bugün

acaba modern romanın babası olduğundan kendisinin haberi var mı ki? modern roman dediğimiz olay 19. yüzyılın sonuna doğru başlayan modernizm akımı ile başlamıştır ve yerini 1960lardan sonra postmodernizme bırakmıştır. auster ise 1970lerde yazmaya 1970lerde başlayan bir yazar. yani modernizm akımının doğuşundan çok çok sonra. istese de babası olamıyor, olsa olsa torununun torunu olur.

özet: her sevdiğiniz yazar bir şeylerin önde gideni değildir. büyük ustalara saygı gösterin.
modern romanın babasıdır.

her gün kitap yazsa işi gücü bırakır okurum.

güzel adam.
özellikle yanılsamalar kitabı ve new york üçlemesi ile beni benden alan adam.
en son tuğladan daha büyük hacimdeki '4321' isimli kitabını aldığım postmodern yazardır. kitapta kendi ailesinin otobiyografik öyküsü varmış, amerikaya gelişleri filan.
edebiyatın rock ve caz karışımının muzip çocuğu. bulduğum her kitabını okumaya çalıştığım yazar. sizi arka sokaklarda bolca gezdirir, şiddetle tavsiye edilir.
Çok kıymetli bir yazardır. Mümkünse bir dönem sadece şu insanın eserlerini okuyun. Leviathan ise en güzel kitabı olabilir.
Hayatın en hüzünlü anı, Deli gibi sevdiğin insanın buna değmediğini gördüğün andır. Ve en büyük kaybın ona harcadığın zamandır.
(P. Auster)
"bir türk kabadayısını bile etkileyecek çarpıcılıkta ve uzunlukta sövgü tekerlemelerini sıralıyordum."

paul auster - moon palace
"...bir yazarın sözcükleri kafanızın içinde yankılanırken sizi kuşatan o güzelim dinginliği duymak için okumak."
Newyork üçlemesi meşhur olan ülkemize olan gezisini hapiste olan gazetecilerimizi protesto etmek amacıyla iptal eden abdli ünlü karizmatik postmodern yazar.

Tarzını çok sevmekle birlikte abdli yazarlarla ilgili kendimi yıllardır alamadığım bir soru şu ki:

Abdli yazarlar hep biraz abartılıyor mu? sanatın pek çok dalında olduğu gibi.

Salinger fitzgerald harper vs. Gibi pek çok yazarı okurken düşündüren ben anlamadım herhalde dönemiyle ilgili birşey var Veya çevirisi mi kötü acaba? deyip kendime gerizekalı mıyım sorusunu sorduran abartılmış yazarlarmış gibi geliyor abd li yazarlar. Neye göre niçin nobel almış yazarlar olduklarını çözemediğim yazarlardır. Dünyanın pek çok ülkesinde Çok daha iyi adı sanı duyulmamış yazarların olduğu üstelik okumanın ulaşmanın artık bu kadar kolay olduğu zamanlarda biraz fazla iyi.

Markalaşmış yazar az biraz.

Edit: steinbeck ve faulkner dahil değil bu genellemeye.
2012 yılında, dönemin başbakanı tayyip erdoğan’la olan atışmasından beri yazar arkadaşı orhan pamuk ile görüşmediğini, buna bir anlam veremediğini açıklayan ABD’li yazar.

Link: https://goo.gl/kMu2PZ
"Birisini unutmak zorundaysanız, bunu sindire sindire yapın; Çünkü aklın zamansız öldürdükleri, yürekte apansız dirilir."
Şahsımca en başarılı kitabı kış günlüğü. Otobiyografik bir roman ve adım adım nasıl yaşlandığını, hangi yaşta hangi duygulardan geçtiğini çok güzel anlatıyor.
romanlarından smoke ve surat mosmor, wayne wang tarafından sinemaya uyarlanmış amerikalı usta kalem.
günümüzde çok sevdiğim az sayıda yazardan biri. romanları fevkaladenin fevkindedir:

(bkz: ay sarayı)
(bkz: yükseklik korkusu)
(bkz: new york üçlemesi)
(bkz: yanılsamalar kitabı)
(bkz: leviathan)
(bkz: kehanet gecesi)

favori on kitabına baktım da usta ile zevklerimiz de örtüşüyor:

1- don kişot – miguel de cervantes saavedra ( bir diyeceğim yok elbet. )

2- savaş ve barış – lev nikolayeviç tolstoy ( anna karanina da olabilir. )

3- moby dick – herman melville ( ya da katip bartleby. )

4- suç ve ceza – fyodor mihailoviç dostoyevski ( bence karamazov kardeşler. )

5- kayıp zamanın izinde – marcel proust ( tam isabet! )

6- ulysses - james joyce (okumadım tabi ki. bunun yerine celine-gecenin sonuna yolculuk )

7- kızıl harf – nathaniel hawthorne ( ağzımı açmıyorum. )

8- şato – franz kafka ( doğru söze ne denir? )

9- üçleme (molloy / malone ölüyor / adlandırılamayan) – samuel beckett ( favori yazarımız bile aynı. )

10- tristram shandy – laurence sterne ( nedenini gayet iyi anlıyorum. )
Kesinlikle iyi yazardır.hikayelerinin arasına yerleştirdiği psikolojik ve felsefi tahliller kitaplarını daha okunaklı kılar.kitaplarını bitirdiğimde en az 2 gün kitabı düşünerek geziyorsam bana göre iyi yazardır.
"Hayat kaypaktır; adil olan her zaman kazanmaz."

yazar.
şans müziği ve ay sarayı kitapları muhakkak okunmalıdır.
bikaç hafta önce son şeyler ülkesinde adlı kitabı bitirdim. distopya örneği olduğunu düşündüğüm kitaptır. olayın içindeki durum insanın tüylerini ürpertici bi durumdur, o yönüyle beni çok etkilemişti.
Zamanımızın en büyük hikayecisidir. RTE'yi kıl etmiş olması da sevenlerini ayrıca bir mutlu etmiştir.
amerikan edebiyatının en iyi yazarlarından kabul edilen kişi.

new york üçlemesi en bilindik kitaplarından
rte tarafından cahil denilen nobel ödülüne aday gösterilmiş yazar.
aynı zamanda kemal kılıçdaroğlu tarafından da gazeteci olduğu iddia edilmiştir.
hayır anlamıyorum nasıl bir ülke lan burası.
''umutsuz durumda olmayan hiçbir şeye ilgi duymuyorum''
samimiyetine hayran kaldığım, en civcivli döneminde okumaya başladığım ve belli bir siyasi görüşe mensup arkadaşlarım tarafından taşlanmama neden olmuş yazardır.
hep sevdiğim yazardı ama giderek daha çok sevmekteyim kendisini.
huck finn ölmedi, paul auster kitaplarında dolanıp duruyor ruhu.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar