bugün
- bu gece intihar edeceğim50
- son 22 yılın özeti13
- karı koca arasında rol değişikliği olur mu8
- sözlük abazanları kız bulduğu zaman olacaklar13
- anın görüntüsü9
- hadise'nin külotla marş söylemesi30
- şarap içip entry girmek8
- hangi süper güce sahip olmak isterdiniz16
- icardi190511
- utanmadan fenerbahçe kollanıyor diyebilmek8
- galatasaray30
- ali koç12
- kocaeli de ders basan veli9
- allah neye benzer14
- ilkokuldaki sevgilinizle yaptığınız çılgınlıklar11
- okan buruk'un rakiplerine küfür etmesi22
- fenerbahçe30
- albay kemal11
- fenerbahçe taraftarı13
- fenerbahçe 38 de 38 yapsa olacaklar10
- bütün pitbullar uyutulmalı17
- akp döneminde kürtlerin asimile olması9
- sinovac mı biontech mı12
- sözlük yazarlarına acı ama gerçek bir şey söyle9
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni8
- kulaklığını paylaşan erkek cuckold mudur8
- keyiflenmek için ne yapıyorsun9
- fettullah gülen'in ölmesi16
- kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağım demesi19
- ateist ve deistler bunu açıklasın12
- karısının onlyfans açmasına izin veren erkek11
- düğün yapmak akıl dışıdır11
- allah intikam sahibidir15
- fenerbahçe amblemindeki ot11
- kur an çevirisi yapmanın haram olması34
- mauro icardi23
- ülkemde başı açık tavuk is te mi yo rum8
- fransız kızın üzerine işeyen göçmen15
- dilan dere ile evlenmek11
- müslümanların anadili arapçadır13
- sevgiliyle uyumak13
- kadın vücudunun olağanüstü bir tasarım olması8
- emre belözoğlu15
- sözlüğün en iyi yazarı olmak11
- mert hakan yandaş16
- abberrline9
- 2023 2024 sezonu süper lig şampiyonu galatasaray17
- israil'in refahta sivil çadırlarını vurmasi27
- fenerbahçe'nin gs'nin balonunu patlatmış olması20
- astrolog meral güven20
meb tarafından, eğitim ve öğretim ile ilgili kadro, yönetmelik, müfredat, plan, program vb. hususların işleyişini sağlamak amacı ile güdülmüş bir politika türüdür.
bununla birlikte köy enstitülerinin kapatılması (1954) ile birlikte günümüze kadar yaşanan süreçte sürekli aksak bir politika sergilenerek nice aksak okur - yazar türü yaratılmıştır. neresinden başlasam bilmem ki;
günden güne artan seviyesiz öğretmen kitleleri ki bunda bütün sorumluluk tamamen ilgili eğitim fakültelerinden kaynaklanmaktadır. bu seviyesiz öğretmen kitlelerin okullarımıza atanmasında kpss adı verilen bir sınav ile sadece bilgiye dayalı platformda ölçülmesi dengesizliğin başlıca sebebidir. oysa öğretmen sıfatını taşıma ehliyeti sadece bilgiye dayalı değil aynı zamanda öğretme ruhuna da bağlıdır.
efendim bir başka canımı sıkan husus da ingilizce eğitimidir. ilkokuldan tut lise bitene kadar bütün ingilizce kitapları "what is your name?" ve "my name is michael." formatında başlar ve bu format bütün okullarda sevinç ile karşılanır. oysa dil eğitimi bu değildir. bu kalıplaşmış yanlış dil müfredatının sonu politikanın kendisi gibi aksak olmaya mahkumdur.
her sene ücretsiz verilen ders kitaplarının temelinde yatan mantık ne acaba? ulen tam dedik ki; "helal olsun ücretsiz ders kitabı veriyorlar" lakin bir baktık kitapların içi boşaltılmış ve kendi ideolojik düşünceleri sistematik olarak genç beyinlere nakledilmek istenmekte. ne kadar acı.
gel gelelim şu meslek lisesi muhabbetine. mesleki ve teknik eğitim kavramı ülkemizde yıllarca düzeyli ve düzenli şekilde işlemekte ve bu liselerden mezun olan bireyler teknisyen olarak ülke sanayisinin gelişimine katkıda bulunmaktaydı. ancak şu dillerden düşmeyen katsayı meselesi ile birlikte son 10 yıldır bu liselerde okuyan gençlerin alayı mağdur edilmiş ve bundan dolayı meslek lisesine olan rağbet ortadan kalkmıştır. bu durum liselere atanan teknik eğitim fakültesi mezunu teknik öğretmenleri etkileyerek zaten yeterince az olan atama kontenjanlarını sıfıra indirmiştir. böylelikle koca bir neslin afedersiniz ama hamua koyulmuştur.
peki ya öğrencilerin davranışları; muazzam bir özgüven ve ancak muazzam bir cehalet. bilim ve sanat adına herşeyden uzak anlam veremediğim ne idüğü belirsiz bir gelecek nesil... milli eğitim politikasının sebebiyet verdiği yüzlerce problemden sadece bir kaçını yazmakla yetiniyorum.
