bugün

ben hocamı huşu içerisinde dinliyorum, daha sonra kendisinin ses tonundan, hareketlerine kadar birebir kopyası olan oğlunu da dinledim, ama bunlar yetmiyor, beni kesmiyor, ben hocamın kısmetse torunundan da vaaz dinlemek isterim diyeceğim durumdur. hikayeleri gerçekten çok güzel ağlatıyor, sağolasın izocam pardon hocam.
(bkz: babadan oğula nesil bunlar)
(bkz: beşik uleması) *
elbette vaaz verecek...

hayır, bu nasıl bir sorudur anlayamadım? yahu ölüm hak, miras helal değil mi? iyi kar getiren bir ticari işletmeyi oğulların, torunların devralması doğal değil mi? işte bunlar da din ticareti işinde başarılı olmuşlar. elbette ki yaptıkları ticaret veraset yoluyla intikal edecektir varislerine...
(bkz: uzun ömürlü yedek batarya)
ramazan geldi hoşgeldi, nihat hoca yine geldi, anlatır artık; kervanlar yürüyordu ve üstlerinde bir bulut onlara gölge yapıyordu...
(bkz: Nihat Hatipoğlu)
(bkz: Said Hatipoğlu)
(bkz: ibrahim Hatipoğlu)
(bkz: hakan Hatipoğlu)
senin torunun da vaazını dinlemeye gidecek mi? müşteri- tedarikçi ilişkisi.