bugün

Muftak AbarA.
ben hiç yanlış söyleyemedim kelimeleri la :( hatta bi ara kıskanmıştım bilerek portakalla, peçeteyi yanlış söylemiştim. sonra sıkıldım bıraktım tabi.
Pırıl - Pılıl.
Tuvalet diyemez tulelet dermişim tek söyleyemediğim kelime buymuş dediklerine göre.
motorsiklet- motorbisiklet
konsantrasyon- konsantıransasyon.
Havai fişek- havayi çiçek.
Reçel- illençer.
Yelpaze - peryaze.
Turgutlu- turbutlu
Lahmacun- dişmacun
Fındık-mındık.
Tdk gibi bir çocuk olduğum için tüm kelimeleri doğru söylermişim. Maşallah bana, tüü tüü tüü.
Mıknatıs- mıklantıs

Antibiyotik- antiviotik.
horoz= oroz

ne zaman oynadın.... yarın aşkam oynadım
bayno düyna iftaye.
gerizekaliymisim cunku.
çizgi filme çiğgili film demek.
street fighter oyununa siktir faytır diyordum.
genç rayvır.
gonapes, yüra, vurdacı, çüçük.
Aşkam(akşam).
asıl bolu şifesi dehşettir ama size bolunun bazı köylerinde bilinen hayvan isimlerini sıralıyım:
kertenkele- gökyeşil
manda- dombay
sincap- çekelevüz
(not:aslında bu ayrı bir entry de olabilirdi)
itfaiye=ateş amma.
Portakal - porkatal
Hırka- fırka
Yuz bin- yuş pin

Uzun bir zamanda s ile şyi ayırt edemeyip babamın çeşitli deneylerine maruz kalmıştım.
arı - arı.

yani burada nasıl anlatabilirim bilmiyorum. re demek yerine bir kaç saniye sadece "r" sesini çıkartın. arı sesi taklidi yapar gibi. "rrrrrrrrrrrr" yani. normal r kullanarak arı diyemiyordum. ortaokulun ortalarında anca diyebildim.

bir de eğlenmek - evlenmek var. ikisini aynı sanıyordum, hepsine "evlendik" diyordum. düğünlerde falan insanlar eğlendiği için çok mantıklı geliyordu. bir gün "arkadaşlarla evlendik" deyince dalga geçmişti annem. o gün anladım :(.

münübüs'ün minibüs olduğunu öğrenince yaşadığım trajediye hiç girmiyorum. otobüs ne güzel. hep yuvarlak harf. minibüs olmaz ulan. münübüs olmalı.

bir de bu kategoriye girer mi bilmem ama yakşamların "iyi akşamlar" olduğunu algılamam çok sonraları oldu. o aydınlanmayla birlikte "allağsmarladık"ın da "allaha ısmarladık" olduğunu anlamıştım.

pesemek - pezevenk

bir de çalışan kadınlar hep göte yapışık pantolon giydikleri için iç çamaşırları belli olur ya. ben de onları iş çamaşırı sanırdım. hani sadece işe gidenler giyiyor bir de ben... utanırdım hatta, iş adamı görünce kaçardım, iş çamaşırı giydiğimi görünce beni azarlar, "sen çalışmıyorsun" der diye. mantığımı ve hayal gücümü sikeyim.

ekleme: lan oha yalnız değilim (bkz: #25520728)
Ekmeğe gemmek,
ayakkabılarım olmayınca kabılarım nerde?
esra'ya eddaa demek bunlar benim küçüklük söylenen kelimelerim.
Lavabo

Labobo dermişim.
Bir parta püresi üstünde babamin öldüğü yaştayım.