bugün

Şairci nedir be abi dediğim başlık.
Sairci ney aq şair mi satıyor.
sesli denedim baktım çok pis küfre sarıyorum, bari yaziim de ne yazdığımı göriim dedim, şeklinde düşündüğüm bir iddia.
Dünyada bilmem ama "şairci" diye kelime kullanılan ülkemde on numara şairdir.
Şiirlerini pek bilmiyorum şimdi birkaç tanesini okudum. Büyük ihtimalle bu kadar tanınan ve iyi kabul edilen bir şair olmasının nedeni bazı şeylerde öncü olmuş olmasıdır. Bir şeye öncü olan şairlerin şiirleri genelde çok iyi olmak zorunda değil. Öyle ya da böyle adını bir gün duyurmayı başarıyorlar. Serbest şiiri Türkiyede kullanan ilk şairmiş ki bu da o zamanlar için oldukça farklı bir yenilik. Aruz ve hece ölçüsü dışında bambaşka bir şey daha girmiş şiir dünyasına. Yani bu bir nevi konuşmaktan ve yazışmaktan başka bir tane daha iletişim şekli buldum demek gibi bir şey. Bu bile bugün bu kadar tanınması için oldukça yeterli bir sebep.
Nazım Hikmet şerefsizdir, araştırabilirsiniz.

Piraye'ye mektup yazmış ve saatinde Piraye yazdığını söylemiş. Ama saattinde Vera yazıyor. Bu pislikliktir. Göz yumamam.
Her gecen gun cehaletiniz artiyo.
sen gibiler nazım hikmet i anlamasın lütfen.
Şaire şairci diyen insandan daha azını beklemezdim.
Manavcının oğlu çobancı arkadaş beyanatı.
Başlığı açanın Necip Fazıl Kısakürek sevdalısı olduğunu anladık sevmezsiniz siz o mavi gözlü dev adamı nazım hikmet mezardan kalkıp onu beğenmeyenleri ... Etsin.
nazım hikmet tarzı şiir yazmak çok kolay olduğu için katılmadığım önerme. Bak ben hemen bir dize sıralayım:

'' yolda giderken öylesine
Takıldım bir yere
düştüm.
Ağlamaklı oldu
Bu gözler. Bir an
Seni düşündüm
Feraye...''
Gördüğünüz üzere nazım hikmetten etkillenmeden böyle şiirler yazmak mümküm değil. bugün koskaca posta gazetesine yurdumun her köşesinden binlerce şairin şiirleri yayınlanmışsa sebebi elbette milyonların ilham kaynağı halkçı nazım hikmettir. Onun için pis ağzınıza nazım hikmet adını almayın.
"bugün pazar.
bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak
kımıldamadan durdum.
sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karım.
toprak, güneş ve ben...
bahtiyarım..."

Bu basit görünen dizeleri dahi bu kadar güzel ifade edebilmek kolay mı sanıyorsun? Milyarlarca insanın kaçı mahkum oldu, o mahkumların kaçı böyle dizelere can verdi ya da kaçı bir pazar sabahı ilk defa güneşe çıktı...