bugün

fırsatten istifade "yemek buldun ye, dayak buldun kaç" felsefesine göre 1.5 saatlik program boyunca her şeyi silip süpüren, hem gezip hem yiyip üstüne üstlük para kazanan bozuntu kişilerdir.
tatlı krizine girip iki kaşık nutella yiyip ardından 100 mekik çekip günah çıkarıyorken, bu adamlar ne şekilde günah çıkarıyorlar merak ediyorum. bir program boyunca yaklaşık 4000 kalori alıyorlarken hem de.
karın tokluğuna çalışan insanlardır.
anadolu insanının misafirperverliğini gösteren programdır. anadolu insanı her gelene kaz kesemese de yeri gelir hiç tanımadığı insanı evine alır yedirir içirir, barındırır. öenmlidir bu ayrıntı. programı sunanlar genelde samimiyetten uzaktır ama napalım elde şimdilik bunlar var. daha iyisi çıkana kadar bunlarla idare edecez.
ülke ülke gezip yemek yiyen televizyoncular kadar değillerdir.
kim ne derse desin ikisinden biri olmak isterdim.
ne güzel iş kardeşim, gez, ye, oh mis.
(bkz: ayhan sicimoğlu)
bizim köye de uğrasalar da haydar çorbası ikram etsek dediğim insanlardır.
samanyolu tv'de yayınlanan "maceracı" başta olmak üzere bu ve buna benzer tv programları.
(bkz: maceracı)
bıkkıntı gelmişlerdir kendilerinden, her gördüğümüzde ( herhangibiri için geçerli) durup izler onları bizim hane halkı. yeter artık bıktık dolu dolu anadolu ve türevlerinden, giderler yemek yerler yaşlı amca\ teyzelerle sohbet ederler düğüne katılıp geri dönerler. bıktık anasını satayım bıktık.
adamlar sadece yemeğe programlanmış programcı... ulan gittiğin yerin yemekten başka bir tarihi dokusu, otusu bokusu yok mu? acıktıkça kamerayı açıyorsunuz, acıkmadığınız anları da merak ediyoruz.
hızla kilo almamalarına şaşılması gereken insanlardır.
nedenini bilmem kendimi bildim bileli sinir olmuşumdur onlara. Bu gösterinin büyük bir kısmı boş ve anlamsız olsa da, bazen yörelerimiz hakkında faydalı bilgiler verebileceklerine inanıyorum. Yine de, izleyeceğim son program bile değildir.
milyonlarca aç insanı olan bir ülkede yapılmaması gereken programları sunan televizyoncudur.
sıkıcı insanlardır.
darısı öğrencilerin başına dedirten programcılar.
köylüleri gerizekalı zanneden ve yemek yerken ağızlarını şapırdatmayı program geleneği zanneden erkeğinden kadınına televizyonculuktan bi bok anlamadıkları belli olan insanlardır. önce bi insan olup karşılarındakine adam gibi davransalar, gııııııı eki her zaman sempati katmıyor insanlara bi öğrenseler.
hele pakize suda'nın adını unuttuğum bir programı vardı ki, tencerenin/tepsinin vs üstünden döke saça yerdi. koy başka bir tabağa, zıkkımlan oradan. millet senin artığını yemek zorunda mı? en sinir olduğum şey. formata hiç uymadı bu yazı; "kendilerini bir süre sonra gurme sanan televizyonculardır." diyelim.
normalde tanıtıyoruz ayağına, tanıtılan yerlerden yüklü para alan namussuzlardır,örn:burdur nar pastahanesindeyiz ceviz ezmesiyle meşhur burdur der ve hayvanca yerler, pastahane sahibindende reklamını yapıoruz die 800 tl keş para talep eden uyanık medyadır.....
üstüne para almaları da cabasıdır.
birde " gelin sevgili seyirciler şimdi x teyzemin yaptığı yemeğin tadına
hep beraber bakalım" demiyolar mı. cinayet sebebi.
(bkz: şoray uzun yolda)
yemeği beleşe getiren televizyonculardır.
http://www.zaytung.com/haberdetay.asp?newsid=30774
ekmek elden su gölden yaşayan bazı televizyonculardır.
Maceraci adi altinda tikinanlardir.
hem beleş yemek yiyiğ hemde para kazanan insanlardır.