bugün

yazıları ile cumhuriyet gazetesinde okurları ile buluşmaya başlayan yazar.

cumhuriyet'i daha bir okunaklı yapmıştır kendileri.
ekrandakini bilemiyorum ama evlerde kurulan sofralarda ettiğimiz muhabbetine doyum olmaz bir eski dost.
Bazen kendimizi bir hayalin içinde sanırız ama aslında yaşadıklarımız gerçektir.Bazen de herşeyi gerçek sanırken yalnızca hayal gördüğümüzün farkına varmayız...

kürşat Başar
fazla karizmatik, inanılmaz mütavazi.
insan bir düşü sevebilir mi?" diye sordu. "evet", dedim hiç düşünmeden, "bence zaten en çok onu sevebilir, bir düşü..."
"birini sevmen icin elle tutulur bir neden bulamiyorsan onu sahiden seviyorsun demektir..."

kürşat başar
adını ilk kış ikindisinin evinde kitabıyla duymuştum. müthişti. uzun zamandır daha çok televizyon programcılığıyla öne çıkması, yazarlığa devam etse de onu algılama biçimimin yazar olarak değil de program sunucusu olarak yer değiştirmesi üzücü.
dün geceki programına mehmet turgutu çağırıp gönlüme taht kurmuş abi. *
kürşat başar için kadın ruhundan anlayan yazar diyorlar, yok böyle birşey. bir zamanlar yuvarlak masa toplantısı gibi yaptığı programına samimi bir arkadaşı konuk olmuştu ve oldukça ilginç bir anı paylaştılar olay şöyle gelişiyor,

kahramanımız kız arkadaşı ile sohbet ediyor söz dönüp dolaşıp evliliğe geliyor, kız arkadaşı kendisine evlenmek istediğini söylüyor, kahramanımız hiç oralı değil sanki karşısındaki sevgilisi değilmişcesine şu soruyu yöneltiyor,

kiminle evleneceksin!?

başka sözüm yok hakim bey!
bu kitabı oldukça güzeldir. ''Sen Olsaydın Yapmazdın, Biliyorum.'' tavsiye edilir.
bu sefer raflarda kitabıyla değil, bir müzik albümü ile yer alan yazar.
insanın hayalini asla bırakmaması gerektiğinin en güzel ispatlarından olan albümü dinlemek isteyenler için link;

Kürşat Başar / Keşke Burada Olsaydın albüm linki
http://www.ttnetmuzik.com...ke_Burada_Olsaydin-264604
raflarda kitapları yer alsın, albümü değil.
bir kadının ağzından nasıl bu kadar güzel yazabilir, nasıl bu kadar onun bakış açısıyla yaklaşabilir yoksa gay mi diye düşündüğüm yazardır. kitapları birden fazla okuma isteği uyandırıyor.
"bir kadının vücudundan gelen her sıvıyı yalıyorsan onu gerçekten seviyorsundur." gibi dangalakça bir şey demiş yazar. böyle bir mantık olabilir mi ya? o zaman şöyle, bir kadın vücudundan gelen her sıvıyı yalatıyorsa seni gerçekten sevmiyordur. nitekim seven insan zevki için sevdiğine böyle iğrençlikler yaptırmaz. yalamayan insan gerçekten sevmiyor mu oluyor yani? çok saçma lan. beynini çıkarıp öyle yazmış.
bu adamın bütün kitaplarını okudum ama artık yazmıyor.. müziğe yönelmesi güzel oldu ama fazla reklam yapıyor olması rahatsız ediyor. bir yazarın müzik sektöründe reklam peşinde koşuyor olması itici.

http://kursatbasar.com/
başumda müzik kitabında hayat dair görüşlerini köküne kadar paylaşan taş çatlasa 300 sayfa sürecek kitabı azmedip 500 sayfaya çıkartabilmiş yazardır.
Bazen biri kapiyi carpip cikar ve sanki icinde bir kapi kapanir.
konuşmasını, sohbetini ve yaptığı müziği sevdiğim bir adamdır. yalnız kitaplar pek hitap etmedi ne yalan söyliyim.
türkiye de olması gerektiğinden daha az değer gören sağlam sanatçı.
Benim çok sevdiğim bir yazar. Kitapları çok akıcı ve betimlemeleri çok seviyorum. Kalemimi asla yanımdan ayırmıyorum Kürşat Başar okurken.
'' Sevmeyi bilmedigim dogru ama ozlemeyi ve hissetmeyi bildigimi saniyorum.''
''Ben kimse icin ölmüyorum, hicbir sey icin ölmüyorum.''
"Koskoca bir yasamdan geriye kalan , saklanmaya deger bulunan ayrintilar ; bir cekmeceye sigacak kadar az. "
"Icinde yalnizca sozcuklerin oldugu bir defter yuzunden hala herkesten korkuyorum,hep birileri yatagimin altina bakacak,gizli sozcuklerimi bulacak ve beni yaralayacak saniyorum.
- Sen Olsaydin Yapmazdin Biliyorum


''Geriye dönmek mümkün olmayabilir ama en azından kaybolanları yeniden canlandırabilirim.''
''Koskoca bir dunyada kendine bir yer bulmak nasil boyle zor olabilir ki?"
"Yaz , icinde bitmesini hic istemedigim essiz anlar ve ayni zamanda hicbir seyin, hic kimsenin sonsuza dek benimle kalmayacagini anladigim ayriliklarin mevsimiydi." - Yaz
görsel
Kış ikindisinin Evinde ilk ve en başarılı öykü kitabıdır. "O sadece kendine vurgun" cümlesi hala aklıma kazınmıştır.