bugün

bir yerin uzun süredir yağış almaması durumu.
toprağı yaşlı insan yüzüne cevirip çatlak çatlak bir görüntüye büründüren doğal afet.
Susuzluk, bir nevi toprağın suya aç kalması.
görsel

görsel

görsel

görsel
Aralık 15'ten sonra beklenen karlı kışlı havayla istanbul'da sorun olmayacağı düşünülen afet.

Beklentiler boşa çıkarsa yandık demektir. Ege, Karadeniz, Akdeniz ve Güney Marmara ile Trakya kendini kurtardı. Orta Anadolu kıyısında ucunda sallanıyor.

Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve istanbul en kurak dönemlerden birinden geçiyor.
istanbul da kış ve sonbahar nomalin çok üstünde kurak geçmektedir. yağan yağmur bir anda yağıyor ve sonra ki belki 10 - 20 gün yağmur yağmıyor..

bu mevsimsel değişikliktir ki kıyamet senaryosundan önceki adım olur.

bireysel olarak bilinçli su kullanımı çok önemli ve fakat sıkıntı şu ki bizde bilinç diye bir kavram yok, felaket sonrasında dua etmek var.
Şu an başta istanbul, iç Anadolu ve Çukurova olmak üzere tüm Türkiye'yi tehdit eden, kapımızın eşiğindeki felaket. Ege ve Akdeniz kıyıları, kısmen güneydoğu anadolu bölgesi "çok kötü durumda" değiller.
fatmagülün suçu kadar merak edilmeyen ve dikkate alınmayan felaket.
şimdi burda entry giren ergenlerin umrunda olmayan hadise. lakin böyle giderse yakın zamanda büyük sıkıntı var.
EN büyük tehlike.
aralık 2013 yağışsız geçti. ve ocak 2014 yağışsız geçiyor.
bu yaz su sıkıntısı maalesef kapıda.
Ne yazık ki bu sene olacaktır. Bakliyat çok zamlanacak. Ondan geçtim Cenabet gezmek zorunda kalmayız umarım. *
sıçtık tam manasıyla sıçtık. yazın çoğu illerde su kesintileri olacak inanıyorum. bu havalar ne böyle. bursada mont ceket almadan çıkacam artık.

havaların acilen çok yağış alması lazım.
küresel ısınmayla beraber geleceğin sorunu olacak gibi görünüyor.
ortalama yaşama sürelerine bakarsak önümüzde daha 40-50 sene var,bu konuda en ağır imtihanı yasayacak olan nesilizdir.
Ocağın ikinci yarısından itibaren normale dönmesi beklenen yağışlarla bir nebze olsun bastırılacaktır. ama tabi kayıp ayların acısı yaz aylarında çıkacak, dahası tüm tarım ürünleri zamlı olacaktır. olsun hepimiz namaz kılıyoruz hepimiz hüloggggh.
bugünden marmara'ya yağış girmesi muhtemel. bir de 27 ocak civarı etkili yağış sistemi geliyor. inşallah yağışlar ve soğuklar mevsim normallerine gelir.
Bu sene en çok etkilenen bölgeler, sırasıyla Karadeniz, Marmara ve Doğu Anadolu olmuş.

demek ki bunlar En münafık, en günahkar bölgeler.*
kulaklık diye okunmaması gereken kötü bir doğa olayı.
doğa ananın zaman zaman toplumları cezalandırma şeklidir.
doğa ana kadındır. ona sert davranırsanız, ağlatırsanız sularınızı keser ve
götünüz boklu gezme korkusu ile yaşarsınız. canım anam.
Bugün daha bir inandığım tehlike kuraklik.
Kış Mevsimi geçti ne yağmur gördük ne soğuk.
Hava yaz gününden kalma gibi. 24 derece ne arkadaş? !
Kötü, gercekten kötü.
(bkz: akp döneminde gerçekleşmiştir)

inceyi kesin.
Önümüzdeki yıllarda en az AKP ve işid kadar başımıza bela olacağını düşündüğüm felaket.

