bugün

bir durum. şu hayatta nefes alıyorsanız, sağlık iseniz eğer gerçekten gerisi boş.
Küçüğüm, babam gene fenerbahçe maçını izliyor annem koltukta ve ben şakacı bir çocuğum. Şu şekerler varya ağza atılan 10 dk emilen. Heh ben onu ağzımda eritirken koşturuyorum falan daha ilkokul ya varım ya yokum ama her şey çok net benim için. Bir anda yutkunurken şeker boğazıma kaçtı ve nefes çekmeye başladıkça daha az nefes alabiliyordum. Babamın yanına koştum babam maça odaklandığı için bakıp şaka yaptığımı düşündü annem görünce direkt şaka yapmadığımı halimden anladı (ana yüreği, hissediyor) artık son nefesi çekmiştik hık etti babamda duydu annem direkt fırladı babamda öyle ben nefes alamadığım için çırpınıyorum babam son bir çaresizlik ile parmağını boğazıma öyle bir soktu ki o şekeri çıkardı. Ben bir anda nefes almaya başladım. Gözlerimden yaşlar boşalıyor annem panik, babam şokta. Bundan sonraki zamanlarda da çok fazla ölümden döndüm. Şu sonuca vardım, her insanın ne zaman ve nerede öleceği çok önceden yazılı ve ecel bizi ölümden koruyor. Başka açıklaması olamaz. Nefes almanın ne kadar tatlı olduğunu o an çok iyi hissetmiştim.

(bkz: boğulmak)
hasta olduğunuzda ne kadar değerli olduğunu anladığınız olay. alerjik rinit yüzünden boğazım ve kalbim kötüye giderken gerçek değerinin daha da net farkına vardım.