bugün

kime sorsam bu filmi izlemiş hatta son sahnesinde gözleri dolanlar olmuş. ne filmiş be hayret ettim. mahsun nihat doğan ı başrolde oynatsaydı daha iyi olurdu.
Bir kesim tarafından kötü eleştirilen, bir kaç kesim tarafından övülen bencede Mahsun kırmızıgülün daha da yüksekleri görmek için ayaklarının altına koyduğu büyük bir taşı temsil edecek film. kötü eleştirilere kısaca bide siz anlatımda görelim dedirtecek, gerçek bir filme benzeyen (en azından recep ivedikten daha anlamlı), izlemeden yorum yapanlara birkez izleyin dedirtecek bir film.

http://www.newyorktabesminare.com
mahsun kırmızıgül' den beklemediğim iyi performanstır ancak hala ön yargılarımı yıkmış değildir. filmin bağlantıları çoğu kez iyi soru işareti bırkan noktalar da mevcut. görüntüler genel olarak iyi. bazı aksiyon sahneleri yabancı aksiyon filmlerini aratmıyor. haluk bilginerin oyunculuğu her zamanki gibi süper. sonunda iyi bi kahkahanın ardından töre ölmez dedirterek ağlatıyor. izlemeye değer.
haluk bilginer.
film anladığım kadarıyla new york da geçiyor...
yerin dibine batırılacak kadar kötü film değildi. güzel sahneleri vardı
çelişkileri de. hoşgörüyü koymuşlar dine çok güzel zaten islam dini hoşgörü dini de.. müslüman hatun hristiyan adamla evlenemez tatlım.
evlenir de. dinen uygun değil. uygun hale getirilmiş.

neyse mehsun yönetmenliği bence kıvırmıştır . yalnız oynama allasen. yakışmıyorsun yapamıyorsun.. mustafa sandal bile iyiydi senden yahu.
sadece yönet her filminde neden oynamak zorunda hissediyorsun anlamıyorumm..

haluk abi saygılar.

ahanda kol gibi özet *
Sadece altında Mahsun Kırmızıgül imzası olduğu için hazmedilemeyen,kabullenilemeyen ve de eleştiri bombardmanına maruz kalan bir filmdir. Bence gayet başarılı bir film. Görsel anlamda çok iyiydi. Mahsun Kırmızıgül kendisi oynamasa çk iyi olurdu. Bide Mustafa Sandal ne alakaydı ya çok başarısızdı...
filmin ilk sahnelerinde "aaa bizimkilerde böyle film yapmış ya helal olsun" dedirtiyor... ama filmin ikinci yarısında klasik bir m.kırmızıgül filmine dönüşüyor.. görsel olarak bir doyum sağlasa da senaryo olarak m.kırmızıgül kendini yine aşamamış...
(bkz: filimi izledım film galiba new yorkta geçiyor)
--spoiler--
filmi izledim anladığım kadarıyla new york'ta çekiliyordu.
--spoiler--
izlenilesi bir baş yapıt.
bazı yersiz eleştiriler vardır ki o da bizim milletimizin herşeye muhalefet olmasındandır. fütursuzca eleştitirler güzelim projeleri. anlamak güçtür.
univ. yıllarında balık tutmaya gittiğimiz bi gündü. yan tarafımızda yaşları 8-10 yaşlarında 3-5 çocuk vardı ve "bitlis te 5 kilo altın, beri gel ismet in annesi beri gel" diye kendilerince geyik yapıp türkü söylüyorlardı... aklıma bu anıyı getirmesinden başka bende bir önemi olmayan film.

not: izlemedim ve izlemeyi düşünmüyorum.
izlenmemesi gereken boş yapıt.
haluk bilginerin oyunculuğuna ve ingilizcesine hayran kalmamı sağlamış bir filmdir.
Evet mahsun kırmızıgülü pek takdir etmem ama bu film gerçekten senaryo ve görsel açısından iyidi. Önyargıları yıkmak lazım bazen. Mahsun ve mustafa sandalın oyunculuğu evet kötüydü belki ama haluk bilginer gibi bir ustanın yanında zaten fazla dikkat çekmedi. Her ne kadar içinde fazla siyaset barındırsada ülkenin gerçek halini gözler önüne seriyordu.
izlenmemesi gereken bir film. inceden mesaj veren filmlerin yanı sıra Mahsun sanırım inceden mesaj vermenin işe yaramıycağını anlaşılmayacağını düşünmüş olmalı ki;
--"bizim ülkemizde adalet kör değil ama topaldır"
--"avrupa birliğiyle bağlantılardan sonra işkence ve idam kalkmıştır"
gibi direk muhabbet arasında geçen mesajlara rastlamak mümkün.

