bugün

Hayali kurulan bir eylemdir.
dikkat dağılıyorsa o içten bi sarılma değildir.
ilerde kazım koyuncu-işte gidiyorum dinlerken üstad; bana kimse sen gibi sarılmadı dediği an duygulanacaksınızdır.
Önce senle vedalaşalım dedi sarıldı. . Sıkıca sarıldı , uzun sarılmış olabilir ama çok kısa idi anlık bir deprem kadar kısa idi ve de yüreğimde artçı depremler yaratacaktı o gittiğinde, biliyordum. Sonra çekildim yüzüne baktım öp beni dedim insanlardan utanmadım.. Çünkü ihtiyacım vardı buna.. o da beni yanaklarımdan öptü, herkesle vedalaştı ve gitti..
dönüşü olacak gitmeler bile zor...
seni sevmek istiyorum zor olsa da zor olsan da ..
ayrı şehirlerde yaşanıyor ise ilk buluşmada ve ayrılma zamanında gerçekleştirilir. genelde ayrılma zamanındaki sarılma daha uzun sürer.
Bazı sevgililerin dokunmadan yaptığıdır.
" uzun uzun sarılalım mesela, eski günlerdeki gibi, hiç bırakmadan, nefeslerimizi hissederek, sonra ellerini tutayım örneğin, sımsıkı, terlesin avuç içlerimiz ilk günkü gibi, heyecanla baksam mesela, belinden sarılsam.. kalp atışlarını hissetsem, saçlarını okşasam, bırakmasam, sevsem seni, dokunsam bir kez daha kalbinin en güzel yerine.. bırak hayalin kalsın benimle, belki bir gün gerçek olur umuduyla.."
şüphesiz ki tadına doyum olmayandır. fakat olan var olmayan var. yapmayın arkadaşım açmayın şöyle başlıklar üzülüyoruz bak.
iç yaralayan bir duygudur. bir hasret ve özlem sonrasında nihayet onu görür ve sımsıkı sarılırsınız ve bırakmak istemezsiniz ama o "hadi artık yeter gari" tarzında sizi kendinden uzaklaştırırsa içiniz burkulur ağlamaklı olursunuz. bunu belki toplum bizi öpüşüyor zannedip yargılar, mahalle baskısı olur şeklinde yapmış olsa da, aşk önce gelmeliydi.

Sarılmanın ne kadar süreceği ünlü filazoflar tarafından asırlardır tartışılagelmiş, evlilik teklifinin red edilmesi sonucu bir atın boynuna sarılan nietzsche bu soruya "Gözyaşlarım durana dek" cevabını vermiştir.
bu sarılmaya bir de burnunuzu boyun-omuz birleşimine yaslayıp kokusunu içinize çekmek ekleniyorsa o bir ayrılık sarılmasıdır.
ayrılığı hatırlattığından pek tercih edilmez.
güzel tespit olduğunu düşündüğüm başlık.