kürtlerin demokrasi adı altında özerklik istemesi

(bkz: doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar)

rüyadır. bundan bir kaç sene evvel amerika ırak a girip kürdistanı kurmadan önce bağımsız kürdistan naraları atan denyoların kürdistan kurulduktan sonra ne hikmetse özerkliğe dönen söylemleridir.
kardeşim alsana bağımsız kürdistan amariganız kurdu niye gitmezsiniz? amerikan rüyasından uyandınız galiba ?
ama siz çok yaşamazsınız burası hassas bir denge üzerine kurulu . türkiye'yi kabetmektense diğerlerini yer amerika haberiniz olsun demedi demeyin !!

hep böyler kürtlerin istedikleri ile ilgili bir şeyler okusam görsem aklıma hep ülkemizi gerçekten bu kadar çok seviyor muyuz sorusu geliyor? durmadan bizim olan herşey yabancılara satılırken, paralı paralı devlet okullarında 7 yaşından itibaren okurken , en ufak birşeyde binlerce polis karşımıza dikilirken, uyuşturucu fuhuş kumar alabildiğine her yerde varken, insanlar sokaklarda vurulup öldürülürken,insanlar emekli maaşlarını alcam derken ölürken, bizim yaşadığımız yerde olmuyor mu bunlar. başka bir ülkeden mi bahsediyorum yoksa. hiç bişeye ses çıkarmayan bizim güzel ülkemizin güzel insanları mesela kürtler oldu mu allah ne verdiyse dalıyorlar muhabbete. kürt sorununu dolmuşda alınan para ile kıyaslarsan , kürt sorununu fransa milli takımında oynayan zencilerle kıyaslarsan , kürtçe eğitimin vede kürtçe tv'nin nasıl yönetildiği konusunda hiç bir fikir yokken yok efendim memleket elden gidiyor yok efendim kürtler devlet kuracaklar yok efendim bölücüler diyeceğinize memlekette ne oluyo bitiyor bir dönüp bakın.
bu zamana kadarda hiç bir faşist ben faşistim diyebilcek cesarete sahip midir bilmiyorum.

(bkz: mazlum edebiyatıyla saldırıya geçmek)

gayet mantıklı bir taleptir. tanrı yeryüzünü yaratırken " burası sadece türklerindir" diye bir şey söylememiştir. nasıl ki bize öğretilen tarih boyunca, türkler hiç bir milletin himayesi altında yaşamaya tahammül edememişlerdir düşüncesi ise, kürtlerin de aynı şekilde bizim himayemiz altında yaşama mecburiyetleri yoktur. kendi kararlarını kendileri verme haklarına sahip olmalıdırlar. zamanında birkaç zibidi çıkmış ( dünya genelinden bahsediyorum ) 'burası benim topraklarım aha da sınırlarım buraya giremezsin, burdan öteye geçemezsin, eğer geçersen kavga çıkarırım' diyerekten saçma sapan bir sahiplenme fikri yaratmışlardır. dünya üzerinde ki tüm sınırların kaldırıldığı ve bisikletimle canım istediği zaman ispanya'ya, prag'a,atina'ya,kudüs'e gidebileceğim bir dünya hayal ediyorum.