bugün

mevlana nın düşünür yanını kimse tartışamaz fakat okudugunuz her kitapta şemse duydugu ilgi yatıyor, ve bu ilgi bana çok abartılı geldi.
(bkz: mevlana ile şems)
panpa ilişkisidir zannımca.
aşkı bilmeyenler aşığın halinden ne anlar!
(bkz: aşkı şehvet zannetmek)
*
(bkz: çocukların bitmek bilmeyen merak ı)
bu konuda hassas bir ateistim, orda farklı bir durum var, aşağılaştırmayın.*
(bkz: şems i tebrizi mevlana)
halvet arkadaşıdır 40 yaşında mevlana'yı mevlana yapan kişidir.
sözlükte çok fesat var. onların bağı sonsuz dostluk bağı aşk derken kız erkek arasındaki aşk kastedilmiyor. başka aşk bu.
hz. mevlana'yı anlayamayanın ilişkisini hiç anlayamayacağı gerçeğini gösteren ilişki.
Elif Şafak' ın 'Aşk' kitabında yer alan ilişkidir.
aralarında cinsel ilişki olduğu ima edilir.
sebep o dönemdeki çevre halkının cahilliği ve kıskançlığıdır.

cahil1: la bunlar ne yapıyo böyle kuytulara kapanıp.?
cahil2: ehühehühehe.
terbiyesizliğin lüzumu yok, mevlana ile karşılaştığında şems 60 yaş civarındaydı.
yüzyıllar öncesinin konya'sından bahsedildiği için, yanlış anlaşılmalara çok açık olan bir ilişkidir.

bugün bile iki erkeğin odaya kapanıp günlerce çıkmaması farklı yorumlara yol açabilecekken, o dönemde bunların düşünülmesi çok mantıklı. anlatılanların doğruluğunu savunduğum mantığı çıkarılmasın, sadece durumu ait olduğu döneme göre değerlendiriyorum.

şems-i tebrizi zaten aykırı bir kişiliktir ve buna bağlı tepkilere maruz kalmış, hatta öldürülmüştür. mevlana ve şems, tarihin en büyük gönül bağına sahiptirler bence ve bunun sonucu olarak enfes bir mesnevi çıkmıştır ortaya. mevlana şems için "can" der, "hamdım, piştim, yandım" der. sevgili olarak anlatır şems-i tebrizi'yi. ama zaten bulmaya çalıştığı şey aşktır mevlana'nın. şimdiki gibi insanların ürolojik bölgelerine hükmeden bir aşk değildir ama, ilahi aşkı arar mevlana ve şems de onun Allah'ı ararken edindiği yoldaştır.

bence şems; kılık kıyafetten, iyi yemeklerden, rahat yaşamaktan el etek çekmiş, dünyalığı yaşamayı reddetmiş bir alim olarak allah için çıktığı yolda, yanlış bir adım atmamıştır. mevlana da zaten "akıl hocam, beni ben eden insan" dediği şems ile aynı yoldan yürüdüğü için, görüşüm mevlana'yı da kapsamakta.
Gönül bağını ve ilahi aşk' a uzanan yolda yoldaşlığı içeren ilişkidir. Bence bu konuda en azından bir kaç kitap okumadan imalı imalı yorum yapmak büyük haksızlıktır.
dünyevi değildir. mevlana'nın şiirlerinde geçen aşk kelimesinin anlamını bilmeyip sevgilisine trip atmak için kullanan akıl yoksunlarının anlayamayacağı cinstendir.
mevlana gibi saçma sapan bir insan ile ondan beter olan şems'in ilişkisidir. ben sultan veled'in yalancısıyım.*
aklı ile cinsel organları yer değiştiren kimselerin aşk deyince birilerini yatağa atma kavramını anlamasıdır.
Şems ile tanışana kadar zaten her konuda sahip olduğu bilgilerin ip uçlarını hocası şems sayesinde öğrenen mevlana, bu ilişkiyi; kendisinin en bilgili dönemini 'hamdım', hocamla 'piştim' ve onun gidişiyle 'yandım' diye yorumlamaktadır.
anlamak için yüksek şuur gerektiren ilişkidir.
kendini insan sanan kimi iki ayaklıların, iki erkeğin saatlerce bir mekâna kapanıp ne yapabilecekleri hakkındaki fikir(!) ve yorumlarıyla(!) -zirâ insanın fikri neyse zikri de odur- şekillendirmeye ve sınıflandırmaya çalıştıkları ilişki.

her iki ayaklı düşünme, analiz etme, yorumlama yetisine sahiptir diye bir şart yok tabii.
Aralarındaki iletişimin boyutunu bu dünyalık olan hiç bir düşünce ile doğru dürüst açıklanamayacağına inandığım bir ilişkidir.

ilişkini Kökeni Aşktır.
Zaten bunu anlayamayan kişilere de etme şiirinde çok güzel cevap verilmiştir.

--spoiler--

"Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme"

--spoiler--
............ETME......................
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme

Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme

Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme

Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme

Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme

Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme

Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme

Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme

Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme…

Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mahvediyorsun etme

Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme

isyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme!!

Şems’in gidişinden sonra Hz.Mevlana’nın dilinden dökülen sözler
Orjinali konyadaki mevlana müzesinde ; mevlananın kendi el yazması iledir :

Mevlâna ve Şems arasında geçtiği söylenen hadisede de görüldüğü gibi, Vahdet-i vücud, kadın kılığına giren Tanrı ile seviştiğini iddia etmektir. Ne gariptir ki; ALLAH'a söverek nara atan sarhoş bir sokak serserisini, öldürmeye-dövmeye kalkan sofî, Şems ile Mevlana arasında geçtiği söylenen şu hadiseyi kutsar veya sessiz kalır: 'Mevlana Şemsin yanına girdi. Şems şahane bir çadırda oturmuş Kimya Hatun ile oynaşıyordu. Mevlana dışarı çıktı. Bu karı koca oynaşmalarına mani olmamak için medresede aşağı yukarı dolaştı. Sonra Şems (Mevlâna'ya) içeri gel diye seslendi. Mevlana içeri girdiğinde Şems'ten başkasını görmedi. Kimya nereye gitti? dedi. Şems: Yüce Tanrı beni o kadar severki, istediğim şekilde yanıma gelir. Şu anda da Kimya Hatun şeklinde geldi' buyurdu.

kaynak: http://tasavvufveislam.wo...sems-ve-kimya-hatun-sirki

aşk konusuna gelince de şunları söylemeliyim:

allah ile kul arasında nasıl bir ilişki olması gerektiğine allah karar verir, insan değil ki zaten kuran'ı açar okursanız bunu görebilirsiniz.
tensel boyuttaki ilişkidir. din din din nereye kadar biraz da dın dın dın dın demişlerdir.
oldukça yakın bir ilişkidir. insanların tercihlerine saygı duyduğum için umurumda olmayan ilişki.