bugün

zamanında biz ateş püskürürken kendisini savunan laf söyletmeyen tiplerin şu anda bu ve bunun gibi olanların idam edilmelerini isterken görünce "ilahi adalet" kavramının ne kadarda gerçek olduğunu hatırlamamızı sağlayan ahlaksız oluşumdur.

feto denilen fitne yuvasını da savunurdu aynı tipler. bugün gelinen noktada en çok küfürü hakareti onlar ediyor. ancak bu kadar ile sınırlı kalmayacak elbette. zamanında bunu ve hoca efendisini savunup bugün bizden çok küfür edenlere de sıra gelecek.. herkes hak ettiğini yaşayacak kimse kusura bakmasın. kuldan utanmaz bu insanlar ama ilahi adalet gelip bulacak kendilerini..

o zamanlar ekşide yazıyordum henüz buraya gelmemiştim. bu meczup aleyhine yazdığım her şeyden sonra yemediğim hakaret küfür kalmıyordu. bazıları sırf futbol fanatikliğinden bazıları gerçekten bu sığıra inandığından sövüyordu bana. ben sebat ettim küfre küfür ile karşılık vermedim ve zaman bizleri haklı çıkardı. aynı şekilde 2000 lerin başından beri yazarlık yaptığım sürece orada feto nun ne kadar korkunç birisi olduğunu yazdım durdum gene yemediğim küfür kalmadı bugünün demokrasi aşıkları tarafından. bir süre önce sırf meraktan girdim baktım o günlerde bana küfür eden yazarlar şimdi ana avrat soy sop bırakmadan fetoya ve buna giydirir olmuşlar *

ahlaksızlık böyle bir şey işte. keşke zamanında bize söveceklerine şunların tıyniyetlerine bir baksalardı bugün böyle rezil kepaze olmazlardı. sırf fenerbahçeye sallıyor diye adamın orasını burasını öpmek yalamak isteyen tipler vardı hesap et rezilliği. bugün en çok küfrü onlar ediyor..
fetonun meleği.
mutluyum ulan mehmet,

ben bu hale geldim sayenizde, üzülmüyorum sana, senin gibilere. "taraf olamayan bertaraf olur" zihniyetiniz aldı götürdü empati yeteneğimi...

sevinçliyim ulan mehmet,

adalet hepimize lazım olur, derken biz; elinizdeki güce öyle güveniyordunuz ki, ummakla yetindik senin bu günlerini...

umutluyum ulan mehmet,

siz birbirinize düştüğünüzde, "yesinler birbirini" dediğim an bile bu kadar umutlu değildim. sen, sen varya sen öyle iğrençsin ki, senin oralarda olman umudumu tazeliyor bilesin.

merhametsizim mehmet, gaddarım bugün mehmet,

adalet hepimize lazım olur mehmet, hepimize...
şike davası ve askerlere kurulan kumpaslarda ülkedeki bir çok kesimin kahramanı olan şahıstır. o bir çok kesim şimdi kendisine küfür ediyor..

bir ülke insanı siyasisinden bakkalına kadar aynı olabilir mi ya. özellikle şike davasında omuzlarına alıyorlardı bu bavulcuyu o zaman sövüyorlardı bize aldıkları ah çıkacak dediğimizde. zamanı gelince o kabataşçılar falan da aynısı olacak bekleyin görün..
https://twitter.com/jaile.../1343957527906701318?s=21

Eşi yaşadığı hukuksuzlukları anlatmış...ee zamanında kocan uydurma delillerle insanların hayatını karartırken hiç sesin çıkmıyordu. Hiç kimse yaşattığını yaşamadan ölmüyor işte.
bu mal. üzerini çizerek söylüyorum. mal. 50 kere asılsa 1 kere asılmasını karşılamaz. kimse bu saatten sonra hukuktan bahsetmesin. başçalan anayasaya uymuyor ne hukuku amk.
"ayarını bozduğun kantar, gün gelir seni de tartar" sözünün bu kainatta en çok yakıştığı insanlardan biridir.
rasim ozan, cem küçük ve melih altınok kendisine iyi bakmalı.
mehmet de kendini ülkenin veziri zannediyordu.
tıpkı onlar gibi. önüne gelene meydan okuyordu.
ilk üçü kendilerine dikkat etsinler. çünkü tetikçiliğin bir sınırı var.
bir bakmışsın, mahvolmuşsun.
gece gece kim upladı lan bunu? çıldırmama yetiyor bu puşt ile ilgili bir şey görmek.
dün attığı iftiraların içinde boğulan maşa, piyon. gram üzülüyorsam ne olayım. evet.
yaklaşık 6-7 sene ekranlardan atatürk'e, atatürkçülere, orduya, laikliğe, yurtseverlere, cumhuriyete etmediği hakaret kalmamış ve bütün bu süre zarfında günümüz demokrasi nöbetçileri tarafından şakşaklanmış kişidir.

