bugün

işlerimin açılması için heyecanla beklediğim mevsim.
işlerimin açılması için heyecanla beklediğim mevsim.
Özlenen ve hasretle beklenen bembeyaz mevsim.
en sevdiğim mevsim.
Ağladım ya.
eee artık Antalya ya da gelmeye başladı yağmur yağıyor dışarda. burada da kış böyle işte ehehe.
En sevdiğim mevsimdir. Kar yağsın başka hiçbirşey istemiyorumdur.
Zor şartlarda çalışan işçiler
karanlıkta gidilip karanlıkta dönülen mesailer
sokaktan gelen eskisi kadar sık olmasa da boza sesi
bazen kestane
uzun geceler
ve bitmeyen kitaplardır.
en orospu çocuğu mevsimdir.bir an önce siktir olup gitmesini niyaz ediyorum.artı hep yaz olsun mına koim.
(bkz: elektrik faturası)
sabah sabah neden antalya'da yaşamıyorum diye düşündüren mevsimdir. seni bir sevemedim gitti kış.
Sıcacık bantaniyenin altında sıcak çikolata içerek leptopta film izleme mevsimidir.
sanılanın aksine havaların soğumasından ibaret olmayan mevsim. zira güney afrikada kış nerdeyse yaşanmıyor.
tek fark yağış oranının artmasıdır. hava soğumasının sebebi güneş ışıklarının Gezegenimize gelme açısıdır.
şimdi fark ettim ki mevsimler güneş ışıklarının açısına göre belirleniyor.
neyse.
(bkz: mevsimler)
görsel böyle durumlar görebilmeyi beklediğim vakitlerde tatlı olanlarındandır. kartopu oynayabilecek günler de görmek dileğimle. özlenen yağış=kar.
bu gün zaman zarfında istanbul içlerine doğru gelmesi beklenen ve hayatımızı daha da çekilmez yapacak olan mevsim gereği yağması gereken hava durumu.
insanların en gerçekçi hallerini görebildiğim mevsim.

ben bu mevsime böyle bakıyorum.
tabi über özgüvensiz insanları konu dışı ederek söylüyorum ki
kışın insanlar bana daha naturel gelir.

soğuk olduğu için kalın kalın giyinir,
öylesine bir eyeliner çekip kendilerini dışarı fırlattıkları günler.
yollarda başlarına gelen ilginç olayları anlatmak için bir odanın içine toplanıp sıcak gülümsemelerle akşam edenler.

bir yandan hüzündür kış.
bir yılı devirip yine aynı mevsimde başka bir yıla başlangıç yapılır.
yılbaşı kutlanırken, aslında bir yılı geride bırakmanın kederi vardır.
nasıl geçti dersiniz?
en sevdiklerinizle paylaşırsınız nasıl yitip gittiğini.

sonra yeni umutlar, dileklere gelir sıra ve keyfiniz yerine gelir.

benim kış mevsimlerimden bahsetmek isterim.
tam tersi yaşadım kışları ben.
yılı sevinçle bitirip yeni yılda hüzünle karşılaştım.
belki dua şeklimi değiştirmem gerek, bilmiyorum. *~
kansızlığımla ilgili olmadığını biliyorum ama hep çok üşürüm ben.
bi sonbahar esintisi, bi yaz yağmuru bile oldukça etkiler beni.
kışları bu yüzden zor geçer benim için.
ama bi iyileştirici neden öne sürecek olursam, güzel anılar herşeyi olduğu gibi kışı da sevdirir bana.

manevi olarak yanımda olduğunu, ısıtacağını hissettiren hediyeler aldım kışları yada kış yaklaşırken diyim.
bir eldiven, bir atkı, bir ceket.
hediye almayı da vermek kadar severim.
verildiğinde de eskir korkusuna rağmen kullanırım.
eskir, bir daha ulaşamazsam? bir daha göremezsem diye.
tüm bunları düşündüğüm halde yine kullanırım.
o zaman bir tık daha ısındığımı hissederim.

bugün yine aynı şeyleri düşündüm.
kar yağıyordu, bir yandan koca cadde boyunca yürüyordum.
sabahın erken saatlerinde 40lı yaşlardaki işe yetişen adamlar ve 15lik ergenler dışında kimse yoktu sokaklarda.
işim yoktu oysa bu sabah.
soğukta yürümek istedim.
önlemimi alıp kat kat giyinmiştim tabi.
ceketlerinin üstüne şal atıp şemsiyesi ve fönlü saçlarıyla tiril tiril gezen kadınlar gibi olamayacaktım hiç.
bere, iki kat tayt, üç kat kazağımsı üstler, şal, eldiven, kar botu, soğuk rüzgar suratıma çarpmasın diye şemsiye.
herşeyim tastamamdı.
ellerim buz tutmuştu eldivenlerin içinde.
şal tam olarak burnumu ısıtmıyordu.
nefesimin sıcaklığı vücut ısısı için yeterli değildi.
bacaklarım sanki çırılçıplakmışım gibi titriyordu.
beni ısıtacak hiçbir şey gelmiyordu aklıma.

çok yürüdüm, farketmeden.
düşüncelere boğulmuşum anlaşılan.
kötü rüyaların etkisi vardı elbet.
saatime bakmayı akıl ettiğimde mesai saatimin geldiğini farkettim.

yolda da düşündüm ki,
kışları hep soğuk olur.
ve ben hep bu denli üşüyeceğim.
mevsimleri zihninde yaşayan hep üşüyen bir bünye için,
odamın penceresinden bana sunduklarıyla hiç üşütmeyen beyazlık bugün.
görsel

kış bahçesinin tüm elemanları yerli yerinde.
çam
kar
kristaller
yağan kar taneleri
hafif esen kış rüzgarı
sımsıcak dumanı üstünde kahve
ve
aklımdakiler.

bir kış gününde eksiğimiz uykudakiler.
Tamam güzelsin hoşsun ama sencede abartmadın mı? iliklerimize kadar donduk artık yeter. Hiç olmazsa eksiye düşme. Ya da buz tutma ne bileyim. Kayıp düşüyoruz ayıp ya.
ağırlığının kıyafetlerden dolayı 3kg daha arttığı mevsimdir. soran olursa kilo almadınız, giydikleriniz öyle gösteriyor.
"Ne de olsa sonu bahardır" diye diye atlatıldı nicesi.
O kadar çok üşüttü ki; boşuna değil, içimiz ısınıverdiğinde çiçeğe durmamız.
Oysa açmamak lazım içini, emin olmadan.
Koca kış özünde koruduğun asıl bahar soğuğunda donup kalır.
En çekilmez mevsimdir. Evet.
Çok fazla özlenendir. Giyeceksin boğazlı kazağını, alacaksın sıcacık kahveni, geçeceksin pencerenin kenarına kar yağışını seyredeceksin.
Paltoma, ceketime, uzun kollu açık mavi gömleğime yaz mevsimine girdiğimizden beri bakıyorum. Kışı özledim.
kutsal olarak nitelendirdiğimiz arınma mevsimi.
Doğanın tamamen temizlenme ve arınma mevsimidir kış. Bu mevsimde doğa, zayıf olan ne varsa şefkatli elleriyle alır götürür ve dünyayı güzelleştirecek olanı saklar, güçlü olanı daha da güzelleştirerek diğer mevsimlere hazırlar.
Özlenendir...
Artık yavaş gelmesi gerekmektedir. Lan bi gel, bir şey yapmayacağım.

Eylül ortasında ne bu sıcak?
güncel Önemli Başlıklar