bugün

bölüm olarak bilgisayarı örnek verecek olursak bazı mühendisler beynindeki basit algoritmaları ile bilgisayarı 3 gün açamayıp bilgisayarcı çağırabilir. ama meslek lisesi mezununda böyle bir dert yoktur. lise mezunu bir bilgisayar kasasını 3 dakikada toplayabilir (daha kısası da mümkün) mühendisler kasa'nın hangisi olduğunu sorabilirler.

hadi donanımı geçelim. biri bir mikroişlemci çizerken diğeri makine lehimlerini elleri ile yapıp işlemci yuvalarını ve işlemciyi elleriyle yaparak çalışır hale getirebilir. diğeri daha anca çizer. biri programlama yapmaya başlamadan önce 3-4 gün algoritma yazar. diğeri programlama bittikten sonra beyninde oluşturduğu algoritmayı çizer prosedüre uygun olsun diye.

biri olmadan diğeri çalışamaz ama. lise mezununun imza atacak sahibi olması gerekir. ama bu prosedür değiştirildi, artık lise mezunları kalfa olarak değil usta olarak mezun olmakta. artık imza yetkisi bir boka yaramıyor. bir çok konuda da lise mezunu eline veriyor. sırf kablosu takılı değil diye pc çalıştıramayanlar var. ama o mühendisler yattıkları yerden milyarlar alıyor, lise mezunu kalifiyeli adam ise 1000 tl falan.

amacım mühendisleri yaftalamak değil, kendini üstün gören imzası ile adam olduğunu sanan üst çalışanımı yaftalamak. benim şirketimde bana hava yapan fason mühendisimde. kovcam zaten ibişi. yerine programcı alsam daha çok iş yaparım valla.
elmayla portakalı kıyaslamak.
mühendisliği proje çizmekten ibaret sanan yazar hedesidir. 5 yıl içinde saçları dökülen, beyazlayan, psikolojik bunalımlar geçiren ve okulu bırakmak zorunda kalan 15 e yakın arkadaşım oldu. sonra mühendisler niye bu kadar maaş alıyor. bu bakış açısından, bakırdan yapılmış antika bir malı hurdacıya verirsen bakır fiyatına alır. antikacıya verirsen antika fiyatına alır. haydi rastgele, kov ibişi!
Muhtemelen biri bir fabrikada isci olarak calisacaktir digeri de muhendis.