bugün

günde 8 saat çalışıp hafta sonu 2 gün tatil yapmaktır.
üç kuruş maaşla hayatını idame ettirmektir. ancak olmak içinde bazı bölgelerden ter akıtmak gerekendir.
genelde afedersiniz sik-taşağa denk çalışmaktır. ha arada kendini parçalayanlar vardır elbet, onlara lafım yok. ama devlet dairelerine her gidişimde; önünde çay, karşısında arkadaşı ile muhabbet eden adamlar, örgü bile örebilen (la nerden buldun o vakti ben saatlerdir dışarda bekliyorum) kadınlar görmekten gına geldi artık.
üç kuruş maaşına rağmen hala her şeye kefil olarak kabul edilebilmektir. vallahi sırf bu mertebe için memur olmak istedim.
günü sabah saat 09.00, akşam 18.00 arasına sıkışarak geçirmek, ayın 15.günü kira ve fatura ödemeleri ile atm arasında güçlü bağlar kurmaktır.
olanların memnun olmadığı, olmayanların ise olmak için yoğun çaba sarf ettiği meslek.
devlete sırtını dayamaktır.
(bkz: 657)
uzman olsanda memur olsanda sıkıcı meslek. * kendini geliştirme imkanının sınırlı olması ayrıca can sıkıcıdır. monotonlaşan bir hayata doğru çekmeye çalışır seni memuriyet. isyan edersin uyumamak monotonlaşmamak için mücadele verirsin ama istediğin olmaz.
bankadan istifa edip memur olmak yaz sıcağında buz gibi su içmek gibi gelir bünyeye..

rahat meslektir.
teknik kadroda memur iseniz pek de hayal ettiğiniz gibi bir memuriyet yaşamazsınız. trilyonların altına imza atar sorumluluğu üstlenirsiniz. özelde 1 yada 2 şantiye varken kontrollüğünü yapmanız gereken en az 7-8 şantiye vardır. ve insanlık hali ödemelerde bir yanlışlık yaparsanız 7 sülaleniz çalışsa ödeyemez durumda olursunuz. müteahhitten ortakmış ibne yaftası da cabası olur.

ayrıca devlette teknik kadroda çalışmak öyle birşeydir ki her konuda uzman olmanız beklenir. özelde çalışanlar o işi yapmak için özel eğitim alırlar ve o konuda uzmanlaştığına dair sertifika alırlar ve o sertifika olmada iş yapamazlar. ama o işi siz kontrol edersiniz ve ondan iyi olmanız beklenir eğitim mi? verirsiniz eğitim parasını alırsınız. devlette çalışmak matrix gibidir. bir genelge gelir ve o işi bildiğiniz kabul edilir.

öreneğin enerji verimliliği uzmanlığı diye bir şey çıktı eğitmini almanın cezası 1500- 2000 TL özelde bu işi yapmanız için bu işin eğitimini alıp yetki belgenizin olması gerekir. devlette ise bu iş şöyledir:

sayın alatirik, resmi gazetenin şu tarihli sayısında çıkan kanuna göre her binada enerji denetmeni olması gerekmektedir. kurumumuza ait binalardan siz sorumlusunuz.

o an size bir titreme gelir ve i know kung fu edasında evet biliyorum dersiniz.

sorun çıkmazsa size kimse bir şey demez ama gün olur bir müfettiş gelir ama işten anlayan bir müfettiş o zaman yandınız

- alatirik bey bu işten siz sorumluymuşsunuz.
+ şey ben bilmiyorum ki bir yazı geldi öyle kaldı bu
- olur mu efendim? araştıracaktınız.
+ ama benim 14 tane şantiyem var kontrol etmem gereken, bir de tabii bakımlar falan, angaryaları saymıyorum bile.
- altına imza atmışsınız ben bilmem.
+ ama amirim dedi at diye.

sürer gider...

daire dışında ise sürekli

+ sırtını devlete dayadın a.q. senden rahatı yok sabah 8 akşam 5

tekisi alırsınız. ama bilmezlerki devlette çalışan mühendis ile özel de çalışanın iş güvencesi dışında pek farkı yoktur. gecenin bir yarısı elektrikler kesildi alatirik bey diye telefonunuz çalıp gecenin bir yarısı çağrılırsınız. belediye de çalışıyorsanız ise vay halinize. bu defa fırça yeme durumunuz 3 kat fazlalaşır.

memur olmak iyidir sosyal haklarınız sağlamdır. öyle patron kafası bozulduğunda işten çıkaramaz. ama gereksiz bir müdür sizi sürdürebilir başka memlekete. ama halinden memnunlardır memur mühendisler. maaşları iyidir. sadece bu tip tepkilere maruz kaldıklarında canları sıkılır o kadar.
gıdım gıdım zamma talim etmek.
olması çok zordur bir durumdur. puan almak yetmez, 94 puan alıp atanamayanlar var kendimden biliyorum.
kpss iletini başarılı bir şekilde atlatıp kadro almak gerekir.

--spoiler--
3 kuruş para alıyorlar cart curt diyenlere gerçekten anlam veremiyorum. 13 saat çalışıp asgari ücret alan bir yerde çalışsalardı o zaman ne diyeceklerdi çok merak ediyorum. he bir de bu çalışma temposuna cumartesi günleri dahil, pazar günü patron isterse bedava mesai, yol parası yok, yemek parası yok, sadece dini bayramları tatil, arefe günü tam gün çalışırsın. hadi bakalım 3 kuruşa sen mi çalışırsın yoksa o mu?
--spoiler--
BiR ZAMANLAR RAHATSIZ OLUP, KÜÇÜK GÖRÜLEN AMA SON 3 YILDIR TÜRKiYENiN EN RAHAT MESLEĞi HALiNE DÖNÜŞMÜŞ ALANDIR.
çalışma saatleri ve tatil günlerini düşündüğümüzde çok cazip gelen kamu sektörü iş ilanı.
günde 8 saat çalışıp haftasonu 2 gün tatil yapmaktan ibarettir evet ama bir de memur olup bunlardan mahrum olmak vardır ve de üstüne yığınla stres.

memur oldum diye sevinirken özel sektörden beter bir ortamda kendini bulmak çok acı dostum.

not: hangi kurumdan bahsettiğimi tahmin etmek isteyenler özelden şansını deneyebilir.
sürekli haftaiçi sabahın köründe kalkıp da aylar sonra haftasonu 10 saat uyuyunca başın geçmek bilmeyen bir şekilde ağrıması tanımına sahiptir.
referans gerektiren meslek dalıdır.
mitinglerde maaşım az diye haykırmaktır.

edit: ben hala okuyom.
haftada 40 saat çalışıp karşılığında devletten kuş kadar maaş almaktır. devlet baba sağolsun bir aylık da izin vardır işin içerisinde. her ay para almanın garantisi memurluğu çekici kılan diğer özelliktir. zaten başka çekici bir yanı yoktur memurluğun. ayda 160-200 saat arası çalışmaya o kadar maaş yeter mi hala düşünmekteyim.
monotonluk denen kavramla arkadaş olmaktır..
turk ınsanın yuzde 80ını olusturan ınsan tıpı.
ileride kocaman kıçınızın veya göbeğinizin olması durumudur.
bu zamanda torpilinizin olması gerekmektedir.