leblebi tozu almak, macun almak, pamuk şeker almak.
balon çiğnemek, kola kapağının altındaki mavi pilastiği kemirmek. annenin gözünün içine baka baka yapılırsa daha bi zevk verir. *
(bkz: küfür)

(bkz: tükürmek)
(bkz: ders çalışmamak)
kardeşi dövmek.
annenin cüzdanından para aşırmak.
eve çok geç gelmek.
mahalle kavgalarına katılmak.
yasak olan her hangi bişeyle oynamak. yasak daima çekicidir. yasağın çekim gücü bu durumda dayağıda çeki veriyor tabi ki.
babanın önünden kumandayı alıp kaçmak, abla ya da abiye karşı gelmek, asilik yapmak, eve üstü başı pis ya da ıslak olarak gelmek vb...
dinamitleri salondaki kartonpiyerlerin diplerine sıkıştırmak ve hepsini tek bir yerden kontrol edebileceğin şekilde bağlayıp, bağlantı kablolarını evin dışına kadar uzatmak.
üst baş kirletmek.
Baba geldiği halde eve gelmeyip sokakta oynamak.
dışarı çıkmadan önce antredeki damacadan su içmek için ayakkabıyla 3 adım atıp bardağı almak. dayak yiyeceğimi biliyordum ama yakalanacağımı hiç mi hiç düşünmüyordum. damacanaya döndüğüm an kıçıma terlik yemem bir oldu. sinirden çatladığı için hedefi tutturamadı hanfendi. o götümün sağ yanağında oluşan uyuşukluğu asla unutmam.
Kız çocuğu olunmama rağmen hemen hemen her gün bi çocuk dövme (kız-erkek hiç farketmez) vakasıyla eve gelinirdi. dayak yiyen çocukların anneleri her akşam ezanından sonra bizim kapıda olurdu. Sonrada malum uzun menzilli anne terliği.
-abinin odasını karıştırmak.
sigarasını bulmuştum keratanın. *
tehdit etme çabalarım şifreli yayınla son bulmuştu.