Türkiye’de yağışların 25 yılda yüzde 50 azalacağı, tarımsal ve hayvansal üretimde de azalma yaşanacağı öngörülüyor.

Ekonomi Gazetecileri Derneği diye bir dernek var. Bunlar bir bildirge yayınlamış: adı Küresel Isınma Kurultayı Sonuç Bildirgesi. Buna göre, Türkiye’deki sıcaklıkların, gelecek 25 yıl içinde 3 dereceye, yüzyıl sonunda ise 6 dereceye kadar artabileceği, yağışların ise yüzde 50 oranında azalabileceği tahmin ediliyor. Öngörülen bu iklim değişikliklerine bağlı olarak Türkiye’de kuraklığın yanı sıra, su kaynakları ile tarımsal ve hayvansal üretimde azalmanın meydana gelebileceğine işaret ediliyor.

Dahası sıcaklıklar da artıyor. 2015 yılı yaz aylarındaki sıcaklıklar rekor seviyelere ulaştı. Sıcak hava dalgaları nedeniyle Hindistan’da 2 bin 500, Pakistan’da bin 400, Fransa’da da 700 kişi hayatını kaybetti. Dünya Meteoroloji Örgütü’nün yayınladığı bir rapora göre, 1970-2012 yılları arasında 8 bin 835 afette, 2 milyona yakın insan hayatını kaybetti. Hidrometeorolojik afetlerden etkilenen insanların sayısının ise yüz milyonları bulduğu söyleniyor.

Türkiye için değişik senaryolar var; ama ortak bir görüşe göre özellikle Doğu Karadeniz ile Antalya ve Muğla’nın kıyılarında şiddetli sağanakların da artabileceği öngörülüyor. Yani sel felaketleri çok daha sık tekrarlanacak.

Netice itibariyle, Türkiye iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında.
Bu sene Türkiye'yi çok kötü vuracak gibi duruyor. Kasım ayı oldu, Ekim bitti, Kasım geçmek üzere ve Ege. Akdeniz ile iç Anadolu perişan durumda. Marmara biraz kurtarmış görünüyor, Doğu ve Güneydoğu asit yağmuru şu bu derken biraz yırttılar, Karadeniz ise sanki tüm yağmurları üstüne çekiyor.

Kuraklığın sofralarımıza gelen tarımsal ürünlerin en çok yetiştirildiği bölgeleri vurması ise ayrı bir ironi. Buğdaylar tam bu dönemde su ister ki filizlenip çıksınlar, hala topraktalar şu an toprak don tutmaya başladıktan sonra yağan yağmur çok işlerine yaramaz yani Aralık ayına girmeden yağmur şart.

Barajlar ise felaket her bölgedeki barajlarda dipler görünmek üzere. Daha kötüsü yeraltı suları da bitmek üzere. Bu özellikle Ege için çöküş olur. içme suyu sıkıntısına mı yanarsınız elektrik üretiminin dip yapacağına mı?

Tarımsal felaketten bahsetmiyorum bile. Kuraklık demek üretim düşüşü demek, üretim düşüşü daha çok ithalat demek. Daha çok ithalat daha yüksek cari açık daha yüksek enflasyon demek.

Kasım ayının 16sındayız ve tüm türkiye'de hava olabıldığınce açık. Kasım ayında hava 23 derece.

içten dıştan düşmanlar ayrı bir de göklerden gelen bir düşman var şimdi başımızda.

Tabi yine ne devletin ne de insaların umurunda.
"Atmosfer kökenli afetler içerisinde tahmini en zor, etkileri daha geniş ve uzun süreli olan afettir.

Kuraklık su kaynaklarını etkileyerek, içme, kullanma ve sanayi için su temininde ve hidroelektrik enerji üretiminde olumsuzluklara neden olmaktadır. Aynı zamanda bitki ve hayvan toplulukları da zarar görmektedir."

- Raunt - Konu Anlatımı 4 - Coğrafya
(bkz: konya)

uzağa gitmeyin mk.