bugün
- erkek erkeği siker mi11
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu33
- türkiye de ku klux klan benzeri yapılanmalar8
- maca sekiz12
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi21
- savaştaki ülkelerden daha fazla enflasyon olması12
- esma bint mervan10
- aziz yıldırım12
- bir hafızın ateiste karşı müthiş açıklamaları9
- jose mourinho17
- anın görüntüsü17
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi31
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması16
- yazarların bira içme rekorları12
- zalbert ramstein11
- aziz yıldırım ve ali koç'un canlı yayına çıkması38
- irem derici'nin erkek sevdası12
- akp nin iktidardan düştüğü gün13
- sözlükten hatun kaldırmak9
- ankarayı sel aldı27
- iskilipli atıf hoca8
- ali koç ve aziz yıldırım başkanlık seçimi8
- gideon reid morgan jj10
- bik bik'in gece kapısına gidip serenat yapmak13
- meral akşener13
- giden gider9
- kemalist rejimin astığı hocalar8
- vallahi de kemal'in düşmanıyım10
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak10
- kıza iğne batıran türbanlı14
- kendini bir görsel ile anlat22
- uludağ sözlük köpek avlama timi18
- allah'ın bizi yobazlarla imtihan ettiği gerçeği8
- saraca silsüpüroğlu12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar13
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali11
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak10
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
- xdearm10
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız16
- gizli samyelin moderatör olması13
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- icardi190526
- sekse doymuş erkek12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel11
filme sığ bir gözle bakarsak kaybedenlerin filmi ama yönetmen burada devreye girerek bu kaybın esasında karakterlerin kazancı olduğunu vurguluyor ki bu açıdan şahane bir filmdir.
boşanma, başarısız intihar girişimi, iflas, pilot olmak isteyen elemanın sağlık sorunu ve son olarak da küçük, sevimli oyuncunun güzellik yarışmasını kaybetmesi işte bunların hepsinden bir zafer çıkıyor aslında filmde o da sanırsam insanın kendi olması ile ilgili.
boşanma, başarısız intihar girişimi, iflas, pilot olmak isteyen elemanın sağlık sorunu ve son olarak da küçük, sevimli oyuncunun güzellik yarışmasını kaybetmesi işte bunların hepsinden bir zafer çıkıyor aslında filmde o da sanırsam insanın kendi olması ile ilgili.
sahilde dayı yeğen arasında hayatın anlamıyla ilgili şöyle güzel bir diyaloğun geçtiği film.
--spoiler--
-bazen 18 yaşıma kadar uyumak istiyorum.her şeyi okulu filan atlayıp geçmek,geçip gitmek.
+marcel proust u tanıyormusun?
-öğrettiğin adam mı?
+evet,fransız yazar.tam anlamıyla bir kaybeden.hiç gerçek bir işi olamamış, karşılıksız aşkları var,homo, 20 yılını kimsenin okumadığı bir kitabı yazmak için harcamış ama shakspir den beri en iyi yazarlardan biri, neyse hayatının sonuna geldiğinde arkaya bakmış ve acı çektiği onca yılın en iyi yılları olduğuna karar vermiş çünkü o yıllar onu kendisi yapmış.mutlu olduğu yıllar boşa giden zamanlar bir şey öğretmiyor.yani 18 ine kadar uyursan kaçıracağın acıları düşün yani okul okul en acılı yılların olacak bundan daha çok acı çekemezsin.
-biliyormusun güzellik yarışmasını boş ver.hayat zaten sürekli bir güzellik yarışması. okul sonra üniversite sonra iş boş versene.ve hava kuvvetleri akademisinide boş ver.uçmak istiyorsam bir yolunu mutlaka bulurum.ne istiyorsan onu yap gerisini boş ver.
--spoiler--
--spoiler--
-bazen 18 yaşıma kadar uyumak istiyorum.her şeyi okulu filan atlayıp geçmek,geçip gitmek.
+marcel proust u tanıyormusun?
-öğrettiğin adam mı?
+evet,fransız yazar.tam anlamıyla bir kaybeden.hiç gerçek bir işi olamamış, karşılıksız aşkları var,homo, 20 yılını kimsenin okumadığı bir kitabı yazmak için harcamış ama shakspir den beri en iyi yazarlardan biri, neyse hayatının sonuna geldiğinde arkaya bakmış ve acı çektiği onca yılın en iyi yılları olduğuna karar vermiş çünkü o yıllar onu kendisi yapmış.mutlu olduğu yıllar boşa giden zamanlar bir şey öğretmiyor.yani 18 ine kadar uyursan kaçıracağın acıları düşün yani okul okul en acılı yılların olacak bundan daha çok acı çekemezsin.
