bugün

feedbacki dayak olabilen ayarlardır. şahsen kendi üzerimde denenmişini görmesem de gördüm.
bir milli güvenlik dersidir.

h: osmanlı padişahları salaktır. matbaa bu sebepten uzun süre kullanılmamıştır osmanlı'da...

p: efendim osmanlı'da matbaanın geç kullanılma sebebi hattatların mesleksiz kalma riskidir.

h: matbaa kendi kendine çalışmayacak ya! hattatlar da onu kullanarak gelir sağlardı kendisine.

p: evet bu mümkün. ancak; bir matbaa on hattatın yaptığı işi tek başına yapacaktır aynı sürede... bu durumda da matbaayı kullanmak için bir kişi yeterli olacaktır. geriye kalan dokuz kişi ise işlerinden olacaklardır.

h: kim demiş onu? bak bu milli güvenlik kitabında yazıyor. hebele hübele isimli yazar söylemiş bunu. resmi bir bilgi bu...

p: bunu da tarih öğretmenimiz kendi yazdığı kitapta söylemiş efendim. kaldı ki salakların yönettiği bir ülke altı yüz yıl boyunca ayakta kalabilir miydi? hem de dünyanın o zamanki kargaşasında...

h: numaran kaç senin?

p: 5507...

h: tamamdır. bu osmanlı padişahları işte bu kadar salaklardır...

p: millete numara soracak kadar mı?

sonuç: sınavlar ortalaması 68 olan milli güvenlik dersi karnede 2 olarak görünmüş, ilgili hoca kişisi bugün, aradan geçen onca yıla rağmen kahkahalar ile anılmaktadır.
metalnova kişisi fazla konuştuğu için hocadan bir hakaret işitir;

- allah boy vermiş, akıl vermemiş.

tam vay be çocuk yedi hakareti denilen anda, topu alır göğsünde yumuşatır, kulak memesi kıvamına geldiğinde 1.50 lilik bayan hocaya şutlar;

-hocam size boy da vermemiş.
bu da böyle bi anımdır yapıcam, dayanamadım.

- dayashe bu sorudan ne anlıyosun, neye benziyor sence?
- hocam bu bir kuş!
- efendim?
- hayır hayır, bu bir uçak!
- hehe(sırıtma)? hehe(üzgün karışık sırıtma)? hehe(espriyi hala anlayamama)?

allah belanı versin hoca. hojcaa, kım aaaan.
Lisedeyken bir arkadaşımla ders sırasında gülüyorduk.
Hoca geldi
Hoca: Hayırdır neye gülüyorsunuz
Ben: Hocam arkadaş fıkra anlattı da ona gülüyorduk
Hoca: Derste fıkramı anlatıyorsunuz?
Ben: Haaa yok hocam tenefüste anlatmıştı
Hoca: Yeni mi anladın?
Ben: no comment.

fakat helal olsun.
ders matematik. hoca başlar:
-Bu daha konunun başı, o yüzden böyle kolay sorular. işledikçe daha zor sorular gelicek. ... (Burda ileride çözeceğimiz soruları anlatır. Şimdi hatırlamıyorum.)
Arkadaş:
- Hocam tamam, yeter, bir susun ya!

yine matematik dersi.
hoca: Neden 90 derece burası?
arkadaş: Hocam doksan derece olmasa siz bize bu soruyu sormazdınız. Orası doksan derece olmadan yiyosa siz hesaplayın da biz de görelim.
elektirik akımını anltan fizik hocası, arkada gürültü yapan "F" kodlu şahsı cağırır ve vurmaya başlar, eskiden profesyonel güreşci olan "F" darbeleri elleriyle engelleyince hoca şaşırır;

hoca: ne lan bu el?

