bugün

molotofu yanlış yere atan birisine polisin anonsu:Nereye atıyosun ulan gerizekalı.
geçen gün bir tanesi başıma gelmiş diyaloglardır.
gece saat 1 suları uygulama vardır. ben de yarım saat önce mola verip yemek yedim. polis beni çevirir, evraklarımı ister ve kontrol için araçtaki amirine götürür. evraklarım incelenirken polis memuru alkolmetre getirir.
polis: alkol testi de yapalım beyfendi, lütfen ben dur diyene kadar üfleyin.
ben: eem yeni sucuk yedim ama siz bilirsiniz derim ve karşılıklı güleriz.
üflerim ve polis memuru alkolmetreye bakarak:
polis: evet beyefendi yarım kilo sucuk çıktı der ve güler.
ben: köfte de yemiştim oysaki der gülerim.
evraklarım gelir. bir sorun olmadığı için hayırlı yolculuklar, dikkatli sürün der. iyi geceler deyip yoluma devam ederim.
Ne memuru alkol bey.
Soguk bir kis gunu paltodan cikarilan sigara agza koyulmus, cakmagin nerede oldugunu aramaya usenildigi icin semt karakolunda nobetci polisin yanina gidilmistir.

-abi kolay gelsin. Cakmagin var mi?
-su elemandan iste
-sagolasin

10 adim otedeki adamin yanina gidilmis ates istenmistir. Eleman su arka cebimden al diyip gotunu bana dondugunde kelepcelenmis oldugunu anlamisimdir. Cakmak alinip sigara yakilir, adamin cebine koyulur ve karakoldan cikan polis ekibi hizli adimlarla adamin yanina gelerek koluna girip karakola goturmuslerdir. Bu adamlar neden kelepceli, ustleri aranmamis mi, nobetci neden bu kadar rahat gibi sorularla yola devam edilmistir.
Sahilde iki bira icilmistir. Az da turlayalim diyerek ayaklanip yola koyulurken sivil bir araba farlarini yakar, dat dat yapar ve camdan sarkan sakalli bir abi "lan! Buraya gelin hemen!" der. Kosa kosa arabanin yanina gidilir. Eleman bizi boydan bi suzdukten sonra "Tamam siktirin gidin vazgectim" der. Arkadasla birbirimize mal gibi baktiktan sonra arabadan uzaklasilir.

Bir digeri vardir ki o daha da enfes. Tabi daha ergeniz, polislerin de ast-ust iliskisi oldugunu, gucunun yettigine laf yapacagini bilmiyoruz. Polise karsi gelmek vatana karsi gelmek gibi bir durumdayiz. Abimle araba suruyoruz, o sagda ben direksiyonda. Duz yoldan asagi giderken arkamizdan gelen ekip otosu bir anda onumuze gecip bizi durdurur. Ben ehliyetsiz araba kullanmanin heyecaniyla polise yakalandigim icin daha bi heyecanlandim gotum basim ayri oynuyor afedersiniz. Polis benim mulayim tipe baka baka yanasti, abim de o ara ruhsati falan cikardi.

- Ehliyet ruhsat gorebilir miyim?

Ruhsat uzatilir.
Polis agabey icini acip 2 saniye bakar ve kapayip bana verir. iyi gunler diyip gider. Ben noluyoruz lan derim. Abim ruhsatin icinden subay kimligini ve kurmay bilmem nelerle ve askeri savcilarla birlikte raki balik yaptigi fotografi alir. Ben devam ederim, abim halimi anlayip biyik altindan guler, hayat artik daha bir garip hal almistir.
Hap atmış birisini ihbar ettiğimde ışıkları kapatın gelin abi demiştim .s
gezi parkında çadırların kurulduğu dönemde tarlabaşı barikatında nöbet tutuyordum. en öndeki barikatın hemen önünde çevik kuvvet gelmişti (ertesi sabah vali mutlu konuşma yapmaya gelecekti). haliyle tartışma yaratacak şarkılar söylemeye başlamıştık bizde (emniyete ısmarladım çay gele, kaskları da başlarıda dar gele, vb.) derken karşılıklı atışmalar laf sokmalar başladı.
polislerden biri bize dönüp "o gadar doğayı savunuyonuz bak kaldırım taşlarından, demirlerden barikatlar yapmışsınız" diye bağırdı. ben de dayanamayıp "doğa dediğin kaldırım taşları ve demir parçaları mı?" diye sordum. o polisin sesini bir daha duymadım.