bugün

taş ocağında on gün çalışmış hissi verir.

iki hafta kadar önce bizim cemaate de çok katkısı olmuş mübarek bir kürt kökenli arkadaşımın düğününe gittim. yalnız gittim düğüne, bu sebeple arka taraflarda ayaktan izliyordum düğünü. daha öncesinde de bu kürt kökenli arkadaşım ile onun düğünü hakkında konuşurduk, hep bana derdi "teknikhavaci ağbi bak benim düğünde seni halaya kaldırıcam beraber halay çekeceğiz seninle." ben hiç tahmin etmiyordum tabi bu kadar ciddi olabileceğini. düğünün sonları yaklaştı, bizim arkadaş yanıma kadar geldi tuttu kolumdan zorla çekti piste beni. o andan itibaren olanları hayal mayal hatırlıyorum. halayın ortasında kendimi buldum, neredeyse hepsi kürt kökenli vatandaşlarımızdan oluşan bir halay ve ben olaya tamamen yabancıyım. ben damadın yanına denk geldim allahtan ki biraz yardımı olur diye düşünüyorum. birden çok yüksek sesli bir müzik ile beraber başladık halay çekmeye. hayatında bir kez bile halay çekmemiş ben kürt halayının ortasına düşüvermişim. hızlandıkça hızlanıyorlar, ben arada kabak gibi sırıtıyorum, onlara ayak uydurmaya çalışırken daha da yoruluyorum. kan ter içindeyim, damada diyorum ne zaman bitecek, daha yeni başladı abi diyor sırıtarak. allah sanırım bu kez belamı verecek diyorum içimden. hızlandıkça hızlanıyorlar lülülülülülülülü sesleri daha da bir yoğunlaşıyor. adeta bir yoga gibi herkes hipnoz olmuş durumda halaya kaptırmış kendini, damat artık beni duymuyor bile. ben resmen bitmişim, mahvoldum, ayaklarım titriyor artık yorgunluktan... derken halay aniden kesildi, dedim ölmemişim amına koyayım, ama kabus da değilmiş yaşadıklarım.

kürt halayı gerçekten kürt kökenli kardeşlerimizin harika bir şekilde oynadıkları bir oyun. yalnız kalkıp da bu işi bilmeyenleri araya sokmayın kardeşim. adam arada mundar oluyor resmen. izlemesi pek bir keyifli yalnız oynaması adamı ölüp ölüp diriltir..
(bkz: sivas halayı)