F: direnç hocam. (ehe ehee)--> [yavşak yavşak sırıtmak].

hoca: demek direnç ha? (F ve hocanın kolları yüksek seviyelerde çakışık haldeyken, hoca ayağıyla F nin dizine şiddetli bir tekme atar) al bu da kısa devre.

sonuç olarak (bkz: ayar verilmez alınır)
bizim hoca evlilik aşamasındadır ve beyaz eşya falan almaktadır anlatmaya başlar:
- aslında beyaz eşya almaya gerek yok çocuklar; çünkü kadınlar her şeyi sunuyorlar mesela ütü ye ihtiyaç yok kadınlar o kadar çok kafa ütüler ki yokluğunu hissetmezsiniz, veya buzdolabına da yok çünkü bazen o kadar soğuk olurlar ki yanlarına yaklaşamazsınız.
bu esnada arkadan ben atladım:
+ hocam o zaman fırına da ihtiyaç yok... *

edit: ulan ben de erkeğim maksat espri .
+blablabla boyle soyle 54524+-2574654d³slkjX = 0³jdidis
- peki hocam bunlar ileride ne isimize yaricak?
çoğu efsane olan ayarlardır. gerçekte öğrenci hoca ile laf dalaşına girmeye çalışır ama beceremez. ama ders dışında o olay kulaktan kulağa "bizim ahmet x hocaya ayarın kralını verdi olm" diye dolanır. hele lise bitip de üniversiteye gelindiğinde, eski lise çevresinden olayın aslını bilen yokken, laf soktuğunu iddia eden kişi coşar da coşar. mesela "siz de öyle yapıyorsunuz hocam" demişse bu "sen de öyle yapmıyor musun hoca kıvırma" dedim adama ben diye değişecektir.

genel itibari ile ayar olduğu iddia edilen ve abartılan orta yollu cevaplar silsilesidir.
dil anlatm yazlılısı
malum son dakikalar ve herkes biyerden bakmaya çalışıyor.
hoca:herkes bitirdi yanındakine yardım edyio topluycam şimdi he.
been:(ukala bi şekilde) yanındakide bitirmiş olmuyomu hocam.
çoğu verilmememiş olandır..
biyoloji dersinde hoca evrimi anlatırken, selamunaleyküm hocam diyerek içeri girmek.
-Olum sen benle t.şak mı geçiyorsun?

-Estağfurullah hocam,sizinle t.şak geçer miyim hiç?
lise 1 de boş derste bayan ingilizce hocası gelmiş deftere imza atmış ve sınıf başkanı olan pusat'a ben karşı tarafta öğretmen odasındayım sınav okuyorum kimse dışarı çıkmasın diye öğütlemiştir.

Sınıf dışarı çıkar pusat izin vermese de çıkacaktır sonuçta. Sonra hoca gelir

hoca-Oğlum ben sana demedim mi milletin dışarı çıkmasına izin verme diye" sinirli bir şekilde çıkışır.

P- Hocam eğer ki sizin sınıf defterinde imzanız varsa sınıfta durmak zorundasınız bu benim değil sizin sorumluluğunuzdadır bu konuda suçlu olan sizsiniz.

Hoca sessiz sakin bir şekilde öğretmenler odasına gider.

tenefüste Pusat'ın annesinin eğitim fakültesinden arkadaşı olan matematik hocası gelir.

-Böyle böyle hocanı üzmüşsün git de özür dile sen haklısın ama olsun kadıncağız üzülmüş.

Pusat gider paşa paşa özrünü diler.sonra da gelir geri.
yapılmaması gereken şeylerdir. hele hele edebiyat öğretmenine. sonra diplomayı vermiyorlar o sene.
-hey sen arkadaki ne konuşup duruyorsun. adın ne soyle bakıyım.
-aydemir akbaş hocam
-hımm bi kalem verin not edeceğim.
yaşlı ihtiyar bir matematik hocasıydı.
konuları öğrencilere paylaştırarak, derste onlara anlattıran geoit şeklinde bir coğrafya hocamız vardı. paris'ten aldığı çantalardan, vakko şalını savurarak bahsederdi. kısacası kendini bi bok sanırdı. bigün derste konuyu ben anlatırken aramızda şöyle bi diyalog geçmişti:

h: hoca b: ben

b: sonuç olarak bağıl nem belli bir sıcaklıkta..
h: ayy bi dk dur yaa!
b: ? (ne diyecek diye bakıyorum. tüm sınıf suskun)
h: ayy çocuklar hiç anlatamıyosunuz yanii.. gerçekten anlaşılır diil.
b: evet anlatamıyorum doğrudur.. sizin anlatmanız gereken yeri ben anlayıp, birde arkadaşlarıma da anlatmaya çalıştığım için anlaşılmamış olması çok doğal.

