bugün

--- spoiler ---

küçük yaşta annesiyle birlikte amerika'yayerleşip orada evlenen ve nükleer alanda bilimsel çalışmalar yapan mühendis ragıp'ın (tarık akan) öyküsü. ragıp, yıllar sonra babasını aramak için istanbul'a gelir. bir dedektif gibi babasını ararken, yabancısı olduğu ülkesini de tanıma fırsatı bulur. bu arada kendisine rehberlik yapan rock şarkıcısı kız.
--- spoiler ---

ali özgentürk'ün yapımcılıgını, senaryo ve yönetmenliğini üstlendiği bir tarık akan filmidir.
yazmayalı o kadar oldu ki halbuki bir mektup arkadaşım olsa ne güzel olurdu. sadece yazmak.
Bana çok samimi gelen iletişim şeklidir. Çünkü her harf özeldir. Kağıda bizzat temas vardır. Beklersin beklersin gelince bayram edersin. Bazen gönderdiğin mektup geri gelir hüzünlenirsin. Çağımızın iletişimi ne kadar kuvvetliyse mektup bir o kadar samimidir.
Kapılar kalmasın kilitli
Duvarlar kalmasın sağır
Dilinde adım güzeldi ey çocuk
Beni bir daha çağır.

Güzel bir Arif Nihat Asya şiiridir.
bugün 2012'de mezun olduğum liseden sınıf arkadaşımın evime yolladığı yüz güldüren şey.

ve şunu keşfettim sözlük. hele hele cep telefonu icat edildiğinden bu yana iletişim eksikliği oluşmuş insanlarda. mektupta daha fazla düşünüp daha fazla ayrıntıya girilip duygular daha iyi ifade edilebiliyor. fakat telefon öyle değil. açıyorsun karşındaki insan lappadanak karşında... ve sözle rahatça ifade edilemeyen şeyleri de hesaba katarsak mektup en iyi iletişim aracı...

(bu arada lappadanak kelimesi direkt olarak anlamında galiba ben de tam bilmiyorum)
Şimdilerde olmayan şey. Evet.
duygularımın en saf, en temiz, en masum olduğu zamanlarda ablama yazdıklarımdır...

görsel

görsel

görsel
nostaljik bir iletişim aracı. belki cezaevlerinde halen kullanan vardır.
yayla yayla gezersin dedi
çimenleri ezersin
yedi türlü çiçek var
hangisine benzersin.
2012deki sevgilim yazmıştı bir tane mektup bana hala saklıyorum. o kadar güzel şeyler yazmıştı ki, onu asla atmayacağımı söylemiştim ona. gerçi bu olaydan 3 ay sonra ayrıldık ama hala saklıyorum. benim için hayatımda şuan olmasa da herhangi bir yeri değeri olmasa da o benim için değerli bir hediye. kimse kızmasın buna. ben 10 yıl önce aldığım tişörtün etiketini de saklıyorum.
en son lisedeyken, öğretmenlerimizin bizler adına bulduğu mektup arkadaşları* vesilesi ile hayata geçirmiş olduğum; hala gerçekleştirenlere özendiğim, kurşun kalemle yazılmış ve üzerinde kokulu silgi kullanılmış olanına hasret duymakta olduğum, belki de tarihin en etkileyici iletişim türlerinden biri. teknolojinin gelişimi ile birlikte unutulmaya yüz tutmuş olsa da, inanıyorum ki hala birileri mektuplaşıyor ve o muazzam duyguları diri tutuyorlar. Mektubun "spontane" olanı makbuldür, bir konuşma metni gibi önceden hazırlanmamalıdır, kelimelerdeki hisler ancak bu şekilde "ruh" kazanır. mektup; bir bekleyiştir aynı zamanda, karşılık bulduğunda anlamlıdır. güzelliği ise; satırından kaymış harflerde, sağa sola değmiş mürekkep lekelerinde ya da önce ele bulaşıp sonra kağıda işleyen kurşun kalem izlerinde vücut bulur. Biriktirmesi ve saklaması en güzel şeylerden biridir, tıpkı fotoğraf albümleri gibi, mektuplardan da bir "anı öbeği" oluşturmak gayet mümkündür. Ayrıca kendisi gibi unutulmaya yüz tutmuş olan, kartpostal adında küçük bir kardeşi vardır*

https://www.youtube.com/watch?v=kzSk5kzhXIo
Sanırım en güzel iletişim aracı.

