bugün

günümüzde geliştirilmiş ve çerçevesi sıkı kurallarla belirlenmiş bir tarım yöntemidir. yani köyde yetiştirilen elma sağlıklı olabilir ama organik olduğundan söz edilemez. organik ürünler pahalıdır çünkü organik tarım oldukça pahalı bir iştir. ekolojik dengeler gözetilerek suyun, toprağın en verimli ve sağlıklı şekilde kullanılmasını esas alarak yapılır.
balkonumuzda yaptığımız ve hiçbir zorluğu olmayan tarımdır. Keyiflidir, güzeldir ,tavsiye edilir kısacası.
insanın ülke gerçeğinden kaçıp saklanmak için başlayabileceği bir uğraş.
domates, patates, marul, dere otu derken bakmışsın bütün pislikler olmuş bitmiş.
uygulaması bir o kadar zor olmasına rağmen teşvikleri fazla olan tarım uygulamalarıdır. Sunni gübre ve pestisit ( tarım ilacı ) kullanımı yasaktır. günümüzde organik tarım yapmak çok zordur. çünkü egzoz gazları sanayi atıkları vb ağır metal salınımı varken etrafta organik tarımdan söz edilemez. üretilen ürünlerin motorlu taşıtlarla tarladan çıkarılması bile organik tarım şartlarına ters düşmektedir. ayrıca organik diye insanlar kandırılmaktadırlar. organik yetiştiricilik yapılabilmesi için kendine yeterli kapalı tesisler yapılmalıdır. yani hayvancılık yapıcaksın hayvanlar hormon vb sentetik besinler yemiyecek sende o hayvanın gübresin
2 liralık domatesin 8–10 tl ye satıldığı tarım şekli. Sırf organik diye rakamların 4–5 kat neden fazla olduğunu anlamak zordur. Üretim maliyetinin organik olmayana göre bu kadar fazla olacağını zannetmiyorum. resmen vatandaşı zikiyorlar.
türkiye'de lafa bakılırsa çok kolaymış gibi görülüp birçok insanın yaptığı fakat gerçekte son derece zor bir tarımsal uğraş.

bizde sanırsın herkes organik tarım yapıyor iki ilaç kullanmamakla ya da bir tane organik gübre kullanmakla sen organik tarım yapmış olmuyorsun ki...
hadi şu tümceyi kullanlar en iyimser tarafıyla iyi tarım, ekolojik tarım yapıyorlar diyelim. organik tarım şu malum hobisever teyze için iddialı uğraş.

velhasıl organik kelimesini seviyoruz toplumca. bir de şu var pazara gidince domatesin, biberin en düzgünü simetriği alınıyor, sanki eve eşya alınıyormuşcasına. sonra da bu gösteriş hiçe sayılıp, organikkk organikkk deyip duruyoruz. alsana domatesin kurtlusunu, biraz eğri büğrüsünü. almazsın ama organik demeyi bilirsin.

(bkz: bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak)
Organik bitkisel üretimde toprağın biyoçeşitliliğini geliştiren, toprağın organik maddesini koruyan veya artıran, toprağı sıkıştırmayan ve erozyonu engelleyen toprak işleme teknikleri kullanılır. Organik tarımda kullanılan üretim teknikleri çevre kirliliğini engellemeli veya minimuma indirmelidir. Organik ürünlerin hasadında kullanılan teknik araç ve gereçlerin ekolojik tahribat ve kirlilik oluşturmaması gerekir.
üzerine konan kar haricinde pahalı olmasının nedeni, üretimin zor olması ve ne kadar iyi bakılırsa bakılsın alınacak ürün miktarının az olmasıdır.

