bugün

çocukluğunu kötü yaşama, yaşayamama, kötü anılarını hala unutmama halidir. ne güzel, bazıları anlatır keşke çocukuğuma geri dönsem diye ister.. halbuki bazılarının geri dönmek isteyeceği güzel bir çocukluğu yoktur. çok mutsuzum..
kafam da karışık.. şimdi hep dua da ediyorum dualarımı kabul etsin diye.. bazen tövbe de sanki bunları bana reva gören allah niye bunları bana yaşatıyor diye.. sesim geliyor mu allah ım? tövbe estagfurullah. lütfen artık burdan 2. seslenişim.
çok rijit bi gelişme olmadığı sürece kendini,hayatı,yaşamı sevmeden yaşanacak bir hayatın temelidir. *
(bkz: türkiye de çocuk olmak)
biz hayatımızada en büyük hayatı yaptığımız herşeyi yaradana bağlıyarak yapıyoruz.

neden allahım bu olmuyor? neden allahım şu olmuyor?
ben bunu mu hakediyorum? bakın peygamber efendimiz s.a.v hayatına ne zorluklarla geçmiş bir kere bile isyan etmemiş, çünkü bilirmişki allah sevdiklerini sınar, dener, bakalım ne yapacak? diye...

hangimizi hayatı 4/4 lük biri çıksın söylesin benimki 4/4 lük diye, hayır! herkes birşeyle elbet sınanıyor bu dünyada önemli olan bunu anlamak ve sabretmek sabır cennetin anahtarı değil midir? allah duyar herşeyi sana katında hazineler saçar sen bilemezsin ancak gözlerini kapayıp ebedi dünyada görürsün görürsünde keşke daha acı çekseymişim fani dünyamda dersin bu yüzden pes etmek olmaz.
esas mesele, acaba allah sevdiklerine zor zamanlar yaşatır ki kendisini çok anmalarını ister ya da allah sevdiklerinin duasını hemen kabul etmez ki sevdiği kul olduğundan söylemleri ve inancı.. allah beni ya çok seviyor ya da hiç.. onu bilmiyorum.. * mesela peygamber efendimiz ve daha pek çok zat çok kötü zamanlar yaşamış onu biliyoruz fakat şunu da biliyoruz ki onların duaları da hemen kabul oluyordu. ha biz kim oluyoruz da duamız hemen kabul olsun.. ya valla bilmiyorum.
harbi la bi değişik bi çocuktum ben oyun falan oynamazdım yaptığım en büyük aksiyon bahçedeki papatyaları koparıp burnuma sokmuş olmamdır her halde.