bugün

misafirlerden arta kalan ganimete hücum etmektir.
önden bol çorba içmeleri sağlanırsa, ganimet artacaktır.
misafirlerin yanında böreği ellerinle tutup yemenin zevkine varamamaktan dolayı, misafir gidince mutfağa saldırıp o muhteşem börecikleri, hele ki ıspanaklıysa arasına yoğurt koyup da tadına vara vara yeme olayıdır...
misafirlerin yanında ya servis yapmaktan, ya da hanım hanımcık yemek için kasmaktan aç kalan bünyeyi doyurmaktır. kapı kapandıktan sonra direkt mutfağa gidilip ne varsa çıkartılır, gönüle göre kurulan mükellef sofra silinip süpürülmeden kalkılmaz. hatta o kadar şey yendikten sonra oturulan yerden kalkılamaz, en yakın koltuğa sürünülüp yatılır, keyifle semirilir. *
normal bir durumdur... evde misafirler için bolca yemek yapılır, misafire bolca ikram edilir, evin hanımı zaten hizmet etmekten yemek yiyemez, masada oturan ev halkı misafir bol yesin diye biraz az yer (bkz: hanım bu bana çok bir kaşık yeter bana) Misafirler gider bir bakarsınız tencerelerle yemek ee ne olsun çöpe mi atılsın zaten yiyemedik saygıdan doğru düzgün yemek...
o esnada giden misafirler de, giderken annenizin sarıp eve götürmeleri için verdiği börekleri, pastaları lüpletmektedirler.

burdan çıkan sonuç şu: iki taraf da doyasıya yemek yiyememiştir, gözü kalmıştır. ya utanıp, sıkılmışlardır, ya da daha fazla yemeyim de beni ayı zannetmesinler diyerekten istedikleri kadar yiyememişlerdir.

çözüm: her iki tarafın da böyle anlarda akıllarına gelmesi gereken cümle biliyorum sen de istiyorsundur.
çok zevkldir...

dibini sünnetlemek lazım zaten dimi?
Açgözlülük ve görgüsüzlük ile tabir edilir.
Her ailede yaşandığını düşündüğüm eylem.
Bütün çocukların en az bir defa yaptığını düşündüğüm eylem.
Benim misafirler benden aç; onlardan sonra anca kuru tencerelere ve peçetelere saldırıyorum.

Şanslı ev sahiplerinin eylemi.
Ve oyuncu degişikliği gercekleşiyor: egonun yerine id giriyor.