bugün

--spoiler--
Bu yumruğun beynine saplanma ihtiyacı var
Kamufle et kendini RAP canavar!
Kumsallara kum sat
Rüyamlarımdaki cennet tarlasına yağan yağmur
Sago samsun 19 mayıstan istanbul köprüsüne ordan kutsal kapıya (yallah)
Düşüncelerin aylak aylak gezer
Melodilerime akarken bu gözyaşı
Selülitli istanbul caddelerine damlar
Yerinde olsam sudan kafamı çıkarır yaşamak adına nefes alırdım
Evet bunu yapardım...
Affedilmeyi haketmesemde
Dilimde aynı saatte aynı dualar var
Değişen doğrulara kalıcı yanlışlar yapmak akıl kârı değil
Entrika saldıraların kulaklarımı gıdıklasın
Kimin önce vurduğundan öte kimin sert olduğu önemli
Bomba kadar paniktin
Köprüaltında yazdığım şiiri dereye kağıttan uçak yapıp attım
Zamanı kendi elinde tutmaya çalıştığın için
Ne yazıkki ellerini kırdım
--spoiler--

https://www.youtube.com/watch?v=MXift2nVoYY
"Düşman kelimesinin anlamını arkadaş sıfatını taşıyanlardan öğrendim."
dudaklarim kilitli hoscakal bugun.
Sevdirmeye gayret etme kendini sevilmeye terk et.
Suretim şarap misali. Eskidikçe değeri arttı.
Ama galiba bütün bu olanlara dayanamam ama hazırım, sen giderken adimlarını sayarim...
Günah ki en güzel kadındır, sizler güzele kanan.
Tabiatın şeytan olacaksa, yılan doğursun anan.
Bu kadar mi kolay ceker insan, sevdiginin sakaklarina tetik.
Sanki sen bir avci, bense infilak eden bir keklik.
Vakit durdu, bu aci beni bogdu...
Bittim simdilik...
çok pişman olduysan, hiç pişman olmamışsındır.
bu cinayet

dünyanın en has hali ihanet

hakkımı ver gideyim adalet

son kozum olsun zorda sükunet

kendime sarılır donarım.
ahbaplar maymun istah sahibi, benim icim senle tok.

odamin hayaletisin, sessizligine asigim.

ruzgar sacini savursa mest olur bakislarim..

ve dahasi.
Sersefilse duygular, ömrün yarısı yalpalar.
Zamanla doğar o anlar ya da bir anda yok olurlar.
(bkz: sagopa kajmer den aforizmalar)
Gül üzülürse ağla gülün hüznüne sevinenin alnını karışla
Gül gülerse sen yine ağla Gülün aşkına kapılıp yavaşla

Terk-i diyar.
"Aklın dünya limanına demir atmissa gemin girdaptan kurtulmaz.."
yanan ışıklarımı kaplayacak kadar karanlığım var.
Ama galiba bütün bu olanlara dayanamam ama hazırım. Sen giderken adımlarını sayarım.
"Yargıla beni, vakti gelince algıla..."

(bkz: rüyalarımdaki işaretler)
Özür borç gibiydi, en zor ödenen hali
Kalbi hacize verdim, oysa borçlu sendin
Bir bahaneden ibaret terkediş
Bilinen en son halim bir zavallı, yaşıyorum, bunu da bil
Gidiyorum adımı sil, açıyorum yaramı deş!
kısa ve öz:oldu olanlar...
Bir tek özlemleri deviremedim şu ince bileklerimle, geriye kalan herşeyi yıktım, fena yaptım
En güzeli unuttum, defalarca tekrarladım kendimi, her yeni gün için
Ama her yeni gün eskidi, yarın baktım ki hep ordayım, aynı noktalardayım, ortada kalmış ortalık kişiyim…
Avutsun bahaneler şarkısında Eski eşine yazdığını düşündüğüm şu sözler beni derinden yaraladı.. kimse böyle söyleyecek kadar kötü şeyler yaşamasa keşke...

'Kangren bi kolum vardı dün,
kesip atmak ağır oldu hem de onu çok severken..'
‘Feri kaçmış iki göz, birbirine sarılmış iki titrek dudaktan ibaret suratım. ‘

Ey gidi yunus ey gidi ergenliğim! :(
Bir tek bende yok, çoğunda var tedirginlik
Ve yüzüme doğru ciddiyet nöbetindeki asker gibi belirginlik
Gözüme yansıyanlar bilindik ve bi' dolu sevimsizlik
Ozellikle edebiyat icerigi oldugu için çok fazla olan sözlerdir. Ama benim kendime sectigim;
Müzik beni götürsun alıp gidebildiği yerlere.