evet. teröristler yargılanır da teröriste yardım ve yataklık yapanlar öyle kalır mı? tarih ne zaman öylece bırakmış?
fatih tezcan ın 7 sene önceki hali.
Dünün devletçisi bugünün paralecisi. Devletin desteği ile onca komutanı sahte belgeler oluşturarak hapse atan kişidir.

Aynı şekikde hükümetin talebi ve gücü doğrultusunda 10 bin kck li vatandaşın hapse atılmasına müsebbib olmuştur.

Devlet (hükümet) ile cemaat arasındaki işbirliği bitince ise cemaatin tarafında kalmayı tercih etmiştir.

Devlet bakidir geçici olan oyunculardır. Devletin müssvedde bir kağıt gibi kullandığı gazeteci.

Devlet seni kullanır kullanır sonra ise "vatan haini" olarak lanse eder ve olaydan kendini aklar.

Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.
taraf gazetesi'nin tsk ile alakalı hemen hemen tüm haberlerine imza atan muhabiri.

kendisi en son şu meşhur "belge" olayından sonra amiri yasemin congar ile aynı cümleleri kullanmış ve ilgili belgenin jandarma kriminal laboratuvarı tarafından değil, emniyet kriminal laboratuvarı tarafından incelenmesini dillendirmiştir.

şimdi bu güzel kardeşimize sormak gerekir, tamam sen gazetecilik görevini yapıyorsun, eline öyle veya böyle geçmiş olan bir belgeyi gazeteci kimliğin ile haberleştirmişsin fakat, ey mehmet baransu, sana bu belgeyi yayın yasağı olmasına rağmen hukuku hiçe sayan savcılık veya emniyet vermedi mi? siz söylemediniz mi, "bu belge ergenekon savcılarında ve emniyette var" diye? e o zaman güzel kardeşim, bu belge gerçek ise veya bu belgenin ciddi bir belge olduğu aşikar iken, ergenekon savcıları'nın bu belgeden bilgisi var iken, neden askeri savcılığa bir yazı yazıp ilgili belgenin araştırılmasını talep etmediler de sana servis ettiler?

diyelim ki, bunu sana savcılık değil de, emniyet servis etti ey güzel kardeşim, emniyet bunu kriminal laboratuvarında sana servis etmeden önce neden inceleyip "gerçek" sonucuna varmaya yanaşmadı da direkt sana servis edilip de ortalık bir anda karıştı?

tck'ya aykırı şekilde yedeklenme alınmaksızın bilgisayarlar götürülür sonra "bu bilgisayardan bu belge çıktı" diye iddia edilir, bilgisayar sahibi "bana yedekleri verilmedi, böyle bir belge bilgisayarımda yok!" der kendisini savunmak için haklı olarak, senin yedeklerini alıp, vermen soruşturma açısından hem senin için garanti, hem de şüpheli için. adam o iddia doğru da olsa "bende böyle bir belge yoktu, sonradan koyulmuş, yedekler erilmedi" diyebilir. sonra, yayın yasağı olmasına rağmen bilgi ve belge sızdırılır, sızırılanlar ve sızdıranlar araştırılmaz, haklarında takip başlatılmaz, soruşturma açılmaz. ondan sonra ergenekon davası'nı hukuk çerçevesinde değerlendirmemiz istenir, neyin hukuku?

velhasıl, bu arkadaş dese ki, "askeri ve sivil uzmanlardan bir komisyon oluşturulsun ve bu belge krimminal olarak incelensin" anlarım ama "emniyet incelesin, jandarma incelemesin" inadı neden? sana servis eden emniyet veya savcılık neden emniyete incelettirmedi bu ellerindeki belgeyi de direkt sana servis ettiler? madem gazetecilik yapıyorsun, bu soruları da bir zahmet soruver sana o belgeleri servis eden düdüklere. "arkadaş bana veriyorsunuz bunu haber yapayım diye ama bunun gerçekliğine kesin olarak ulaştınız mı?" diye.
Kusura bakmasınlar da svihs yani. insanların hayatlarını uydurma belgelerle karartırken bu hukuksuzluğun bir gün kendilerine geleceğini hiç düşünmediler. Gram üzülmem. Evet.