-biliyormusun güzellik yarışmasını boş ver.hayat zaten sürekli bir güzellik yarışması. okul sonra üniversite sonra iş boş versene.ve hava kuvvetleri akademisinide boş ver.uçmak istiyorsam bir yolunu mutlaka bulurum.ne istiyorsan onu yap gerisini boş ver.
--spoiler--
alan arkin'in muhteşem performansıyla hatırlanan film. "oscar'ı da götürdün hadi" gibi hollywood yıldızlarına yakışmayan seviyesiz şakalarla evine dönmüştür.* sonuna kadar hak etmiştir oscar'ı.
--spoiler--
listen to me, this is the voice of experience. fuck a lotta women. not just one woman. a lotta women...
--spoiler--
--spoiler--
listen to me, this is the voice of experience. fuck a lotta women. not just one woman. a lotta women...
--spoiler--
aksiyondan uzak güzel bir hikayesi olan film. tavsiye edilir.
sade bir anlatımla "holiwuud" klişelerini kullanmayan, güzel mi güzel senaryosu ile kaliteli bir film. hoşça vakit geçirmek isteyenlere.
benim pek sevemediğim filmdir.çok basit buldum.ve eğlenceli değil kanımca.
kaybeden ama eğlenen bir ailenin öyküsü..
bir tarafta kazanan gibi görünen ama loserın önde gideni olan bir baba,diğer bir tarafta intihar etmeyi denemiş bir dayı,başka bir tarafta hedefine ulaşana kadar sessizlik andı içmiş, dokuz aydır konuşmayan, nietzsche hayranı bir ergen ve eroinman bir dede.
hikaye şöyle başlıyor;hırslı, küçük, sevimli bir çocuk güzellik yarışmasına katılmaya karar verir ve olaylar gelişir.
yolda başlarına ne gelirse gelsin umursamazlar,öylesine hedefe odaklanmışlardır ki eroinman dedenin ölümü bile bu aileyi etkilemez ve yollarına devam ederler.
ve sonunda küçük kızımız dedesinin öğrettiği danslarla yarışır ve bırakın birinci olmayı karakolluk olup bir daha güzellik yarışmasına katılması yasaklanır.
son on dakikası resmen beni kahkahalarla güldürmeye yetti.
son olarak aklımda bıraktığı en etkili cümle;intihar etmeyi deneyen frank dayının dwayn!e söylediği proust'tan bir söz:
"bize acı veren anlar en değerli anlarımızdır,bize en çok şeyi öğreten onlardır."
güzel filmdi depresyondaysanız izleyin,izlettirin.
bir tarafta kazanan gibi görünen ama loserın önde gideni olan bir baba,diğer bir tarafta intihar etmeyi denemiş bir dayı,başka bir tarafta hedefine ulaşana kadar sessizlik andı içmiş, dokuz aydır konuşmayan, nietzsche hayranı bir ergen ve eroinman bir dede.
hikaye şöyle başlıyor;hırslı, küçük, sevimli bir çocuk güzellik yarışmasına katılmaya karar verir ve olaylar gelişir.
yolda başlarına ne gelirse gelsin umursamazlar,öylesine hedefe odaklanmışlardır ki eroinman dedenin ölümü bile bu aileyi etkilemez ve yollarına devam ederler.
ve sonunda küçük kızımız dedesinin öğrettiği danslarla yarışır ve bırakın birinci olmayı karakolluk olup bir daha güzellik yarışmasına katılması yasaklanır.
son on dakikası resmen beni kahkahalarla güldürmeye yetti.
son olarak aklımda bıraktığı en etkili cümle;intihar etmeyi deneyen frank dayının dwayn!e söylediği proust'tan bir söz:
"bize acı veren anlar en değerli anlarımızdır,bize en çok şeyi öğreten onlardır."
güzel filmdi depresyondaysanız izleyin,izlettirin.
içinizi sımsıcak tutacak ve size umut verecek bir film. en başta senaryosunun orjinalliği sonrasında filmin vermek istediği mesaj harika.. birşeylerin güzel olması için herkesin olmasına ya da herşeyin normal gözükmesine gerek olmadığının açık kanıtı. kazanmalıyım, kaybetmemeliyim duygusuyla ilerlemek yerine herşeyi oluruna bırakmak çok daha güzel ve eğlenceli.. işte bu yapımın vermek istediği de bu. canınız sıkıldımı açıp izlenecek türden bir film. izleyin, izletin. tavsiye ederim
Filmin sonunda kahkahalarla güldüm ya..Çok güzel bir film puanıda iyi daha ne duruyorsunuz?
