bugün

etrafta dolanıp gençlere kimlik soran,kırmızı ışıkta geçen,vatandaşla lanlu lunlu konuşan,insanları itip kakan,küfür eden,karakolda tecavüz eden,haraç alan,sevgilinizle gezerken tacizde bulunan kendinde her yetkiyi gören ancak ddeğeri tartışılır beslediğimiz yılanlardan artık lanet ettim sevgili yazarlar.geçen gün modada sessizce birasını yudumlayıp denizi seyreden arkadaşımın karakolda dayak yemesi,kimliğim yanımda olmadığı için benden 200 lira istenmesi ve tehdit edilmem sabrımı iyice taşırdı.ayrıca bizim ondan yetkili olduğuna dair kimlikl sorma hakkımız vasrken,gelen sen çok film izliyorsun heralde yanıtı cabası.biliyorum her polis aynı değildir ama iyileri parmakla sayılır oldu.şunu bilin ki biz artık bir polis devletiyiz,bir kötü niyetli polis hayatınızı söndürebilir,dikaat edin.Almanya zamanında bu durumdan geçti, (bkz: der baader meinhof komplex)belki birgün bizde kurtuluruz.
doğru olduğuna inandığım önerme. aynı zamanda parkta bira içen bir çocuğun göğsüne tekme atmak suretiyle öldüren de bu polislerdir. genellikle fethullah gülen yanlısıdırlar.
yanlış bir önermedir. Eğer bir ülkede asayiş ve düzen sağlanacaksa bu da sıkı bir yönetimle gerçekleşmeli. aksi takdirde sokaklarda katiller , hırsızlar ve bilimum insaniyet ve düzen karşıtı insan elini kolunu sallaya sallaya gezecektir. Polisin bu huyunu takdir ediyorum. * *
(bkz: düzen sorgulanabilmelidir)
doğru bir önermedir. sırf polis arabasına çarptı diye birini* ölesiye dövmek kimin haddinedir? tabikide türk polisinin. ama şunun farkında değiller herhalde; onların maaşları bizim vergilerimizle veriliyor. herkes işini yapsa birlik beraberlik ve düzen oluşmaz mı?
polisten bir hiç yüzünden dayak yememişlerin anlayamayacağı durumdur.

Tamam Türk polisinin çoğu asayişi sağlama adına büyük fedakarlıklarda bulunmaktadır. mesai saatleri, maaşları vs lakin hata yapan sapıtan polisleri münferit olay olarak nitelendirmek yanlıştır.
hükümetin son düzenlemeleriyle ortaya çıkan durum.
hesabının sorulmayacağını bilmenin verdiği rahatlıktan ileri gelir.
rusya'daki tüm polisler. özellikle yabancı olduğunuzu hissederlerse hemen pasaportunuzu sorarlar. rusyada kimse pasaportsuz çıkmaz çıkamaz. polisler bu küçük dağları ben yarattım havasındadırlar ve rüşvet almadanda bırakmazlar..

bide biz türkiye'de bi polis kimlik sordumu hemen güceniyoruz nedense. aslında çok mazlumdur bizim polisler valla bak...

(bkz: türk polisi)
muhafazakar ve otoriter zihin yapısıyla malul olan bünyelerin şikayetçi olmayıp bilakis hoşlandıkları bir gerçek bu. bir gün hiç sebep yokken kendilerinin de polis şiddetinin ve tacizinin karşısında çaresiz kalabilecek bir duruma düşebileceklerini idrak edemeyen, polis biriyle uğraşıyorsa mutlaka suçludur bir haltlar karıştırmıştır diye düşünenler bunlar. avrupa'yı amerika'yı ahlaksızlıkların, çürümüşlüğün, yozlaşmışlığın, sömürünün kaynağı olarak gören bu zihniyet işine gelince oralardaki polis şiddeti uygulamalarını örnek gösterebiliyor. hani burası türkiye'ydi? hani buranın özel şartları vardı? hani biz bize benzerdik? hem kötü örnek örnek sayılır mı?
Sadece kendi halindeki, kanunlara uyan, vergisini ödeyen vatandaşlara yönelik bir tutumdur. Ama ne yazık ki, aynı "tanrılık" şekir magandalrına işlemez. Örneğin, ben kendim defalarca, şehrin en işlek yerine park eden bir öküzoğluöküzün polisin uyarılarına rağmen arabasını kaldırmadığını ve polise dayılandığını görmüş birisiyim. Yani düşünüyorum da böyle bir durumda ABD'de olsa, en azından taser!ı yerdi. ama bizim ülkede, adam hem trafiği göt ediyor üstelik yanına kar oluyor.

polisin kanımca bu tip insanlara karşı sert olması lazım. yoldan geçen gariban insanlara değil.
Karşıdaki ateş etmeden silah kullanmamaya zorlanan vatan koruyucuları.