bugün

Marksist demokraside bütün sorun, öncelikle insanların arasındaki maddi ve manevi (düşünce, çıkar, v.s.) her tür ayrılığı ve eşitsizliği ortadan kaldırmaktır. Çünkü ancak bütün bu ayrılıklar ortadan kalktığı zaman insanlar için topluluk halinde doğru karar almak mümkün olabilecektir.Marksist Demokrasi'de de rejimin temelinin özgürlük olduğu ve bireyin birtakım hak ve özgürlüklere sahip olduğu kabul edilir. Ama buradaki özgürlük toplumun birliğinin, dayanışmasını ve bütünlüğünü anlatır; bu birlik ve dayanışma varolduğu sürece özgürlük de var demektir; birey de bu ortam içinde hak ve özgürlüklerini geliştirme imkânı bulmuş olur.Aslen Marksist Demokrasi reel sosyalizm içinde kullanılmış bir demokrasi şekli olmamakla beraber, beklentileri ve istekleri doğrultusunda doğrudan demokrasi ve sosyalist demokrasi ( bir başka değişle sosyal demokrasi ) ile paralel bağlamlarda düşünülmelidir. Marksizm'in bir düşünce sistemi ve ideoloji olduğu gerçeğinden de anlaşılacağı gibi demokratik bir sistemden çok nasıl bir demokratik sistem yaratılabileceği konusunu aydınlatmaktadır.

http://galeri.uludagsozluk.com/g/marksist-demokrasi/
tamamen bir kavram yağması. demokrasi bir sınıfın hegemonyasını ve onun kurumlarını, bundan öte o sınıfa ait devletin var olduğu bir süreci tarif eder. mesela işçi demokrasisi ile burjuva demokrasisi arasındaki fark, birisinin işçi devleti ve onun aygıtları(sovyetler) diğerinin burjuva devleti ve onun aygıtları(parlamento, bakanlıklar, sürekli ordu) olmasıdır.

wikipedia'ya ya bunu yazan sevgili genç Marksistcik arada bir Marksı hadi anlamadı Lenin'i bir okusaydı, onu da boşver google'a bir demokrasi falan yazsaydı, marksist demokrasi diye kavramın olmadığını anlayabilirdi. Ama wikipediada her yazana inanan dünya gençliği ve ondan beteri oradan ödev yapan, copy-pastı bilgi edinmede doğu bir yöntem olarak atfeden dünya öğrencileri var oldukça Marksı, Marksizmi, sosyalizmi wikipediadan öğrenmeye devam edeceğiz gibi gözüküyor.
eşitliğin (!), özgürlüğün (!), toplumsal sınıfların kaldırılmasının (!) devletin demir eliyle vatandaşın ense köküne indirilmesidir. omuriliğinde devletin demir elinin güzelliğini hisseden vatandaş cillop gibi olur, özgürgürdür, sınıfsız bir toplumun üyesidir.
insanlar arasındaki maddi farkları bir şekilde çözen devletin demir eli, düşünce farklılığını ise farklı düşünenleri gulag türü tesislerde ağırlayarak engellerler.
siz daha sosyalist toplumlarda farklı düşünceleri kabul edemiyorken özgürlükten nasıl bahsedersiniz. kendi düşünceleri yerine kendisine demir bir el ile dayatılan düşünceleri insanın beynine sokmayı özgürlük mü sanıyorsunuz?
uzun uzun, cillop gibi cümeler kurarak ideolojinizi pazarlamaya çalışabilirsiniz ama yemezler.
kurtuluşun nefes borusudur bu çağda.