanlardır. kendi yapmak istediklerini yapmaya çalışırlar, fakat geneli itibariyle, içleri dolu olsa da boş gibi görünen insan modelidir efenim bunlar...

ortam denen ortamlardan kasıtın şekilden şekile, kişiden kişiye değişmesinden mütevellit, anne baba, bilimum ebeveynlerin yanında kalmak bile sıkıntıya sokar kişiyi; kendisini yalnız ortamlarda görmek ister. belki de asosyalliğin getirdiği elzem yalnızlığa bağlı olarak, kendisini gecenin bir yarısında sokaklarda sürükleyen, kimsesiz itlerden farklı olmaksızın, sokaklara atar; umarsızca, sıkıntılı insan olmanın getirilerinin sonuçlarından birisi olarak yürür bilimum yağmur altında, yine umarsızca ıslanarak, melankolik havasına aldırış etmeden...

yaşına da uymaz hareketleri. kardeşi yaşındakilerle takılmak ister kimi zaman münferit düşüncelerini, kardeşinin yaş takımına eş düşen kendi zamanında, gerçekleştiremediği için... belki sokaklarda top oynamak, plastik toplarla, (bildiğimiz kames yahu), mahalle kahvesinin camını tıngırdatmak, gazoz kapağı oynamak, doktorculuk, buna mukabil, yerden yüksek tarzı oyunlar oynamak da kendi bünyesinde biriktirip de yapamadığı ama içerisinde sıkıntılı insan olmasına sebebiyet veren istekleridir...

çevresinde de bol bol gördüğü üzere, hiçbir şeyden zevk alamayan insan modellerinden sadece bir tanesi olduğu için, daha da mutsuz, sıkıntılı olur; kimi zaman bu durumdan mütevellit, habis huylu düşüncelerinin de beynini kemirmesi sonucunda, kendisini bir türlü, selim havaya sokamaz; ölümü bile beklemeye koyar kendisini...

kızlarla da arası pek iyi değildir ki zaten normal arkadaşları ya da çevresi ile bile ilişkileri iyi gitmezken ki bu da sıkıntılı insanın halet i ruhiyesini ortaya koyar; kızlarla da kalkıp, suratına bakabilip de iki kelam etmesi de yadsınır çevresince...

işte böyle bir kişidir sıkıntlı kişi... kayahan her ne kadar benim penceremden derse de, sıkıntılı insanın da hep içerisinde bitmek bilmeyen, bağırsaklarını, yediği çiğ sucukların sonucunda kemiren tenyalar gibi kemirir içini; beynini...
toplumun genel geçer kurallara yapışmış, kendi doğrusu olmaksızın yaşamasına tepkili, yeni düşünceleri savunduğundan eski düşüncelerin yenileri kapatmasına sinirli insandır. oturup sartre ya da nietzsche konuşabileceği birilerini bulamayan, arkadaşlık uğruna karakterinden ödün verenlere benzemek istemediğinden yalnızlığa, sıkılacağını bile bile, sığınandır.
sıkıntılı olduğu gibi çevresinede sıkıntı veren tiplerdir. görüldükleri yerde durmamak lazım.
(bkz: faati)*
çevresine bakınınca aynı şeyleri konuşan aynı şeyleri düşünen görünüşleri farklı ama herşeyleri aynı insanları gören onlar gibi olmak istemediğini anlayan bu nedenle garipsenen insan. aşık olmaya çalışır çok pis klişeye girdiğini fark eder zaten olmamıştır yani kabul görmemiştir. hep tek başına. bazen denk gelir dinler "tek kişiyim ben hala ayıldım düşlerimden daha dün" filan. yaşamı standart bir kaybetme araya sıkışan günlük sorumluluklar ve opsiyonel bir kahkahadan ibaret insandır.
sıkıntıları olan ya da kendisine sıkıntılar yaratan insandır.