bugün

kişiye veya herhangi bir eşyaya gösterilen ilginin azalması, yerine başkasının gelmesi.
genellikle kardeş sahibi olduktan sonra kişi için kullanılan deyim.
(bkz: pabucunu dama atmak)
ilk olarak ahilik teşkilatında görülmüş bir uygulamadır. ahilik teşkilatı ilk olarak ticaret amaçlı kurulduğundan ürünü satın alanların beğenmemesi halinde, ürünü satan kişinin ayakkabısının tekini dama koyma işlemiyle başlayıp, deyim halini alan uygulama.
aile agacındaki en kücük cocugun el üstünde tutulurken, teyze-amca-dayı veya halalardan birinin cocugu olması durumunda karsılasması muhtemel durum.
eğer çocuğa baskıcı şekilde söylenirse ve birçok kez tekrarlanıp seni yoldan, çöplükten bulduk vb. sözlerle ileriye götürülürse çocuğun psikolojisinin bozulmasına neden olacak sözdür. çocuk için bir nevi ötekileşme olacaktır ve bunu ciddiye alan çocukta kendine ve etrafındakilere güven kaybı olduğu görülecektir.

yazarın notu: bilimsel dayanaklığı olduğu bilinmeyip tamamen kendi gözlemlerimdir.
yanlış kullanılmasına rağmen artık amacının tam tersine işlev kazanan deyimdir,esnaf loncalarında demirci kalfalarının sınanması sırasında kendilerine demirden pabuç yapılması söylenmektedir eğer yapılan pabuç beğenilirse usta tarafından dama atılarak kalfanın ustalık yolu açılmış olmaktadır.
köyde bulunan bir takım insanların çocuklarını çağırmak için kullandıkları bir yöntemdir.önce bir kardeşin pabuç alınır daha sonra damdaki diğer kız kardeşe doğru fırlatılır ve "kızım in aşağıya orada ne işin var damda kimi gözetliyon" diyerek gerçekleştirilen eylemdir.
bazı yazarların aman olmasın diye bir yerlerini yırttıkları hadisedir.
eşya ya da kişinin daha iyisi bulunduğunda yaşanılan durum. karaktersiz birine mahsus bir davranış olabilir.
sinirlendirir.
umursanmamak, birincilikten ikinciliğe düşmek.
şöyle bir hikayesi vardır.

osmanlı döneminde esnaf ve sanatkarların bağlı bulunduğu teşkilat, ticaretin yanında sosyal hayatı da düzene sokuyordu.

kusurlu malın, malzemeden çalmanın ve kalitesiz işin önüne geçmek için de ilginç bir önlem alınmıştı. bir ayakkabı aldınız veya tamir ettirdiniz diyelim. ama kusurlu çıktı. böyle durumlarda heyet şikayeti ve sanatkarı dinliyor. eğer şikayet eden gerçekten haklıysa, o ayakkabıların bedeli şikayetçiye ödeniyordu.

ayakkabılar da ibret-i alem olsun diye ayakkabıyı imal edenin çatısına atılıyordu. gelen geçen de buna bakıp kimin iyi, kimin kötü ayakkabı tamir ettiğini biliyordu.

böylece pabuçları dama atılan ayakkabıcı maddi kazançtan da oluyor ve gerçekten pabucu dama atılmış oluyordu.
genç ve yetenekli bir futbolcunun takıma girmesi sonucu, yaşlı ve tecrübeli futbolcunun yaşadığı durumdur.
osmanlı dönemindeki loncalar tarafından da uygulanan, bozuk mal satan esnafın dükkanının çatısına ayakkabı bırakma eylemi.