aynı zamanda daha çok komedi filmidir.
FBI'a görüşmeye giden iki türk polisimizin ( mustafa sandal,mahsun);
-hey babalık ırak a girmenizin sebebi özgürlük değildi yeme bizi. her özgürlük dağıttığın yerde petrol olması tesadüf mü john?
gibi kıraathanede konuşur gibi cümleler kurması paha biçilemez.
arkadaşımın çok ısrarı yüzünden girip izlemek zorunda kaldığım ve 15 liramı heba etmiş filmdir.
film genel olarak kötüydü ancak son 20 dakikasında olaylar hepten çığırından çıkmıştı. bu ülkenin hiçmi bir savcısı çıkıp bu fırat komisere(mahsun) "sen kardeşim bu deccalı hangi kanıtlara dayanarak buldun." demedi. ve dahada enteresanı emniyetteki üst amirleri nasıl olurda mahsunun özgeçmişini tayin işlemini yaparken daha önce soyadını değiştirdiğini ve babasının töreye kurban gittiğini yıllar sonra mı görüyorlar. bu adam emniyete herhalde gökten zembille inmiş ki kimsede özgeçmişini felan araştırmamış anlaşılan.
artık doğuda çekilen filmlerde arabaların peşinden koşan çocuklar artık kusturacak duruma getirdi beni. 40 yıldır hep ayno sahneleri seyrediyoruz. lütfen bitirin artık.

ama tek gerçek varkı; o da haluk bilginerin büyük bir oyuncu olduğudur.
--spoiler--
hacı gümüş: ana bak bu senin gelinin.
anası: vıyy ben sana gurban olayıım yavrim. nasısan eymisen?
hacı gümüş: ana o seni anlamaz gavirdir o gavir.
--spoiler--
mahsun kırmızıgül'ün tam on numaradan girip saçmaladığı film.
felsefede çok basit bir kural vardır sadece iyi ve kötü yoktur diye. nasıl sadece iyi ve kötü insan olmadığı gibi. mahsunun da basit düşüncesine göre bir tarafta inamçlı iyi namuslu insanlar öte tarafta radikal islamcı şeriyatçı tipler. aradaki su bulandıranlar noluyor, cemaat evlerine çekilen binlerce gençe noluyor nasıl neden içlerine çekiliyorlar ben bunları merak ediyorum mesela. siyasi duşunceyle kapanıp dinin arkasına saklananlar gibi. musluman tarikat kurup hristiyan memleketlere kaçanlar gibi. ancak bu kadar sığı kalabilir bir film.
yok efendim amerikalıların 11 eylül yarası sonra butun müslümanlara düşman oluşları falan filan bunlar artık silik düşünceler. bunları herkes biliyor. sen bu filmle bizim bilmediğimiz ama gormek istedğimiz bir pencereyi aralasaydın keşke ''sayın yönetmen ve yapımcı''. çuruk sakız çiniyormuş duygusu uyandırıyor film genel olarak.
Nihat doğan'ın 7 kere izleyip, yalnızca "olayın New York'da geçtiğini" anlayabildiği filmdir.
mahsun kırmızıgül'ün saçma sapan filmlerinden sonuncusu.
bu filmi ben çekseydim sırf nihat doğan için los angeles'ta çekerdim.
iyi filmdir kötü filmdir ben onu anlamam ama mahsun cemaate iyi muamele çekmiş.

(bkz: facial)
son sahnede aaaaaaa diye bağırdığım film.
orjinali için bakınız:
http://www.imdb.com/title/tt0988047/
son sahnede silah sesiyle irkilmeme ve arkasından gelen sahnede ağlamama sebep olmuş filmdir.