öncelikle üniversiteler kişisel gelişim sağlanması gereken yerlerdir, üniversite sadece derslerden ibaret değildir. ayrıca nüfusun %99 unun erkeklerden ve bunların % 88 inin 300 spartalıdaki iranlılar gibi garip saç-sakal kombinasyonuyla gezen tiplerden oluştuğu düşünülürse durumun vehameti daha da anlaşılacaktır.

not: sevgili mühendisler isterseniz türkiyenin en iyi kabul edilen fakültesini bitirin, mezun olunca sıradan bir meslek lisesi bitirmiş ergen kadar bilgili ve becerikli olamıyorsunuz ve ben bu duruma çok gülüyorum.
(bkz: tilkinin yetişemediği üzüme koruk demesi)
(bkz: mühendislik okuyup abaza kalmak)
daha vahimi de bu fakültede okumayıp, kendini mühendislerle bir tutmak yahut onlardan üstün görmektir.
edit: mühendis değilim.
okumakla adam olunmaz görüşünü benimsemiş bireyin hunharca saldırışıdır.

(bkz: bir liselinin feryadı isyanı)
(bkz: mühendislik okumuyorum)
(bkz: nazar etme nolur çalış senin de olur)
hemşirelerin doktorlara bok atması gibi bir şeydir bu.

zira mühendisleri genellikle teknisyenler sevmez...

aynı mantık napayım *
dünyanın en çirkin kızına bile ' potansiyel faydalanacak sevgili gözüyle' bakan 9/10 nun erkek olduğu bölüm.
(bkz: mühendislik kazanamamiş ergen avuntusu)
üniversite ortamını digerleri gibi yaşıyamamak ama mezun olunca diger bölümlerde okuyanlardan daha iyi bi hayata sahip olmak.
sikimsonik bir mühendislik okuyup kendini dünyanın en zekisi sanmakla değiştirilebilir sanırım . hayır sakın küçümsemek olarak algılanmasın ama bu arkadaşlarda çok fazla büyümsüyor bazen bu bölümleri.

(bkz: tekstil mühendisliği)
(bkz: çevre mühendisliği)
(bkz: jeofizik mühendisliği)
(bkz: jeoloji mühendsiliği)
sheldon cooper tipi küçük görme.
kedinin uzanamadığı ciğere mundar demesidir. her nekadar kız konusunda bölümlerimizde az kız olsada üniversitenin en sağlam kızlarıyla bizim mühendisler çıkar. şahsen ben kız olsam maliye, iktisat , ziraat vs. okuyan biriyle niye sevgili olayımki zeka seviyesi daha üst düzey okulu bitirdiğinde daha kolay iş bulabilecek bi adam bulurdum. yani anlıcağınız; idraki meali bu küçük akla gerekmez, zira onların terazi bukadar sikleti çekmez.
kedinin uzanamadığı ciğere mundar demesiymiş.
yadsınamaz bir gerçek ki mühendislik okuyanların çoğu asosyaldir. üniversitenin nimetlerinden yararlanmazlar.

tabi ki her genelleme gibi bu da yanlış bir genellemedir. ayrıca inşaat mühendisliğinde okuyor olmak asosyal de olsa karizmatiktir, candır.

aylar sonra, tecrübeyle gelen edit: mühendisse uzak durun!
komik bir önermedir.

- mühendisler üniversitede okumuyor mu lan?!
ülkemizdeki mühendislik fakültelerinin ve okuyan öğrencilerin dünyanın çok çok gerisinde olması da üzücüdür. mühendis dediğin gordon freeman gibi olur çünkü.


--spoiler--
var mı içinizde öylesi bir tek gözlüğünüz ve sakalınız benziyor gerisi fos *
--spoiler--
eğer üniversite kavramı karı-kız tavlamak için uygun bir mekan olarak algılanıyorsa, doğru olan önermedir.
üniversiteler insanların meslek öğrendikleri yerlerdir, kişilik konusu orada ikinci plandadır. bundan dolayı bu arguman yanlıştır. doktorların içinde de, mühendisler içinde de mutlaka öküzler vardır. gelgelelim benim babaannem de çok iyi bir kadındı, ama tutup bir köprü yapamazdı.

yani neresinden tutsan kopan saçmasapan bi iddiadır bu iddia. mühendislik bir meslektir, ve kişisel gelişim garantisi vermez, ama sana neyi nasıl hesaplayacağını öğretir. birinin öbürüyle hiçbir ilintisi yoktur.

yanlıştır- mühendislik okulları yüksek okuldurlar, ve mühendislerin "üniversite okudukları" sanısı, doğrudur.
sınavdan çakıp en iyi ihtimalle takı tasarımcısı olan yazarın kıskanç iftirasıdır. Hiç yakıştıramadım...
sanmak değildir efendim mühendislik kadar "üniversitede" hissettiren bölüm var mıdır? kedi - erişilemeyen ciğer hesabı bok atılan mühendisler olmasa şu an bu zırvalıkların yazılabileceğini bilgisayarlar bile olmayacaktı. üstelik mühendisliğe bok atan kimselerin okuduğu tüm bölümlere tamah etmediğimizden mühendis olacağız biz işletmeden tut da hukuk fakültesine kadar, zira günümüzde baba bir mühendisliği kazanmak için elde edilen sıralamayla az buçuk edebiyat çözülünce, tmde ilk 10.000'e girilebiliyor. * *
tabi zor olmasına zordur mühendislik orası ayrı bir konu da. derslerle sosyal hayat dengelenemeyecek iki ayrı kutup değil ki. kaldığım yurttaki tek mühendislik öğrencisi olmama rağmen diğer hepsinden daha çok geziyorum, daha çok oyuna gidiyorum, daha çok film izliyorum, daha çok kitap okuyorum, daha çok sergi görüyorum. günümüzde sadece derse girerek mühendis olunmayacağının farkındayım çünkü çoğu okul arkadaşım gibi. tabi aranan sosyal hayat her gece çıkıp dağıtmaksa onun da hakkını veriyoruz orası ayrı da kültürel birikim konusunda* * * da döveriz. mühendisiz biz! evet.
mühendis olamamış bir teknikerin feryadıdır.
hayatında mühendislik okumamış, optimizasyondan, kalite kontrolden, dizayn-layouttan anlamayan, ve bu konuları ilk defa duyan, lisesinde gördüğü başlangıç seviyesinde autocad ve az biraz kablo tamirciliği sayesinde atıp tutan ergen çığlığıdır.

Ulan sivilceli mal, işletme gibi okuyup mu geçelim? iç mimarlık gibi elişi kağıdı mı keselim?

önce üniversiteye gir, mühendislik kazan, beğenmezsen siktir olur lisene geri dönersin.
(bkz: üniversiteyi kazanan her 5 erkekten 3ünün mühendislik okuması)
kaynak: belirtilmedi
normal bir şeydir. Çünkü mühendislikler üniversitelerin can damarlarıdır.

Ancak muhtemel ygs'de ilk 150bin de olan, mühendislik okumak isteyen ama giremeyecek olan, sivilceli, şişman, bıyıkları çıkmamış, şakirtler tarafından yanlış şifrelerle kandırılmış insanların bir kuyruk acıları olacak ki, bu tür eylemleri eleştirmek zorunda hissederler kendilerini.