bugün

zall a uyaridir.

21 ocak 2010 uludağ sözlük ün harika reklamı ya da 21 ocak 2010 uludağ sözlük reklam rezaleti ya da bu geliri haiti teki depremzedelere bağışlıyoruz adlariyla aciklanabilecek, bugunku sozluk kapama olayinda zall'in ve uludag sozluk moderasyonu'nun tohmet altinda kalmamasi icin kizilay'a yapilacak yardimin/bagisin makbuzunun sozlukte yayinlanmasi gerekmektedir.

bekliyoruz bakalim.
zall'dan hesap soran densizlerin bos lakirdisi. yahu sanane be adam, sen vergi mufettisi falan misin yahu? adamin aldigi gelirin makbuzunu yayinlamak gibi bir zorunlulugu mu var? gercekten cok komik oluyorsunuz. ulan adamla beraber mi kodladin siteyi. yakinda bunlar zall'dan harac falan da ister. ister yesil sermaye, ister zall'in cebi, hepsi helal olsun.
zall'a göndermedir. adresimi veriyorum zall. onu hemen postala!
(bkz: photoshop)
rezilliğin sorumlularının bir tarafını yalamaya çalışan zavallıların lakırdı olarak nitelendirdiğidir. birisi çıkıp buradaki yazarlarını "mal" yerine koyacak, kazanacağı üç kuruş para için bizle adeta taşak geçecek biz de burda onun malları, koyunları olmaya ona para kazandırmaya devam edeceğiz öyle mi ?
1 saatliğine sözlüğü tekrar kapatıp, sayfada alın size makbuz şeklinde bir yayınlama beklemekteyiz..
(bkz: ya biz kim ya)
sanane diyen s.k beyinliler hayatları boyunca kandırlmaya, insani duyguları kullanılarak aldatılmaya mahkumdurlar.

(bkz: yalaka timi)* *
biz türk milleti çok kandırıldık sayın zall çok. o yüzden ne sana ne de başka birisine güvenecek halimiz kalmadı. ben şahsen allah'a havale ediyorum durumu yani gerçekten amacın buysa helal olsun, tebrikler ama değilse çıksın senden. bizim hepimizin güvenini temin etmek istiyorsan, makbuzu görmek istiyoruz. bu bizim en büyük hakkımız. bu sözlüğü sözlük yapan ve sana bu yardımı yapma imkanını veren her birimizin bunu sana sormaya hakkı var.

(bkz: demokratik sözlük)
(bkz: yardımsever sözlük)
sanki kendi cebinden bağış yapmış da dolandırılmış yazar serzenişi. bildiğin geyik.

zenginin malı züğürdün klavyesini yormakta.
photo shop yapma ama zall. uyanık zall.
zall'dan tüm tepki gösteren sözlük yazarlarının istediği açıklamadır. ama sanmasın ki bunu açıkladığı ve kanıt gösterdiği zaman bizi .öt edeceğini.(afedersiniz.) sonuçta bu kadar yazarın bu olaya karşı gelmesinin sebebi sözlüğün imajı ve yazarlara yapılan saygısızlıktı. ayrıca yardım kampanyası reklamı ne kadar doğru da olsa bunun uygulanış biçimi son derece yanlış ve sinir bozucuydu. daha önceden yazarlara bunun bildirilmesi gerekirdi diye düşünüyorum.
zall in da onay verdigi istek.

olay paranin oraya verilip verilmeyecegi degildir. bu kadar sig dusunceli kisiler oldugunuzdan bu olana anca boyle tepki koyuyorsunuz aslinda.

arkadasim, asil o makbuz zugurt tesellisi olacaktir. sozluge gun icinde zaten 1 saat te olsa girilmedigi anlar o kadar fazla ki ama girilmeye kalkildiginda abuk sabuk bir reklamla karsilasiliyorsa burda yanlis bir seyler var.

sozlukte/server da sorun olur giremezsin eyvallah, ama reklam ugruna girememek. garip dogrusu. amac ne olusa olsun, mantik yanlis. tepkimiz buna bizim. yapilan aciklamanin kaniti olacak o makbuz. yapilan yanlisi duzeltmeyecek, oldu artik ama hic olmazsa bu yanlisa izin veren kendini affettirecek.
(bkz: işte o makbuz/#7093585)
-hacı uludağ kapanmış.
-nasıl lan kapanmış.
-olum reklam vermiş.
-reklam nasıl kapatmış.
-sözlüğü bir saatliğine kiralamış.
-hadi ya garanti leasing mi?
-yok abi vodafone leasing bu.
-peki neden?
-haiti depremine yardım için tüm para oraya gidecekmiş.
-uludağ feneri yani.
-puhaaa olum nereden aklına geliyor bunlar.
-hacı zall ın soyadı akman mı? zall akman puha...
-ama makbuzu varmış hacı
-serbest meslek erbabı mı bu makbuz alıyor hacı. kemal kılıçdaroğlu gibi belgelerle konuşsun.
(bkz: işte o belge)

görsel
(bkz: emrin)
(bkz: o karne gelecek)
(bkz: yedik onu biz)
(bkz: velev ki yayımlanmadı)
türkçe hatası içeren cümle. makbuz yayınlanmaz, yayımlanır.

(bkz: yayımlamak)
(bkz: yayınlamak)

duriye editi:

yayın: Basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete gibi okunan veya radyo, televizyon aracılığıyla halka sunulan, duyurulan, iletilen şey, neşriyat.

yayım:
1. Yayma işi.
2. Kitap, gazete vb. okunacak şeylerin basılıp dağıtılması.
3. Herhangi bir eserin radyo ve televizyon aracılığıyla dinleyiciye, seyirciye ulaştırılması, neşir.
Vodafone'un yerinde olsam kabul etmeyeceğim davranış.Yaptığım ödemenin ne kadar olduğu sadece kurumu ilgilendirir.
(bkz: kalp atıcak aga)
neyin makbuzu olacak peki haitiye yapılan yardımın makbuzumu yoksa sözlüğü bir saat kapatıp uludağ sözlüğü sanal aleme madara etmenin karşılığında vodafone nun verdiği ücretin makbuzumu. (bkz: fişinizi keserim)
(bkz: zall ın yardım yalanı)
güncel Önemli Başlıklar