bugün

misafirlik sıfatını yaka paça kaybedecek insandır.
-ben makarna yemem pilav yemem çorba içmem...
-misafir umduğunu değil bulduğu...
-sofra düzeni sıfır kaşıklar yalnış yerde..
-noluyorrr?
-...
-burada kameralar yok ona göre. göze alabileceğin şekilde kaşın bence.
-...
bunlar gittiği lokanta ve resttorantta da aynı şeyi yapar. masa düzeni arar yemekler üzerine eleştiri yapar.
kültürümüzün içine sıçarak, yavşaklığın dibine vurmaktır. kim şimdiye kadar misafirlikte yemeğinden kıl çıkınca ev sahibine hakaretvari cümleler kurdu? veya sırf yemek pişmediği için azarladı yemeği yapanı?.. bundan etkilenen insan, muhtemelen televizyonda çıkan herşeyden etkileniyordur. şu diyalogdaki gibi;

- bu ne bu mantarın üstünde ki bok mu?
+ hişş, ümüğünü sıkarım senin.
- ümüğümüzü sıktırmayız. yemek benim için bitmiştir.
edepsiz bir insandır.
(bkz: ev sahibi tarafından dövülen insan)
eğer çocukluğunda televizyon bugün olduğu kadar yaygın olsaydı kendini spiderman falan zannedip balkondan atlayacak insandır.
misafir umduğunu değil bulduğunu yer atasözü söylenerek kapak yapılacak insandır.
tahammül edilemeyen insandır.
ayrı bir odaya konuşma bahanesiyle alınıp, meşe odunuyla pataklanması gereken insandır.
-pilav biraz lapa olmuş sanki...yemekte tuzsuz...
-ya sabır allah,neyse ben tatlınızı getiriyim
-iyi olur aç kaldık zaten bari tatlı bişeye benzese...
-bak kadın ne kamera var nede tüm türk halkına rezil olurum ya oturur adam gibi yersin yada ağzının ortasına patlatıcam bitane...

gibi bi konuşma yaşayacak olan terbiye sınırlarını zorlatığ insanı şiddete yönlendirecek kişilerdir.
(bkz: dayak isteyen insan)
misafir olunan evde yapamadım ama evde anneme yapıyorum. nedense bana hep zıkkım ye dedi. halbusam ben modern çağın televizyona adapte olmuş zavallı bir genciyim. bana böyle yapması kabul edilemez. ayrıca o ekmekler eşit kesilmemişti işte, yine olsa yine yemem.
kendini televizyon programlarına çok kaptıran insandır...

ne hissediyorsun diye sorduğunuzda bilmiyorum ki aslında küçük hissediyorum diye triplere de girebilir...
kendini gurme sanan, geldiği yeri de lüks bir fransız restoranı sanan, yemeğini bitirdikten sonra "içine tükürmüştüm" denilesi insan. afedersiniz ama siktirip gidebilir kendisi.
çekinmeden dövülmelidir. çünkü umduğunu değil bulduğunu yerken surat asarsan ev sahibi diğer bulduğunu yedirtebilir.
muhtemelen o eve bir daha misafir olamayacak insandır. doğrusu da budur.
(bkz: üçüncü sayfa haberi)
televizyonun insanlar üzerinde ki olumsuz etkileri.
yemek üstü dayak yemek isteyen insandır.
-bu damak zevkime uymuyor
-bu şeklen gözüme hitap etmiyor
-bu tuzsuz görünüyor
-bunda kıl var gibi
vefat eden biri için okunan mevlidde;

+ menü çok zayıftı. sunulan tavuklu pilav damak zevkime uygun değildi. ayrıca, tatlı olarak helva sunulması çok büyük bir eksiydi. böyle zayıf menü olmaz ki canım.

akabinde dayak...
pencereden aşşağı sarkıtılması gereken gıcık insan türü..
damagını zikeyim denebilecek biri, yaka paça kovulabilir serbesttir.
basit halk kesimidir, gün gelir semra kaynanadan etkilenir günü gelir ajdardan, canerden etkilenir.bunların önüne ne atsan izlerler, kömür at yüzde 47 ile iktidar bile olursun.
kaşık bardak vs eşyalarda leke bulmuş gibi davranan, lekeleri peçetesi ile çıkarmaya çalışıp sonrasında ev sahibine bu kaşığı değiştirirmisin, bu vazoyu değiştirirmisin lekeli, cümlelerini kurarak birnevi cami duvarına işemiş olan misafir tipidir.
(bkz: bi siktir git dedirten misafir)