muğla merkezin en güzel okuludur kendisi, en azından ben okurken öyleydi.bir zamanların kazanması zor okulu. ama şimdi puanları ayaklar altında sürünüyormuş. yine de cuma günleri konuşma yapmayı çok seven okul müdürlerini ve arada bir okul önünde gereksiz kişiler tarafından gereksiz konularda (tabii ki ya kız meselesi ya da siyaset. aslında siyaset yaptığını zanneden ama egolarını tatmin amacıyla güç gösterisine giren insanlardır bunlar.) çıkarılan kavgaları-yani lisede okurken gereksiz kavga sebepleri- saymazsak baya zevkli bir öğrenim hayatı vaad edebilir.tek kötü tarafı kravatlarının üzerinde "mal" yazmasıdır. mükemmel ingilizce hocaları (örn: Aynur Çabuk, Fethi Çimen vs.) vardır ki çok iyi derecede ingilizce bilerek mezun olabilirsiniz (tabii biraz ilgi ve alaka dahilinde).yalnız son zamanlarda görüyorum bu velinimet hocalardan yararlanan insanların sayısı giderek azalıyor.

kızları kainat güzellerine taş çıkartacak güzelliktedir. bahçesindeki geniş alan teneffüslerde size büyük hareket olanağı sağlar. ayrıca bu zaman dilimlerinde voleybol topu yanlışlıkla(!) bir kız grubunun ortasına atılır ve top geri alınmaya gidilir. bundan sonrasını kestirmek zor değil herhalde.

ayrıca bu okulda ders gören herkesin unutamayacağı birkaç şey vardır:
-Dünyaca ünlü matematik hocası Mustafa Akyol ve derslerinde konuşmakla böğürmek arası birşeyler söylemesi. Ona göre en zor soru 10 saniyede çözülür.
-Fethi Çimen'in ders anlatırken yüzünün şekilden şekle girmesi.
-Aynur Çabuk'un doğa üstü güzelliği ve arkadaş gibi yaklaşımları.
-Muhsin Kılıç'ın matematik anlatırken divan edebiyatından şiirler okuması.
-Alim Karaman'ın (fizik öğretmeni) eline geçen herşeyi bileşenlerine ayırmaya çalışması ve üzerinden inmediği motoru, ayrıca aksesuar olarak taşıdığı güneş gözlüğü.
-Nurten Özden'in flor, klor , brom , iyodu.
-Saadettin Fındıkçı'nın tarihi sözü: "Bahmah var, bahmah var. Bahmahla bahmah arasında fark var."
-Candan Ertürk'ün sanki dünyanın sonu gelmiş de yarın ölecekmişiz gibi ders anlatması.
-Tayyip Özden'in (imparator) tarih derslerinde kendisine lakabı söylendiğinde acayip gaza gelmesi.
-Mehmer Uğurlu'nun story dersi olarak Oliwer Twist işlenirkenki cümle tercümeleri: "burda oliver yeşil bottle ı arka pocket ına koydu ve roadda yürümeye devam etti."
-Sevilay Acar'ın her sorunun başına "mümkünse" kelimesini eklemesi.
-Çiğdem (soyadı aklıma gelmiyor)'ın kızı Gönül'e seslenişi: Göööönüüüüülllll.....
-Ve tabii bunların dışında aklıma gelmeyen birçok özlenilesi, tekrar yaşanılası ve o günlere dönülesi anılar anılar...
(bkz: MAL)
yıllarımı verdiğim sımsıcak eğitim yuvam. "mal" şeklindeki kısaltması yüzünden kimi zaman çok hor görülmüştür.
hala okuduğum güzel okulum ingilizce hocaları süperdir. voleybol maçlarında ise formanın arkasında m.a.l yazar.
Turkıyenın en yobaz okullarındandır 21. Yydayız ve hala devler memuru gıbı unıforma gıymek zorunlu ustelık ogrencılere secım hakkı verıldıgı halde.
Insanların arasında uçurum olan okuldur. Zengin-fakir, sağcı hoca-solcu hoca vb.
2002 yılında mezun olduğum okulum.