ve tüm sınıf kopar. yalnız, o değilde, hocaya bu ayarı verdikten sonra kadın bana saygı duymaya başladı. kanaat notuma 100 filan vermişti. deveye diken insana siken hesabı...
bilgisayar, resim, müzik gibi derslerin öğretmenleri genelde pek sevilmediğini, derslerinin önemsenmediğini düşünür ki haklılar amına koyim. bilgisayardan geçeyim diye kıçımı yırtacak değilim neyse. okula yeni gelen bilgisayar öğretmeni sırayla tüm öğrencilerle tanıştıktan sonra sınıfın sessizliğe gömülmesini istemiştir nedense. mümkün mü böyle bi'hadise? elbette hayır. hoca gürültüden dolayı sinirlenmiştir "susun ya da bana soracağınız bir şey varsa sorun" diye burnundan solumuştur. öğrencilerden biri sahne almıştır ve "hocam benim bi'sorum vardı. zilin çalmasına kaç dakika var acaba benim saatim yokta?" diyerek hocayı psikolojik olarak çökertmiştir. bence öyle oldu yani, adam sinir krizi geçirmek üzereydi.
birgün lisede ders gene 08:30' da başlayacak, ben o gün derse 08:45 gibi geldim. hoca da şaşırdı bu duruma.

edit: vay amk! koca lise hayatım boyunca geçen tek önemli olay-ayar buymuş nasıl hayatsa! sonradan farkettim, birgün okula gelmemiştim, bizim hoca benim gelmediğimi farketmemiş bile... s.keyim böyle yaşamı!
okulda blok ders işlenirken sıkılan öğrenci* hocaya sorar.

-hocam ara vermicek miyiz?
-hayır dersi blok işlicez.

ayarı veren hocaya söylenesi tek cümle;

-hocam ara ara vermek iyidir.
-hocam 82 den 5 yapar mısınız?

* hayır..

- peki 62 den tavşan yaparmısınız?

ooowww(sınıfta sesler yükselir) (alkış alkış)
yıllar önceydi, arka sıradaki grup muhabbeti koyulaştırmıştı, geyik okyanuslarına beyaz yelken açmıştı, öğretmen dayanamadı sinirden titreyen bir sesle içlerinden bir tanesine "sen" dedi, "sen çık dışarı çabuk, ama hiç bir yere ayrılmayacaksın, kapının önünde bekleyeceksin, kontrol edicem", öğrenci "tamam" dedi çıktı.

sınıf sus pus oldu, öğretmen devam etti derse, aradan 5-10 dakika geçti, öğretmen kapıyı açtı, kapı önünde bekleyen öğrenciyi süzdü, "iyi" dedi kapattı kapıyı derse döndü.

aradan 5-10 dakika daha geçti kapı açıldı, sınıftan atılan öğrenci öğretmeni süzdü, "hmm iyi" dedi kapattı kapıyı. öğretmen mavi ekran verdi.
çoğu hocalar hak etse de sonunda yine öğrenci zararlı çıkacağından verilmesi gereksiz ayarlardır.
p: pandahayvani
ö: öğretmen
s: sınıf

ö: günaydın çocuklar nasılsınız..
s: iyiyz hocam..
p: sizi sormalı hocam.
ö: ben de iyiyim..
p: iyi de daha sormadım ki..

ayar mıdır tartışılır.. ancak dersin geri kalanı benim sınıfta olmadığım farzedilerek yapılmıştır.. kanımca ayarı ben yedim *