bugün

1751. ey âşık ! âşıkların hayatı ölümledir. gönlü gönül vermeden başka bir suretle bulamazsın.
1752. yüzlerce nâz ü işveyle gönlünü almak istedim; sevgili bana istiğna yüzünü gösterdi, bahaneler etti.
1753. "bu akıl, bu can, senin aşkına gark olmuş değil mi ki?" dedim, dedi ki: "git, git; bana bu efsunu okuma!
1754. ben, senin ne düşündüğünü bilmez miyim? ey iki gören! sen, sevgiliyi nasıl gördün; buna imkân mı var?
1755. ey ağır canlı! sen onu hor gördün; çünkü çok ucuz aldın!
1756. ucuz alan ucuz verir. çocuk bir inciyi bir somuna değişir.
1757. ben öyle bir aşka gark olmuşum ki evvel gelenlerin aşkları da benim bu aşkıma batmış, yok olmuştur, sonra gelenlerin aşkları da!
1758. ben, o aşkı kısaca söyledim, tamamıyla anlatmadım. anlatacak olsam hem dudaklar yanar hem dil!
1759. lep (dudak) dersem maksadım leb-i derya (deniz kıyısı) dır; lâ (hayır) dersem muradım illâ (ancak, evet) dir.
1760. tatlılıktan dolayı yüzümü ekşitmiş olarak otururum; fazla sözden dolayı sükût etmekteyim.

devamı için:

(bkz: mesnevi 1761-1770)

bir önceki için: (bkz: mesnevi 1741-1750)