bugün

kuran ın türkce mealini okumak başlığındaki bir entryde rastladığım şaşırtan önerme. yanlış anlamamak için ne yapmak gerekiyor; okumamak(!), ulemalara sormak(!). yeterli ve gerekli olan budur efendim. çünkü bizler ilim ve akıl seviyesi yetersizliği dolayısıyla kuranı yanlış anlayabiliriz.
buyur bakalım neresinden yakacaksınız.
kuranı yanlış anlama sebeplerinden en önemlisidir.
hatta tek sebeptir.
kesinlikle doğru olan tesbit.
gerçekten kutsal kitabımızı algılamak için önem taşıyan noktadır!
buna en güzel örnek;
bundan bir kaç yıl önce bir tarikat üyesi olan adamın kur'an da yazan ''hak yolunda can almak'' sözünü şimdiki zamanla birleştirdiğinde ortaya çıkan faciadır.

not:tam tarih hatırlamıyorum linkini bulmadım ama böyle bir olay mevcut!
allah cc insanoğlunu imtihan için dünyaya göndermiştir. hepimizin hayatında iyi-kötü izleri olan öss den pay biçecek olursak, öss ye giren bir öğrencinin sınav kitapçığını hiç anlamaması gibi bir durum söz konusu olamaz ama her öğrencininde anlamadığı kafasına takılan sorular,konular elbetteki olur bunun içinde o dersin mütehassısı olan öğretmenlere başvurulur. kuranda da aynı şey geçerlidir allah, imtihanımızı geçip onun sevgisini kazanmamızı sağlayacak olan kitabı kullarının anlayamayacağı şekilde indirmez ki elbetteki içerisinde anlayamdığımız çözemediğimiz,kafamıza takılan ayetler olacaktır bu problemleri çözmek ve kuranı gerçekten anlamak için allah kelamının ehilleriyle konu konuşulmalıdır. yani anlaşılmayacak bi sorun çıkacağına kanaat getirmiyorum tabi gerekli ihtimam gösterildiği müddetçe...
yanlış anlamaya imkan veren bir dini ve kitabı insanlara çözüm olsun diye gönderildiğine inanmaktan biraz daha yukarıdadır her şekilde.
kuran gayet açıktır. mealinden de anlaşılabilir. zaten kendisi de 'apaçık' söylediğini ifade eder.
hal böyleyken hangi zihniyet kuran yerine açıklama yapar? tabi ki nemalanmak isteyen zihniyet. allah a hesap veremeyecek zihniyet...
kuran okuyalım anlayalım diye mi gönderildi, yoksa birileri bize anlatsın diye mi, olmadı birileri ayetleri kendi menfaatlerine göre eğip büküp bize yuttursun diye mi? yok ben okuduğumu anlamam diyorsanız, allah ın bizzat belirttiğinin aksine, peki; verin etrafınızdaki bir şeyh e şıh a bu vazifeyi... faydalansınlar, öbür tarafı hiç düşünmeksizin...
ironi oluşturan bir durumdur..eğer bir kitap kitleler için var ise kitleler tarafından anlaşılabilecek düzeyde olmalıdır..böylece kendilerine din adamı vs. gibi sıfatlar takan soytarıların dini asimile edip kendi çıkarları doğrultusunda halkı yanlış yönlendirmesi engellenmiş olur..
Kur'an mealinden okunduğu vakit bire bir çeviridir.

Tefsirinden okunduğunda ise,
Ayetlerin indiği dönem, toplumsal yapı,
o ayetlerin inmesine sebep haller ve indikten sonraki sonuçları da yazılıdır.

Kur'anı eğer okuyup bire bir değerlendirme yapmak istiyorsak ki elbette okuyabiliriz ve anlamaya çalışabiliriz.
Ama bunu Tefsirinden yapmak durumundayız.

ayetleri ucundan meal olarak tutupta aha burda böyle denmiş hadi buyrun
bu ne olaki diye yorumlar yapmayalım diye tefsirler yazılmıştır.

Buna rağmen kişilerin çoğunun ısrarla, sadece bire bir çeviriden, mealdeki cümlelerden yola çıkarak, kendilerinin yaptığı yorumların, nasıl yanlış sonuçlara gittiğini ve hatta kendini bile nasıl islam inancından soğuttuğunu hayretler içinde görmekteyiz.

Kur'anı anlamak isteyen ne anlattığını anlamak isteyen, Tefsirini okusun.
Mealden kuran sadece okunur. Meale Yorum yapılması sakıncalıdır.