bununla birlikte köy enstitülerinin kapatılması (1954) ile birlikte günümüze kadar yaşanan süreçte sürekli aksak bir politika sergilenerek nice aksak okur - yazar türü yaratılmıştır. neresinden başlasam bilmem ki;
günden güne artan seviyesiz öğretmen kitleleri ki bunda bütün sorumluluk tamamen ilgili eğitim fakültelerinden kaynaklanmaktadır. bu seviyesiz öğretmen kitlelerin okullarımıza atanmasında kpss adı verilen bir sınav ile sadece bilgiye dayalı platformda ölçülmesi dengesizliğin başlıca sebebidir. oysa öğretmen sıfatını taşıma ehliyeti sadece bilgiye dayalı değil aynı zamanda öğretme ruhuna da bağlıdır.
efendim bir başka canımı sıkan husus da ingilizce eğitimidir. ilkokuldan tut lise bitene kadar bütün ingilizce kitapları "what is your name?" ve "my name is michael." formatında başlar ve bu format bütün okullarda sevinç ile karşılanır. oysa dil eğitimi bu değildir. bu kalıplaşmış yanlış dil müfredatının sonu politikanın kendisi gibi aksak olmaya mahkumdur.
her sene ücretsiz verilen ders kitaplarının temelinde yatan mantık ne acaba? ulen tam dedik ki; "helal olsun ücretsiz ders kitabı veriyorlar" lakin bir baktık kitapların içi boşaltılmış ve kendi ideolojik düşünceleri sistematik olarak genç beyinlere nakledilmek istenmekte. ne kadar acı.
gel gelelim şu meslek lisesi muhabbetine. mesleki ve teknik eğitim kavramı ülkemizde yıllarca düzeyli ve düzenli şekilde işlemekte ve bu liselerden mezun olan bireyler teknisyen olarak ülke sanayisinin gelişimine katkıda bulunmaktaydı. ancak şu dillerden düşmeyen katsayı meselesi ile birlikte son 10 yıldır bu liselerde okuyan gençlerin alayı mağdur edilmiş ve bundan dolayı meslek lisesine olan rağbet ortadan kalkmıştır. bu durum liselere atanan teknik eğitim fakültesi mezunu teknik öğretmenleri etkileyerek zaten yeterince az olan atama kontenjanlarını sıfıra indirmiştir. böylelikle koca bir neslin afedersiniz ama hamua koyulmuştur.
peki ya öğrencilerin davranışları; muazzam bir özgüven ve ancak muazzam bir cehalet. bilim ve sanat adına herşeyden uzak anlam veremediğim ne idüğü belirsiz bir gelecek nesil... milli eğitim politikasının sebebiyet verdiği yüzlerce problemden sadece bir kaçını yazmakla yetiniyorum.
tüm mürekkep yaladığım hayatım boyunca bir türlü anlam veremdiğim politikadır.
kısaca: eğitim şart.
uzun mu: kimse bilmiyor.
uzun mu: kimse bilmiyor.
Eğitim düzeltilmeye çalışılırken bazılarının canının yandığı bir sistem içindeler. aslında yaptıkları güzel bir şey son bakan hariç. Eğitim sistemi bir devletin geleceğini belirler. müfredat kimi zaman değiştiriliyor, kimi zaman bozuluyor, ders yetersizliği oluyor. vallahi sonunun ne olacağını hiç kimse bilemiyo gibi. Allah sonunu hayretsin.
ilkokul 2. Sınıf öğrencilerine destek amaçlı verilen kitaptaki ilk cümle; 16 yıldır uygulanan politikayı gözler önüne seriyor. Bunun gibi sayısız örnekler var. Çocuklarımız bunları ders kitabı diye okuyor.
görsel
Burada ilk cümlede anlatım bozukluğu var. Onu geçtim Atatürk 1938 yılında vefat etti. 1939 yılında nasıl okul gezebilir?
Bu kitabı kim yazdı? Kim kaynak olarak önerdi? Kim kabul etti? Kim denetledi?
Bu kadar ciddi yanlışlıklar (!) silsilesi olur mu? Olsa bile bakalım düzeltilecek mi?
görsel
Burada ilk cümlede anlatım bozukluğu var. Onu geçtim Atatürk 1938 yılında vefat etti. 1939 yılında nasıl okul gezebilir?
Bu kitabı kim yazdı? Kim kaynak olarak önerdi? Kim kabul etti? Kim denetledi?
Bu kadar ciddi yanlışlıklar (!) silsilesi olur mu? Olsa bile bakalım düzeltilecek mi?
Öğrencileri denek olarak kullanan, Sürekli sistem değişimi ile kafaları allak bullak eden, ne yaptığını kendisi de bilmeyen,yenilenme ve denetleme süreçlerinde ciddi sorunlar yaşayan bakanlık. Politika yok Allah ne verdiyse var.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar