bugün

Aslında basit ve temel bir sorudur 'neden?'. Yaşarsın fakat neden? inanırsın fakat neden? soramadığımız soruların arkasına sığınıp kabullenip her sorgulamadığımız doğrunun,neler olduğunu görmemezlikten geliriz. Yorum uzağımızda kalır aldanmak isteriz doğruların doğruluğuna çünkü ihtiyaç duyarız yalan doğrulara sırf afallamamak için. Farkında olmadan ağzımızdan çıkan sözcükler ediniriz ve hayatımızı kazanabileceğimiz bilgiyi ediniriz asla anlamlandırmaya yeten bir cümlemiz olmamıştır ve hayata anlam katan yegane soru 'NEDEN' sorusu her cümlenin başına koymakla ihtiyaçlarımızı giderebileceğimiz basit ve pratik bir sorudur.
asla tatmin edici bir cevap alınmayan sorudur. her cevap başka bir neden sorusuna sürükler insanı.
Felsefe ve din alanlarının sorusudur. Yaşamak için neden sorusuna değil nasıl sorusuna ihtiyaç duyulur. Kafanızı ütmek için ise zaten birçok neden vardır. Neden sorusunu soruyorsanız bile kesin bir cevap beklemeden sormalısınız. Zira cevapsız sorular biriktiği vakit insan nasılını araştırmaktan bile imtina ediyor.
cevap vermeye cesaretin varsa elbette sorabilirsin. ama sadece kendine. hem de bir aynanın önünde durarak.

neden allah'ım?

el-cevap: kader, allah'ın sırlarından bir sırdır!
bugün uludağ sözlük' ün yavaşlığı yüzünden sıkça sorulan soru.
kainatın temelini oluşturan soru.
Neden olmasın?
neden sorusu insanın hayatını karartır, hele ki felsefik olan neden sorusu...
Yeni soruların yolunu açan soru. Her bireyin ciddi anlamda en azından bir kere de olsa sorması gerekir.
her nesneye, her varlığa ve duruma sorulmaması gerektiğini düşündüğüm bir soru. çünkü sorulduğu taktirde soru hatalıdır. çünkü içinde bir amaç-gaye gibi zamansal ve sebepler taşır. etrafımızda gördüğümüz cisimlerin ve varlıkların bunlara dahil olamayacağı için her zaman 'neden' sorusu sorulamaz.
(bkz: evren neden var)
genelde dilimizin mantığını anlayamamaktan dolayı sorulma potansiyelini taşıyan ve yanlış bir soruyu da beraberinde getiren bir soru kalıbı. bu yüzden her varlığa "neden" diye sorulamaz. sorulması için önce o varlığın "neden"den ne kastedilmiş ise o olguya sahip olması gerekir. çünkü dilimiz, dünyamızı resmeder ve kavramlar dünyayı değil, dünyamız kavramları oluşturur.