Gönül ister ki, Kur'anın Mealinden alıntı yapıpta burada yorumlayan arkadaşlar, Tefsir'inden olayların ardını öğrenip öyle yorum yapsınlar.
yanlis anlamaya imkan verilmemis olsaydi insanda irade olmamis, sadece allaha ibadete programlanmis melekler gibi olurdu herkes.
derdiniz ne kardesim!
irade vermis allah * *
Akıl seviyesi ile alakası olmayıp subjektif düşüncelerin din olarak algılanmasından kaynaklanan sorunlardır.. Dini yaşayan insanların hatalarından yola çıkarak dini yargılamak çok saçmadır.. çünkü insanlar hata yapabilir.. Kuran-ı Kerimin türkçe mealini okuyan bir insanın aklına yatmayacak biryer yoktur.. varsa da açıklayıcı olarak hadisleri alırsa sorun ortadan kalkacaktır..
akıl seviyesinden ziyade yorum farklılığıdır. herşeyde herkesin ortak fikirde buluşmasına olanak yoktur herkes herşeyide anlayacak kapasite ve bilgi birikimine olgunluğa sahip olmayabilir ki kuran-ı kerimdeki ayetleri bilindiği üzere herkes farklı yorumluyor. kalıp aynı ama kullanılan kelimelerde değişme olabiliyor örneğin her nefis ölümü tadacaktır, diğeri her canlı ölümü tadacaktır. bir diğeri herkes ölümü tadacaktır. bir diğeri her nefis ölümü tadıcıdır. yani kimi can diyor kimi benlik kimi nefis, yorum farklılığı var.
yanlış anlamalara mahal verilmemesi adına detaylı araştırmak gerekir.
rabbiniz(!) adaletsiz davranıp vermemiş yapıcak bir şey yok.
(bkz: imam hatipten mezun olma sebebi olarak akıl seviyesi)
(bkz: CAHiL CEMAATTEN FETVALAR)
ben aptalım kuranı ve anlamadım. beni yaratan tanrı beni gönderdiği kitabı anlayamayacak derecede aptal olarak, kusurlu olarak yaratmış. şimdi bu kusur ile ilgili olarak benim bir hatam yok ise, ki yok; bu durumda beni tanrı niçin cezalandırsın.
kuran'ı anlamak için gerekli olan şey akıl değil inançtır. içinde inanç olmayan insan kuran'ı anlamaz, anlamak istemez. dayatma yapmak, zorlamak çözüm değil. saygı duymak lazım.
basit bir denklemi bile bilgin olmadan çözemezken. kuranı kerimi boş zihinle anlamaya çalışmak büyük saçmalıktır. birde şu var anlamak isteyen anlayabilmenin yollarını araştırır zaten. alimlere danışmak ayıp değildir ahali gücünüze gitmesin bir bilene sormak.
bilenin bilgisinin bilinebilirliğinin ölçümlenebilirliği olmadığı sürece bilene sormak, bilgiye inanmak ya da bilginin bilinmesi değil, anlatılan bilginin anlatıldığını bilmenin bilgisini bilmektir. kendini kandırmaktır.
(bkz: kuranın yanlış olma sebepleri)
yaş aralığı yeni ergenlik ile yeni ergenlikten çıkmış taze gençlik olan yazar topluluğunun, ben buldum ben buldum nidalarıyla ortada dolaşmasından da anlaşılabilecek seviyedeir.

aklı evvel yazar gençliğimiz kendisini çok zeki sanmaktadır, öyle ki 1400 yıldır yayında olan ve harf harf incelenmiş bir kitabın hala içeriğinde kendileri tarafından skandal yahut yanlış olarak nitelendirdikleri kısımların bulunduğunu iddia etmektedirler ve boklarında boncuk bulmuş gibi ortalıkta dolaşmaktadırlar.

bu memleketin ilahiyat profösörleri sizin kadar zeki değil zaten,
mevlana, hacı bektaş veli, kanuni sultan süleyman falan filan onlar da öyle,
aklı yeten ama ilahiyatçı olmayan insanlar da öyle,

bir siz zekisiniz de 1400 yıl sonra kuran da yanlış yahut açık buldunuz öyle mi?

aferin lan size, paçalarınızı bağlayın da aklınız boşa etrafa akıp ziyan olmasın.
akıl seviyesi ile fazla alakası yoktur. bir kişi yanlış anlamaya şartlanmışsa mutlaka yanlış anlar. doğruyu görmek istemez.
kuranı okuyanlar ne halt olduğunu biliyor zaten lakin bir halkın inancını deiştirmek kolay değildir.

bir toplumsal formasyonun içinde başka bir toplumsal formasyonun ahlaki değerleri yaşayabilir ama bunlar çoğu zaman da çatışırlar kuran kapitalizmin üretim ilkişkilerine uymaz modernizme uymaz. zaten kuranın çoğu alanda da bir yaptırımı kalmadı.sadece o feodal ilişkilerin sözcülüğünü yapıyor. iktidar teknolojilerinin eksik kaldığı yerlerde sistem için bir muhafaza yöntemidir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar