bugün

seyduna türküleri aldı gitti gibi insanı alıp götüren ezgidir.
sahrud türkülerinden belki de en can alıcısı. alıp götürür insanı derin düşüncelere. dinlenmesi tavsiye edilir.
NEFESiMi

AYRILIKLAR UYANDIRMALI KÖR YÜREĞiMi
CEHENNEM YANGINLARINDAN
ÖLMEDEN ÇIKTIYSA BEDENiM; ARTIK
BENiM OLMALIYIM, BENiM
YETER YÜREĞiMi BiR ÇiFT GÖZÜN
ATEŞiNE REHiN VERDiĞiM,
aTEŞ ARTIĞI DEĞiLDiR KARŞILIĞIMIZ
PUSATINI DAĞ SESiNDEN ALAN
FiRARINI MERMiSiNE EMANET EDEN
BiR NAMLUDUR BU EŞKIYA SEVDA Ki;
ZULASINDA ASILI DURUR KEFENLEDiĞi ÖLÜMÜ
ELLERiNiN ÇELiĞiNE SU VERiLMiŞTiR
TA ADEM'DEN BERi
BiLiR VE iNTiHAR CURETiYLE YOKLAR YÜREĞiNiN TETiĞiNi
GÜNEŞiN KIZILCA KIYAMETiNE ÇATAR
KURUYAN UMUT DALLARINI
YANACAKSA CEHENNEMDEN BETER YANMALI
KiM ANLAR Ki; EŞKIYANIN SAĞLAMLIĞINI
ÖZLEMiNiN ÇiSEYLE YIKANMIŞ ŞAFAK DEĞERiNi KiM?
HANi ELLERiNE KUŞLAR iNERDi
KARDAN ÜŞÜYEN KUŞLAR
BAHÇEN KUŞ SEViNÇLERiYLE iNLERDi
AY ŞAHRUD
EŞKIYA YÜREĞiME ÇIĞ DÜŞTÜ
ÜŞÜYORUM HA....
AÇ ELLERiNi
böyle güze çokça yaklaşmışken "olmadık anlarımızda kimliksiz yoklAmasa, çıplaklığımızı yüzümüze vurmasa" dedirten şarkı.
dinlenilmesi gereklidir.
(bkz: ahmak gönül)
üniversitedeki arkadaşlarınızın evinde onca içki onca muhabbetten sonra uyuma vakti gelmiştir artık. çoğu da sızmıştır aslında, sen de bir yerlere kıvrılıp uyumaya başlarsın ama uyumayı bile başaramazsın hayatında birçok görev gibi. zaman geçmemektedir ayık olmamana rağmen. eline aldığın telefonla oyalanmaya başlarsın, elin hemen resimlere gider. eski ve mutlu olduğun zamanlardaki resimlere. sonra telefon elinden düşer, resimdeki anılar gibi. telefonu yerden kaldırırken ışığı duvara yansır. duvardaki yazılar dikkatini çeker aniden, o yazıları okumaya çalışırsın, ilginçtir her yeri yazıyla dolu duvarda ilk gözüne çarpar şu mısralar olur,

ah şahrud,
EŞKIYA YÜREĞiME ÇIĞ DÜŞTÜ
ÜŞÜYORUM HA....
AÇ ELLERiNi!

kafanın güzel olması, eski resimlerdeki hüznün ve artık bu mısraların da etkisiyle bir görevi daha yerine getirememişsindir, bütün gece gözlerini kapatamazsın. ertesi gün bu sözleri kimin yazdığını arkadaşlarına sorarsın bilmez hiçbiri. aslında bilirler ama cevap vermezler. çünkü o mısraları artık o eski resimlerde kalan bir güzel yazmıştır. bunu öğrendiğin an sanki bir şeyler kopar içinden, ağlamak istersin onu bile başaramazsın.

şimdi sen başka yerde o başka yerdedir. aranızda yalnızca bu mısralar vardır, hepsi o kadar!

ah seyduna!!!