bugün

Abe'nin, Japon edebiyatının en büyük iki ustası Kawabata ve Mişima'nınkine yakın biçimsel bir kusursuzlukla anlattığı klostrofobik bir öykü. Genç bir adamın, bütün bir köy halkı tarafından, köyün kumla olan sonsuz savaşımında kullanılmak üzere nasıl tuzağa düşürüldüğünü ve o tuzaktan kurtulabilmek için verdiği amansız mücadeleyi anlatan Kumların Kadını, kumun bir fenomen olarak başrolde olduğu, felsefi ve psikolojik boyutları da olan bir roman. Sürükleyici roman arayışında olan, sindirim sistemi zayıf okurların kaçınmasını, Dazai, Kawabata ve Mishimaseverlerin, çok da büyük bir beklentiye girmeksizin okumalarını öneririm.
Kitabı okurken aşırı daraldım klostrofobim azdı. Sanki kumlar adamın değil de benim üstümdeydi. Velhasıl kelam degusuk ruh hallerine soktu beni.