denemesi bedava. yediğiniz biberlerin içindeki çekirdekleri atın saksının içine ve yetiştirmeye çalışın. tohumlar 1-2 hafta içinde şanlıysanız çimlenir. 2-3 ay sonra da çiçek açmaya başlar ve yine şanslıysanız çiçekler bibere dönüşür. 3 ay. 1 sene 12 ay 3-4 ayda anca ürün alınabiliyor. ama 12 ay boyunca biber bulabiliyoruz. hep organik olsun desek her ay nasıl üretim olacak? diyelim ki oldu nasıl yetecek?
fao ve avrupa birliği tarafından konvansiyonel(geleneksel) tarıma alternatif olarak da kabul edilen bu üretim şekli değişik ülkelerde farklı isimlerle de anılmaktadır.
almanca da ve kuzey avrupa dillerinde ekolojik tarım olarak bilinir.
fransızca , italyanca ve ispanyolca da biyolojik tarım
ingilizce de organik tarım
türkiye de ise ekolojik tarım veya organik tarım eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.

organik tarımın terminolojik tanımını yapacak olursak;
hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmaya yönelik insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içermekte olup esas olarak sentetik kimyasal tarım ilaçları, hormonlar, mineral gübrelerin kullanımını yasaklaması yanında , organik ve yeşil gübreleme , münavebe, toprağın muhafazası, bitkinin direncini arttırma, doğal düşmanlardan faydalanmayı tavsiye eden bütün bu olanakların kapalı bir sistemde oluşturulmasını öneren, üretimde sadece miktar artışını değil, aynı zamanda ürün kalitesinin de yükselmesini amaçlayan alternatif bir üretim şeklidir.
organik tarıma ilişkin hatalı yaklaşımlar

organik tarım denilince pek çok kişinin aklına hiç kimyasal kullanılmadan yapılan yetiştiricilik gelmektedir. ancak bu görüş hatalıdır.
organik tarımda suda çabuk çözünebilen, yapay yollarla üretilen ve doğrudan bitkilere uygulanan kimyasal bileşikler kullanılmamaktadır. bunların yerine doğal bulunan inorganik kökenli maddelerin yanı sıra daha çok organik kökenli kimyasal bileşiklerden yararlanılmaktadır.
organik tarımın geleneksel yetiştiriciliğe dönüş olduğu, modern tekniklerin terk edildiği, doğadan verilenle yetinilen bir üretim tarzı oldugu düşünülmektedir. organik tarımda da modern tarım teknikleri kullanılmaktadır, ancak modern tarım sistemine göre daha az üretim girdisi kullanılmakta, bunun yanı sıra topraktaki biyolojik aktiviteyi arttıran teknikelre daha çok yer verilmektedir.
organik tarım konusunda diğer bir hatalı yaklaşım ise bu sistemde modern yetiştiricilikte kullanılan kimyasal gübrelerin yerine doğal gübrelerin kullanılmasıının yeterli oldugunun düşünülmesidir. oysa modern yetiştiricilikte de organik gübre kullanılmaktadır. ancak organik gübrelerle bitkiler için gerekli olan tüm besin maddeleri tam olarak sağlanamadığı ek olarak kimyasal gübreler verilmektedir. bu durum organik tarımda sadece organik gübreler kullanılarak etkili bir üretim yapılamayacagını ortaya koymaktadır. organik tarımda önemli olan gerektigi yerde gerektiği kadar gübre kullanılmasıdır. aşırı miktarda kullanılan organik gübrelerin toprak ve bitki üzerine olumsuz etki yapacagı da bir gerçektir. organik tarımda da bitkiye ek kimyasal gübre verilmekte ancak bunlar organik kökenli veya dogrudan bulunan inorganik bileşikelrden saglanmaktadır.
insanları sömürmede ulaşılan yeni nokta.
organik olduğu belirtilen ürünlerin özel logoları ve ayrıyetten sertifikaları bulunur.

satın aldığınız ürünlerin paketlerinde organik tarım logosu ve ilgili kontrol kuruluşunun kod numarası ve logosunun olduğundan emin olunuz.
Hep para tuzağı bunlar.
ekolojik/organik pazarlarda yaşanan bu artış sonucu yani benim gözlemlerime göre artmasının sonucunda aklıma gelen bir şeyi söyleyeyim.

