kısır döngüden kurtulamayan millet

kendi zihniyetini değiştirmediği hatta değiştirmeyi bile düşünmediği için, kısır döngüden kurtulamayan halktır. çeşitli partiler gelir gider, yönetimler değişir, gündemi belirleyen ana konular kısa-orta-uzun vadede olmak üzere devamlı değişir ama sorunlar asla ve asla bitmez. çünkü o ülkenin hükümeti de iktidarı da muhalefeti de aslında kendisidir, ama o zeka küpü millet bunu bilmez, anlamaz. darbelerle, darbeler bitince sağ-solla, o bitince alevi-sünni dalgasıyla, o bitince türbanlı-etekli davasıyla, o bitince kürt-türk olayıyla, kısaca devamlı birileri tarafından gündemi meşgul edilen halktır. ama asla ve katiyetle "ne oluyor lan biz neden 1 asıra yakındır devamlı birbirimizi yiyoruz, bu nereye kadar gidecek böyle, nasıl birbirimizi anlamaya ve orta yolu bulmaya çalışabiliriz, nasıl herkes için maddi manevi huzurlu bir ülke haline getirebiliriz topraklarımızı" diye düşünmezler; daima ve kesinlikle "asarım, keserim, ya sev ya terk et, şöyle yapanlar orospu çocuğu, böyle yapanlar cemo, şunlar kemo, bunlar ato, haydi savaşalım biraz daha kan kokusu istiyorum" zihniyetindedirler.

bunları cesurca yüzlerine çarpanlara da, çeşitli politik damgalar ile birlikte vatan haini damgası yapıştırılar; bonus olarak da küfür ederler. 3-5 tane kafası çalışan, iyi işler yapmak isteyen insanlara da hem ülkelerini hem de yaptıkları işleri burunlarından getirtip "lanet olsun lan ülkesine de milletine de" dedirtirler.

yıllar yılı yapılmakta olan, artık bir türk adeti haline gelmiş, bayanların aralarında toplanıp adına '' gün '' dedikleri, türkiye sınırları içinde yaşamış olan her çocuğun en az bir kez katılmış olduğu toplantılarda sürekli yapılan kısırdan bıkmış olmaktır.*