bugün

özellikle müslüman coğrafyalar için geçerli olan bir "imkansızlık" halinin tasviridir.

batı'nın seküler projesi ilk başta din ve devleti ayırmak adına ortaya atılan bir model. gelgelelim fiili olarak zaten ayrı olan kurumların birbirleri arasında oynadıkları güç oyununa kural getirmişler, "birdenbire" yepyeni bir toplum yaratmamışlar. bu seküler yapı elbette geçen zaman ve nesiller ile toplumu dönüştürmüş, sonuçta da hristiyanlığın etkisizleşmesi ile nihayetlenmiştir.

bu model islami coğrafyalarda tutmaz insan kardeşlerim; nereden baksan, nasıl denersen her durumda elinde kalır. bunun en temel nedeni islamın hiçbir zaman dini devletten, dünyeviyi ahiriden ayıran bir geleneği veya öğretisi olmamasıdır. ne kadar açık görüşlü ve/veya eğitimli geçinirse geçinsin, eğer islami bir topluma laiklik ilkesini, yani "din kendi alanında çekilsin, devlet de kendi alanında faaliyet göstersin" kuralını getirmeye çalışırsan birgün bir şekilde çatışma çıkar.

islam'a "sen ibadet olarak kal, dünyevi işlere bulaşma" demek "sen yok ol" demekle aynı anlama gelir. keza devlet'e "sen islam'a karışma, gündelik meseleleri hallet" demek de komiktir. şöyle düşün: sen bir devlet yönetsen, ama ister türkiye ister norveç ol, ister malezya isterse de kanada ol, bugün bu lafı edip "islam'ı kendi haline bırak"acak bir rahatlık hayal edilebilir misin? senin her tür yaşam alışkanlığından tiksinen, çakal gibi kenarda senin dikkatinin dağılmasını bekleyen ve toplumunu bir karış daha, bir ev, bir işletme daha işgal edebilecek bir yapıyı boşa alabilir misin?

demek ki "laiklik " isteyen biri aslında dini ortadan kaldırmak istemektedir. "ben dinlerle beraber yaşarım" diyen laiklik taraftarı ya saftır, yani kafasında olmayan ve olmayacak bir islam hayal ediyordur, ya da yalancıdır, aslında hayatında dinin hiçbir yeri olmadığı halde "beraber yaşarız" ayağına şimşekleri üzerine çekmeden işini görüyordur.

ancak iş-le-mez beyler bayanlar, işleyemez... neden? karşındakinin niyeti hayatı tamamen ele geçirmek, senin niyetin dinin hayata hiç bulaşmaması. Peki ama ortak nokta yok mu? var, iki taraf da karşıtını yokederse dünyanın daha iyi bir yer olacağını hayal eder. yani laiklik toplumsal uzlaşı falan olamaz. hayal görmeyi bırakalım.

misal, benim zihniyetim iktidar olsa bütün islami okulları, kurumları ve kurulları yasadışı ilan eder toplumsal hayattan silerdim. atatürk bir benzerini yapmış vaktinde, ama camileri açık unutmuş işte gelinen nokta ortada. bunların zihniyeti iktidar olduğu sürece senin sadece kuru ismini ortada bırakıp bütün yaşam alanına topyekün saldıracak.

ortada var olan bir savaştan sen sorumlu olmayabilirsin, kendini bir anda savaşın ortasında bulmuş olabilirsin, bir suçun yok: ancak bir savaşın olduğunu inkar edip tedbir almıyorsan, karşılık vermiyorsan, ya da kaçıp kendini kurtarmıyorsan başına gelenlerde kendi ihmalinin payı var demektir. din sahibi olmayanların en büyük iddiası "biz hayal aleminde yaşamıyoruz, şöyle de rasyoneliz, böyle de realistiz" şeklinde masal kitaplarına tapanlardan kendileri ayrı tutmalarıdır. ancak demokrasi, inanç özgürlüğü ve liberalizm ile zehirlenen kafirler malesef kör olmuş, ana prensiplerini ve neyin gerçek olduğunu unutmuş, dolayısıyla din kafalı tacirlerle yüz göz olarak hayatlarını kahretmeye mahkum kalmışlar, yazık.

dünyanın neresinde olursan ol, bunların bir tanesiyle bir gram ilişkin veya bir alışverişin olduğu ve bunu kendine meşrulaştırdığın an geriye sayım başlamış demektir. sakın yanlış anlama; ne dünyanın tek katili bunlar, ne tek tecavüzcüsü bunlardan gelir, ne de tüm toplumsal baskı ve saçmalıkların tek sorumlusu bunlardır. "bunlar"'ın diğerlerinden en büyük farkı yapıp ettiklerine "allah'ın hikmeti ve bahşı" diye kulp takıp kafa sikmeleridir. kendi din özgürlüğünün bedelini sana ödetir ve zevk alır.

laiklik yalandır yani. bunu din kafalar pekala anladı, bir de "laikliği elletmeyiz" diyenler anlasa da gerçek hesaplaşma bir başlasa...
öncelikle insanları iyi yada kötü belirli bir kalıbın için sokmadan doğal yapısını bilmek lazım, yani delikten saçma sapan şeyler sokmaya gerek yok (nabza göre şerbet misali ).
Yobazlık da iğne ucu kalmayacak kadar... Dur karıştırdım.