Eskiden insanlar bir kağıt parçasının yolunu gözlerlermiş, günlerce, haftalarca. Ki özel birisinden geliyorsa, ne kıymetlidir o kağıt parçası. Onu saklamak ne büyük hazdır.
insanlığın teknoloji ile birlikte unuttuğu, daha doğrusu unutulmaya yüz tutan bir haberleşme biçimi. Arada nostalji olsun diye yapılması gereken eylemdir. Sevdiklerinize parfüm kokulu mektup atın yılda 1 defa trip kokulu mesajlar değil.
çok iyi bir teoman şarkısı.

bu şarkının bende çok başka bir havası var 2009 civarıydı zannedersem bir kıza aşıktım. günışığına hasret günler yaşıyordum. işsiz güçsüz aptal bir sürgündeydim. gerçi yıllar geçti benim sürgünüm bitmedi. yalnız şunu diyebilirim. ben o zamanlar zannederseö aşka inanır onu içimde saklardım. şimdi bu şarkı çalmaya başladı arka fonda fark ettim ki ben çok değişik biri olmuşum sanki her yeerimde nasır var gibi sanki büyük savaşlar vermişim gibi. tuhaf biri olmuşum şimdi o günlerden geriye hiçbir his kalmammış öyle ki düşünsene öyle tutkulu zamanlardan geriye kalan bir sözlükte bunlara atıfta bulunmak. bir de teoman serseriliği.
Çocukken yazardım memleket deki akrabalara, arkadaşlara şimdi herkesin elinde telefon, pc. Nerde kaldı mektup, nostalji...
(bkz: geri gelen mektup)
Teoman"ın "teo'man" isimli albümünün alıp götüren hissiyatlı şarkılarından.
Şarkı formatı, konuşma havasında ve mektup karalar bir ruhiyyeyle yazılmıştır.

Giden sevgiliye karşı cool bir duruşun kıvançla dışa vurumudur.

https://youtu.be/q8HrWE_Mrzs
Eski bir haberleşme yöntemi. Şimdilerde kullanan var mıdır bilinmez.
https://kapkaramazov.blog...t.com/2020/04/mektup.html
Bu aralar eski edebiyatçıların sevgililerine yazdıkları mektuplardan derlenmiş kitaplara sardım...

Sanki bildiğim, tanıdığım insanların günlüğünü okuyormuş hissiyatını yaşıyorum okurken.
Bir yanları tanıdık, bir yanları mahrem mektuplar...
Bilmediğim yönleriyle satır aralarında tanışmayı, bir yandan geçim sıkıntılarına ortak, diğer yandan aşklarına tanık olmayı çok sevdim.
"...Seni mektupla da olsa öpmek büyük şey..."

(Leylim Leylim - Ahmed Arif)
gönderip cevap alamamak mı daha kötüdür yoksa hiç yollayamamak mı? Alacağın cevaptan korkmak mı daha kötüdür, yoksa aklından geçenleri hiç bilmeyip yalancıdan farksız olmak mı? Korkudan utanmak mı daha kötüdür yoksa unuttuğun yalanlarla köşeye sıkışmak m?

bir alıp bir verildi; hiç gelmedi belki de hiç gönderilmedi.

Postacı düştü, köpekler saldırmış duydum. Pul kalmamış diyorlar diğer postaneye git dediler. inanır mısın kalemin mürekkebi bitti aksilik bu ya şişedeki de kurumuş. Kağıt tutuştu biliyor musun? Öylece kül oldu gitti.
Karanlığa kayıp gitmesin diye sözcüklerin, satır satır döküldüğü bir kâğıt.
Üstü gideceği diyarla yazılı, kapaklı kağıt.
islama göre allahın insanlığa en son 1500 yıl önce gönderdiği hede.
Mektuplar aşkın resmidir anıların bekçisi gurbetin temsilcisidir.