battaniye altında elde kahveyle bir pazar günü izlenmesi gereken filmlerden...
eğlence dolu ve tasadan uzak bir aile filmidir. altını çizmek gerekirse tam bir aile filmidir. ve paul dano nun gelecekte ne kadar iyi bir oyuncu olacağının habercisidir. iyi oyunculuk derken neyi kastettiğimi görebileceğiniz bir film önermek gerekirse; (bkz: the good heart)
müthiş oyunculukların yanında harika senaryosuyla pırıl pırıl bir film. alan arkin'in en iyi yardımcı oyuncu oscar'ının yanında, en iyi orjinal senaryo oscar'ını da kazanmıştır.
filmde izlemekten bıkılmayacak o kadar güzel sahneler var ki, birini seçip yazmak zor.
--spoiler--
ama ilk aklıma gelenlerden biri, bozuk korna yüzünden polis çevirmesine takıldıklarında
bagajda bulunan porno dergileri, polisin gay dergisini görünce verdiği tepki, ve polisten "gidebilirsiniz"'i aldıktan sonra direksiyona dönerken gay dayıyla* minibüs'ün dışından yaptığı göz teması... steve carell'in içerden yaptığı o mazlum bakış filmin en komik yerlerinden biri.
--spoiler--
filmde izlemekten bıkılmayacak o kadar güzel sahneler var ki, birini seçip yazmak zor.
--spoiler--
ama ilk aklıma gelenlerden biri, bozuk korna yüzünden polis çevirmesine takıldıklarında
bagajda bulunan porno dergileri, polisin gay dergisini görünce verdiği tepki, ve polisten "gidebilirsiniz"'i aldıktan sonra direksiyona dönerken gay dayıyla* minibüs'ün dışından yaptığı göz teması... steve carell'in içerden yaptığı o mazlum bakış filmin en komik yerlerinden biri.
--spoiler--
inanılmaz underrated bir film. kesinlikle izlenmesi gerekenlerden.
son sahnesinde aynı anda hem ağlayıp hem de katıla katıla kahkaha attığım film. tam bir boş zaman değerlendirme, kafa dinleme filmi.
vakit kaybı olmayan film. aksine insanı bir süre her şeyden uzak tutabilecek kadar neşeli, aynı zamanda da dramatik olan film.
stres anında izlendiğinde hayata pozitif anlamlar katan filmdir.
itörnıl adlı filmi çağrıştırdığından önyargıyla bakılması gereken filim.
2006 yapımı muhteşem muhteşem muhteşem ve muhteşem ötesi bir filmdir .
filmdeki karakter olive hooverın minibüste dayısına "sence cennet var mı , bence var " demesinden sonra sahnede büyükbabasının nerede olduğu sorulduğunda "bagajda" demesi yüzde hafif bir gülümseme , zihinde ise hafif bir tat bırakır .
ayrıca ;
"a real loser is somebody that's so afraid of not winning , they dont even try " repliğiyle hayat felsefesi edinelebilecek bir söze sahiptir .
filmdeki karakter olive hooverın minibüste dayısına "sence cennet var mı , bence var " demesinden sonra sahnede büyükbabasının nerede olduğu sorulduğunda "bagajda" demesi yüzde hafif bir gülümseme , zihinde ise hafif bir tat bırakır .
ayrıca ;
"a real loser is somebody that's so afraid of not winning , they dont even try " repliğiyle hayat felsefesi edinelebilecek bir söze sahiptir .
2006 yapımı 101 dakikalık harika bir komedi/dram filmi, 7.8 imdb puanına sahip. 2 oscar ve 68 ödülü bulunan filmin bütçesi 8 milyon, gişesi 60 milyon civarıdır. Büyükbaba ve dwyne karakteri oldukça ilginç ve güzel görsel
"Gerçek kaybeden, kazanmayan değildir. Gerçek kaybeden; kaybetmekten o kadar korkar ki kazanmayı denemez bile.”
insanı bir an tatlı bir hüznün içine sokan çok güzel bir filmdir. marcel proust ile tanışmama vesile olan unutamadığım filmlerdendir.
''bize acı veren anlar en değerli anlarımızdır, bize en çok şeyi öğreten onlardır."
''bize acı veren anlar en değerli anlarımızdır, bize en çok şeyi öğreten onlardır."
güncel Önemli Başlıklar