şimdi güzel bir yaz günü çanakkaleden istanbula dönüyoruz ve yolumuzun üstündeki yerlerde durup alışveriş yapıyoruz bir tarla kenarında adam tezgah kurmuş organik domates yazmış. durduk işte adamla konuşuyoruz;
-kaç yıldır yapıyorsun? 2 senedir. -yani öncesinde normal tarım yapıyordun ilaç filan? evet ama sonra bir sene ara verdik toprak temizlendi.
-organik tarıma yan tarlalarla birlikte ortak mı başladınız? yok onlar hala eskisi gibi ama seneye başlamayı düşünüyorlar..

şimdi buradaki saçmalık organik tarım yapmak için ilaçsız belli bir sürenin geçmesi lazım.(buna 5 yıl diyorlar) ayrıca yanındaki tarlaya hunharca ilaç basılmışken senin ürettiğin ürün organik olamaz. hepsini geçtim otoban kenarında organik tarım olmaz. ulan asfalt yollar tarımın düşmanıdır hiç değilse yolun kenarına ağaç dikip bir nebze de olsa etkinin kırılması lazım.
neyse o kadar konuştuk adam emek vermiş ve kötünün iyisi şeklinde biraz domates aldık ve yola devam ettik tekirdağdan geçerken de kavun almak lazımdır süper olur. yine yol kenarında durduk amcam kamyonetini yanaştırmış satıyor tabii organik yazmazsa olmaz.
selam, kolay gelsin kısmından sonra;
-dayı senin tarlanın malı mı bunlar? evet köyden getirip satıyorum.
-oo.. çok güzel köy nerede? x köyü şu fabrikaların ilerisinde. şimdi türkiyede ki fabrikaların bacalarında filitre hak getire ee.. bu durumda zaten çevre yerleşim yerleri sağlıklı hava solumuyor insan sağlıklı yaşayamazken ürünlerin sağlığı ne derece olur siz düşünün. yinede dayının kavunlardan da aldık her zaman ki gibi tekirdağ kavunu bir başka dostum dedirtti.

anafikir: tamam her tarafta ekolojik/organik pazarlar var ve herkes organik tarım yapıyor da onun ne olduğunu biliyor mu? yoksa daha fazla fiyat çekmek için organik işte önünü arkasını karıştırma mı diyor? sertifikalı ciddi kontrollerin yapıldığına inandığınız yerlere tabii ki güveneceksiniz zaten başka şansımızda yok ama organik diye de kazıklanmamamız gerekir.
amacı üretim miktarı değil üretimin kalitesidir. insan ve çevre sağlığı gözetilir.
ancak ticari amaç güden bir tarım şeklidir bu yüzden ekstansif tarımla karıştırılmamalıdır.
Böyle bir bölüm varmış lan,ilginç.
çok saygı duyduğum ve sürekli organik ürün tüketmeye çalışmaktayım. fakat satın aldıklarımızın organik olup olduğunu anlama konusunda çok sıkıntı çekmekteyim. geçenlerde yaptığım alışveriş sonucu ( https://www.organiksatinal.com/kategori/tumu/ ) aslında nasıl da güzel kandırıldığımızı öğrendim. üzerinde hiç bişey yazmayan ürünleri müşterilere kitlemekteler. ee tabi bende durur muyum arayıp sertifikalarını görmek istediğimi söyledim. onlarda beni 3-5 gün oyaladılar. en sonunda sinirlendiğimi anlayınca mecburiyetten geri dönüş saplayıp böyle bir imkanlarının olmadığını maalesef bana açıklama yapamayacaklarını anlattılar. ee şimdi ben böyle bir kurumu ne yapmalıyım ? kime güvenip nereden ne almalıyım. imkanım olan şeyleri zaten kendim üretiyorum fakat imkanlarım da sınırlı mecburen dışardan da bir çok gıda siparişi veremkteyim. şimdi manyak gibi neye güveneceğimi düşünüp böyle bir sahtekarlığı nasıl yaptıklarını düşnüüyorumş.
En doğal tarım.
sahtekarlıktır. organik dediğiniz şeye çok meraklıysanız ekmeğinizi, peynirinizi, makarnanızı kendiniz yapın. çiftlikten alın.