bugün

nisan 1 şakası gibi gelişme.
aydın doğan ile arası açılan iktidarın, star gurubundan sonra bu seferde aydın doğanın gönlünü almak için peşkeş çekmesinin ilk ayağı.
gerekçesi, ciner'le dinç bilgin'in tmsf'yi arkadan dolanarak gizlice ortak olmaları olan hadise. http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=231419
(bkz: gözümle görmeden inanmam)*
sonucunda 38189 sabah hissesi mağdurunun gaspedilen haklarının geri verilmesini umduğum hadise.
fatih altaylı'nın sonunda anıracağı bir olay gibi durmaktadır.*
olayda ali poyrazoğlu'nun parmağı pardon eli olduğu şüpheleri bulunmaktadır. netekim seray sever de atv de programa çıkmaktaydı.
ortada fol ve yumurta olmadan süper siyayetten anlayan sözlük yazarlarının, hükümetle oynamak için eline verilen oyuncak. alında oynayın durun yav. insan bir bekler. ortada sadece bir gelişme var. burada atıp tutan arkadaşlar nedeni hakkında fikriniz var mı delilleriyle? hükümeti falan da savunmuyorum sadece mantıklıyım. beklemeden konuşmamak lazım.
alıntı
iSTANBUL - Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonundan (TMSF) yapılan yazılı açıklamada, "Etibank A.Ş. hakim ortağı Dinç Bilgin ile Turgay Ciner arasında imzalanmış olan gizli sözleşmelerin yeni ortaya çıkması sonucunda, Bilgin ve Merkez Grubunun medya sektöründe faaliyet gösteren 63 adet şirketinin yönetim ve denetimleri 5411 Sayılı Bankacılık Kanununun ilgili hükümleri uyarınca TMSF tarafından devralınmıştır" denildi.
Açıklamada, "Etibank A.Ş'nin hakim ortağı Dinç Bilgin ile Merkez Grubunun doğrudan veya dolaylı hakim ortağı Turgay Ciner arasında imzalanan 1 Ekim 2002 tarihli lisans sözleşmeleri, Fon ile Medya grubu arasında imzalanan 17 Kasım 2003 tarihli ve Fon, Medya ve Merkez Grubu firmaları arasında imzalanan 3 Mayıs 2005 tarihli protokollerin imzası aşamasında mevcut olduğu halde protokol taraflarınca Fonun bilgisinden gizlenen 12 Haziran 2002 tarihli protokol ve 8 Ağustos 2002 tarihli sözleşmeler, Fon tarafından muvafakat verilen satış ve devir protokollerini geçersiz hale getirmiştir. Bu hukuki durum karşısında, Dinç Bilgin'in Merkez grubu da dahil olmak üzere yukarıda zikredilen protokollere konu mal, hak ve varlıklardan oluşan tüm Medya sektöründe Turgay Ciner ile ortak olduğu, 1 Ekim 2002 tarihli ilk lisans sözleşmelerinden itibaren başlayan bu sürecin tamamında ortak hareket ettikleri, hileye dayalı ve muvazaalı işlemlerle Fon'u yanılttıkları belgelenmiştir. Bu nedenle, 5411 sayılı Bankacılık Kanununun ilgili hükümleri gereğince Medya Grubu (Dinç Bilgin Grubu) ve Merkez Grubu şirketlerinin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimleri fon tarafından devralınmıştır" ifadelerine yer verildi.

http://www.ntvmsnbc.com/news/404354.asp
gözlerin, fatih altaylı'nın yazısını arar olduğu olay.

bu adam, hürriyet gazetesinde yazıyor iken iki lafından birisi idi ciner'in yolsuzlukları ve borçları. Gazetecilik ahlakıyla bağdaşmayacak şekilde yaptığı transferinden sonra Sıra hürriyet'e ve aydın doğan'a gelmiş ve transferden sonra göte parmak olduğu ciner'in haklarını savunarak, borcumuzu takır takır ödüyoruz falan tarzı yazılar yazıyordu.

bu durumu aydınlatma babında ;
(bkz: ey para sen nelere kadirsin)
(bkz: allah bir kere döndürmeye görsün)

ikisi de boştur. *
(bkz: aydın doğan yapım iftiharla sunar)
sabah gazetesi hisseleri ellerinde patlayan yatırımcıların biraz da olsa umutlanmasına neden olan olaydır.
nedeni, niçininden ziyade sonuçlarına bakılması gereken olaydır. tmsf el koyuyor, tamam haklı sebepleri vardır. daha önce de örnekleri yaşandı. örneğin uzan felaketinden sonra star'a el konulmuştu. şimdilerde star'ın AKP Diyarbakır milletvekili ihsan Arslan'a satılması gibi bir iddia gündemde. hatta iddiadan da öte arslan'ın bazı yazarlara star'da yazmaları için teklif götürdüğü konuşuldu. geçtiğimiz günlerde de kanaltürk tarafından, star gazetesini aldığı iddia edilen AKP Diyarbakır milletvekili ihsan Arslan ve oğlu Başbakan Erdoğanın danışmanı mücahit kod adlı Ali ihsan Arslan'ın hizbullah yıllarından, pkk ya ve aldıkları ihalelere kadar uzanan ilişkiler ağı hakkında müthiş iddialar ortaya attıldı.

ilgili iddialar için: http://www.heddam.com/Haber.asp?HaberKimlik=4886

ülkemiz hassas bir dönemden geçerken gelişmelerin ve iddiaların yakın takipçisi olmak zorundayız. bu bağlamda iktidarın medya üzerindeki tahakkümü ve edindiği nüfuz, girift ilişkiler yumağı, oldukça dikat çekici ve takibedilmeye değer.
el konulan şirketlerin degerinin 1 milyar dolar oldugunun açıklanması ile ilgiyle takip edilmesi gereken hadise. Zira şirketler kaça satılacak merak ediyorum...
seçimler yaklaşırken sabah gazetesinin son günlerde seçmenin gözünü açma amacıyla yazdığı bir kaç yazı hükümete dokunmuş olacak ki meydana gelen olaydır. amaçları, yaptıkları yanlış şeyleri görmeyen, duymayan, bilmeyen bir türk toplumu yaratmaktır. ve bu yolda önlerine çıkan her engeli saçma bahanelerle ortadan kaldırıyorlar. bu da bunun bir örneği.
oldukça haklı sebepleri olan el koyma olayıdır. bazı yazarların doğan ın işine geliyor diye veya hükümet aleyhine birkaç haber yaptı diye yapılmaması gerektiğini düşündüğü el koyma olayıdır.
1 nisanda , şaka gibi olsa da kanımca Türkiye'nin en büyük TV kanalı ve gazetesi olduğunu düşündüğüm medya organlarının el koyulması durumu.TMSF 1 milyar dolar değer biçti.
el koymak ne güzel bir ifadedir ya;

nasi koydu ama...diye giden tezahüratlari hatirlatir insana.